loading
close
SON DAKİKALAR

Şans kapıyı bir kere çalar

Şükran Soner
Tarih: 27.08.2024
Kaynak: Şükran Soner - Cumhuriyet

Şükran Soner; Uzatmaları oynayabilmede iki kurt liderin gel gitlerinin de sonuna gelindi. Şans bir kere kapıyı çalıyor...

Tek adam rejimi ittifakının, birbirlerine zorunlu, AKP-MHP’nin başkanları; Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile MHP’nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bir dargın bir barışık mesajları ile kamuoyunu oyalabilmeyi uman son birliktelik eylemleri Ahlat buluşması oldu. İlişkilerini sürdürebilmek adına kapalı kapılar arkasında neler konuşmuş olabildikleri üzerinden, dedikodu ağırlıklı yorumları hafta sonunun yorumlarında dinlerken neler düşünmüş olabileceğinizi sakız gibi yeniden yorumlamanın elbette anlamı olabilemez. 

Sakız gibi yoğrulmuş, haklarını aramak için yollara çıkanları suçlamak adına söylenenlerin ciddiye alınabildiği zaman dilimlerinin hepsini birden tükettikleri ortada. İktidar erkinin artık her taraftan birden sızan kirli, hukuksuz güç kullanmalarının belgeleri her taraftan birden fışkırıyor. Ünlü pratik zekâları ile ustalıkla U dönüşü çarklarıyla kamuoyuna dönük yaptıkları her çıkışın gerçeklerle çelişmesinin sonuçları, kendi savunmalarının içinden bile akıveriyor. 

2002’de kurulmuş, ülkemizin bu en şanslı, ancak dünyada bir örneği de olmayan ucube ittifakının, günümüze kadar yaşanan gelişmeler içinde hangi süreçlerden geçtiğini nasılsa hep birlikte yaşayıp, bedellerini ödeye ödeye bugünlere kadar gelmiş bulunuyoruz. Kurulan ittifakları döneminde kendilerinin katkısı ile ilişkisi olmamış şanslı yılları çok kötü, çok acımasız, görgüsüz mirasyedilerden de öte, hovardaca harcamış olmalarının acılarını, hep birlikte paylaştık. 

Sözcüğün tam karşılığı profesyonel, ustalıklı, demogojik birikimleriyle hiç de hak edilmemiş, ülkemizin en uzun süreli, en hukuksuz, en otoriter, yağmacı dönemleriyle yüzleştiğimiz halde, ılık sudan kaynar suya geçiş uygulamasına karşı teslim olmuş kamplumbağalar gerçeğinin yaşatılmasındaki, ustalıklı geçişleri, tuzakları görebilmiş olanlarımız bile bozamadan, haklarını kulanamadan bugünlere kadar geliverdik. Gerçek şu ki artık hiçbir tuzağın, oyunun işe yaramıyacağı ağır koşulların altında hep birlikte yaşayamaz, nefes alamaz hallerdeyiz.. 

***

Kimilerimiz göremiyorsa da diyemiyoruz, çünkü gerçek şu ki altında ezildiğimiz yaşam koşullarının, yaşanamaz ağırlığı, topumuzun birden boğazını sıkıyor. Birbirinden kirli yağma düzeninden hâlâ pay alabilenlerin sayıları artık yüzdelerin içinde parmakla sayılabilecek oranlara düşmüş bulunuyor. Ahlat buluşmaları geçmişlerde vitrinde olsun işe yaramış izlenimi verebiliyordu. En en yandaş medyaya bile göz atmaya kalkarsanız, haberlerin ağırlıklarında gerçekler saklanamaz boyutlarda ağırlılıklarıyla ortalığa saçılıyorlar. 

Çiftçilerin öfkeli çaresizlik içinde alanlardan inmelerini durdurabilecek güç yok. Yangınlara, heyelan ve sel felaketlerinin eklemlenmesini kaçınılmaz doğal felaketler olarak pazarlayabilmenin şansı da yok. Meclis’te akıtılan kanın örneğinde çırçıplak sırıttığı üzere, her can yakan olumsuz gelişmelerin gerçek kirliliğe bulaşık boyutları artık saklanamıyor. Ellerine, yüzlerine dolaşmanın kaçınılmazlığı hallerini yaşıyoruz.. 

Dün Büyük Taaruz’un 102. yılına girdik ya ister istemez kurtuluş-kuruluş yıllarının yoklukları, güçlükleri içinde yapılabilmiş, yaratılabilmiş değerlerin, özverili üretimlerle karşımıza çıkan devrimlerin kazanımlarının boyutlarının özlemle gündemimize taşınmalarından yandaş medya bile kurtulamıyor. Uzatmaları oynayabilmede iki kurt liderin gel gitlerinin de sonuna gelindi. Şans bir kere kapıyı çalıyor...

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları