Nasıl içinize sığdırıyorsunuz?
Şükran Soner: Şimdilerde en azından Millet cephesinin kendi haksız, hukuksuz saptamalarını sıkı izleyip, gereken itirazları yapma seferberliğinde olduklarının bilgilerini alıyorum.
İstanbul seçimlerine ilişkin YSK’nin ilan edip ertelediği Büyükçekmece kararında, iktidar partisinin olası başvursunu da beklediğini ilan etmesi sonrası, “AKP’ye ayarlı” karara dönük art arda gelen değerlendirmeleri izliyordum.. Hukukçuların geçmişten en yandaş bilinenlerini bile “bu nasıl bir hukuk devleti” sorgulamasına yönelten, TSK’nin peş peşe gelen kararlarına karşı, peş peşe gelen iki cepheden tepkiler, sorgulamalara ilişkin bir soru yarışması yapılsa..
“Nasıl içinize sığdırıyorsunuz?” suçlama cümlesini, hangi yetkin, iki taraftan ünlü siyasetçi, karşı çıkışları yapanlara yönelik kullanmıştı sorusuna nasıl bir yanıt verirsiniz? Peş peşe kafa karıştıran, sorun çözme adına yeni sorunlar, sorgulamalar üreten YSK kararları, daha vahimi en çok İstanbul seçim sonuçlarının düş kırıklığına uğramış Saray, Cumhur cephesinin işin içinden nasıl çıkma istediği de kolay kolay anlaşılamayacak sürpriz itirazları, sınır tanımaz kabul edemezliğin çamura yatma hamleleri olarak da kabul edilebilecek isteklerindeki yalpalamalar, YSK içtihatlarını değiştirme baskıları karşısında..
Soruyu soran ismi bulmak isterken, başlığın sorgulamasına bakıp, mantık yürüterek, “Kim kullanmıştı” sorusu size yöneltilmiş olsa, öncelikle “İmamoğlu, Öztrak, Kılıçdaroğlu ya da Millet cephesinden bir başka isim olduğunu düşünerek yanıt vermeye çalışırdınız değil mi? Yanıldınız. Ben de öfkeli sorgulamanın sahibini sesinden tanımışken, “Nasıl içinize sindirebiliyorsunuz?”seslenişinin tersine sorgulamada kullanılabildiğinin şaşkınlığında, unutmamak ve de aynı konulara ilişkin kullanabilmeye yönelik notumu aldım..
***
AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in başta İmamoğlu, Millet cephesinden en yetkin isimlerin açıklamalarını bir bir sıraya koyarak ses tonuna bakılırsa en kızgın eleştiri, çıkışlarından biri olarak değerlendirilebilecek söylediklerinin içeriğine girmek, kuşkusuz karşılıklı verilmiş yanıtları bütünlük içinde, karşılaştırmalı merak ettiyseniz bulup okuyabilirsiniz..
Kişisel, aynı soru başlığından etkilenmiş olarak, Büyükçekmece’nin en keskin çıngar, seçim yenileme hedefli kullanılması Saray’ın YSK’ye son koz dayatması olarak ilan edilmiş “seçmen kaydırmaca” oyunlarına takılmışlardan biri olduğumu itiraf etmeliyim.. Yeni değil, aylar öncesinde, Meclis oturumlarını izleyerek, kimi gerçekleri öğrenme, güdümlü medyanın gerçekleri saptırma, haber sansürleme tuzağından kurtulma arayışları içindeyken..
“Meclis çalıştırılmadı, boşa zaman” demeyin.. Ne de olsa zorunlu bütçe geçirme, kimi seçimler öncesi yapılacak zorunlu işlere dönük toplanması gereği, gerçeği vardı. Ne de olsa milletvekilleri ancak bu yoldan seçmene ulaşabilme umudu ile, kürsüden söz alarak, soru önergeleriyle iş yapma çabasındaydılar. CHP’si, İYİ Parti’si, Saadet’i, HDP’si muhalefet milletvekilleri seslerini duyurabilecek bir başka alan da olamamasının zorluklarında, derslerini çalışarak söz alıyor, Cumhur İttifakı’nın milletvekillerinin kaldırdıkları parmaklarla, komisyonlardan geçirilmiş Saray isteklerinin tekmili birden kabul edilmesi gerçeğini bile bile derslerini iyi çalışmış olarak her konuda söylenmesi gerekenleri atlamadan, yapılabileceklerini yapmaya çabalıyorlardı.
En çok da seçim öncesi, seçimlerde adil oy kulanılabilmesinde, hile yapmadan etkili silah “hayali seçmen, seçmen kaydırmaca, nakiller” hileleri üzerinden YSK’yi, devleti uyarma konusunda görevlerini yaptıklarına tanığım. Bıkkınlık derecesinde, Saray sayesinde yeniden popülerlik kazanmış muhtarlık seçimleri uğruna bile, yapılan hileli, geçici, ya da çoklu seçmen kaydırmaca örneklerinin sonu gelmiyordu. YSK ve devlet adına güven verici hiçbir açıklamanın, kamuya dönük, ya da Meclis’te, sunulan verilerin ürkütücü boyutlarına karşılık güven verici yanıtlara tanıklık edememenin şaşkınlığını, vurdumduymazlığını içim acıyarak izliyordum.
Şimdilerde en azından Millet cephesinin kendi haksız, hukuksuz saptamalarını sıkı izleyip, gereken itirazları yapma seferberliğinde olduklarının bilgilerini alıyorum. Sahi Büyükçekmece’de AKP neden uyumuş, Millet cephesi kendilerini hedef alan saptamalarını çalışıp düzeltmeye uğraşmışken, neden itirazlarını yapmamış. Şimdi ilgili seçim hukuku, yandaş hukukçularının dahi itiraf ettikleri üzere de, kesin hükümler içeriyorken, YSK’den nasıl seçim yenileme gerekçesi olarak kullanılması istenebiliyor?
Evet “Nasıl içinize sindiriyorsunuz?”
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları