Sultanizm uygulaması
Şükran Soner: 2002 iktidara gelişten bu günlere hiçbir çoğunluk iktidar icraatlarında, her seçim için adam adama markajlı bu kadar çoklu sayılarda milletvekili değişimi yaşanmamıştır.
Prof. Kalaycıoğlu’nun 1 Ağustos günü Cumhuriyet’in manşetinde yer alan, daha birinci yıl uygulamasında tıkanan, dünyada bir benzeri olmayan Tekadam, Saray rejimine ilişkin, tartışılamayacak bilimsel verilerle yaptığı sonuç değerlendirmelerini, Cumhuriyet okurlarının kaçırmadıklarını, bilinç dağarcıklarında yer alan önceliklere ilişkin ek dersler çıkardıklarını düşünüyorum..
Bugünkü rejimin, yok hükmündeki anayasası, yasamanın etkisizleştirilmesi ve şahsileşme görüntüsüyle, “Sultanizm uygulamasının evrilmesine” karşı, yol yakınken, Türkiye’nin anayasa, yasalar ve hukukun üstünlüğünde bir yönetime geçmesinde büyük yarar olduğu uyarısı, giderek altından kalkılamayacak sorunlar kördüğümünde, ittifak yapılacak çok anlamlı bir çıkış yolu olsa gerek.
Kuşkusuz Cumhuriyet’in toplumsal sorumluluklarda fark yaratan okurları, Prof. Kalaycıoğlu için de, son derece uygar, anlaşılır, yumuşak, gerçekçi bilimsel, yararlı yaklaşımlar içeriklerine karşın.. Geçerli olan medya güdümlenmesi ambargosunun, televizyon yasaklarının tam da bu nedenle kişiye özel geçerli kılındığının da ayırımındadırlar.
***
Hani hak-hukuk adalet düzenini katleden çelişkili yargı kararlarında, en olmayacak kişi ve kurumlara dönük acımasızlıklarda, taşlar bir türlü yerli yerine oturtulamıyor ya.. Toplumsal vitrinde bir sanatçı, gazeteci, sivil toplum örgütlenmesi odaklı çok insancıl çıkışların yargılama sürecinde çok acımasız bedellerine akılcı açıklamalar yapmakta hep zoranıyoruz ya.. Aylar, yıllar mahkemeye çıkarılmadan bireysel takıntı boyutunda, en olumsuz tecrit koşullarında tutuklulukların akılla, vicdanla tartılamaz örneklerinin karşısında, ülkemizin algısına nasıl bu kadar ağır zararlar, bedeller göze alınarak, kişisel takıntı haline getirilmiş gibi görünen sayısız kişiye, sayısız insan hakları ihlali uygulamaları, göze göre göre, bireysel intikam kıvamında uygulanıyor ya..
Türkçesi ile 15 Temmuz kanlı, Amerikancı darbenin sonrasında ancak, Gülen Cemaat ortaklığı ile yollar kesin ayrılmış, FETÖ’cü darbe ile suçları kanıtlanmışlar yanında, çevreleriyle birlikte on binleri, yüz binleri kapsayan yargılanmasızları çoğunlukta aile boyu tabandan cezalandırmalar gündemde iken, tavandan, siyasal yeni uzlaşmalar boyutunda kurtarılanlar, ödüllendirilen pek çok ünlüler de ortalarda iken, neler olup bittiğini bir türlü anlayamıyoruz ya..
Galiba çok daha yaşamsalı, ülke çıkarları, devlet politikaları adına, güncel koşullar içinde, sorunlar katlanırken, en işe yarar gibi yorumlanmış formüller içinde, parlamentonun işleyişi, siyasi partilerle uzlaşma, ortak devlet politikaları oluşturma zorunlulukları atlanarak, en yaşamsalı ülkemizin geleceğinde dönemeç taşları değerindeki kararlar için de.. Bahçeli ile evinde özel ziyaretle, askeri şura kararları, yeni Suriye, Ortadoğu, Akdeniz enerji paylaşımı, Kıbrıs, göçmenler.. Dev sorunları için Meclis, yargı, denetimleri işe yaramayacak biçimde, ikili, kapalı kapılar arkasında, torba kararnameler içinde çözümler üretme formülleri üretiliyor ya..
AKP içindeki, sorunlar yamağından fışkırmış, yerel seçimler sonuçları ile su yüzüne çıkmış kamuoyundan saklanamayacak boyutlar kazanmış saadet zinciri, siyasal İslamcı kimlikli, ittifak cepheleri, cemaat ilişkileri sürekli oynak çıkar çarklarının işletilememesi koşullarında icraatlarda kişisel hedef alınan cezalandırılacaklar değişimi biz çoğunu fark edemeden yaşanıyor. Doğrusu saadet zinciri halkalarının işleyişi kuralları başarılabildiği kadarı ile hiç değişmiyor..
2002 iktidara gelişten bu günlere hiçbir çoğunluk iktidar icraatlarında, her seçim için adam adama markajlı bu kadar çoklu sayılarda milletvekili değişimi yaşanmamıştır. Bilimsel verilerle sosyal araştırma sonuçları açıklanabilirse, günümüze kadar 17 yıl içinde bu kadar çok insan milletvekili ve de bakanlık yapmış olarak, yüksek ücret, sosyal olanaklarla kazanılmış haklarla değiştirilememiştir. Yandaşlığın, sadakatin devlete, sonuç olarak vergilerle halkımıza bu kadar pahalı, kalıcı bedelleri yaşanmamıştır.
Saadet zincirinin katlanması, listeden çıkarılanların yine yandaş, sadık kalmaları ile doğru orantılı olarak kamu gücü, kaynakları, görevlerinden, yine katlanmış gelirlerle ödüllendirilmeleri çarkı ile işleyecekken.. Sorun bire bir Vatan Partisi, Adalet Partisi, Özalizm için geçerli olan, sağ emperyal odaklara sadık iktidarların rejimin çarklarının krizleri süreçlerinde hep yaşandığı üzere, askeri darbeler ya da sivil operasyonlarla değiştirilmeleri süreçlerinde, dünya dengeleri çarpılmaları ile birlikte yaşanan daha acımasız çatışmacılıklarda..
Türkiye’nin, laik Cumhuriyet, Atatürk devrimleri, kurtuluş, kuruluş savaşımlarının değerleriyle, yol yakınken hukukun üstünlüğünde bir yönetime dönüşümü gerçekleştirecek çıkıştan başkaca bir çıkış yolu yok..
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları