Ucu açık tezkere..
Şükran Soner: AKP, Cumhur İttifakı sözcülerinin saydıkları asker gönderme amaçlarının kuşkusuz hepsi birden geçerli olsa dahi, duruma göre her çerçevede değişikliğe ucu açık..
Erdoğan Liderliğinin 2002’de desteklenmesinin önünü açan, Amerika’nın Türkiye üzerinden de Irak işgaline, topraklarımızda yeni yeni kara gücü üstleri kurmuş olarak karadan girmesine, izin veren tezkerenin içeriğinden de çok daha keyfi, ucu açık bir tezkere ile karşı karşıyayız.. Türk askerinin Libya’ya gönderilmesine izin verilmesi için oylanan tezkerenin sonuç içerik özeti, Erdoğan Liderliğine Libya’daki gelişmelerin zikzaklarında, sınırsız manevra alanı tanımak içerikli..
Daha da doğrusuyla Meclis, kendi iradesinde olan yetkiler kapsamında, tezkereyi oylarken, çerçevesi hakkında bilgi sahibi kılınmış değil. Sınırsız kullanılabilecek Başkanlık yetkisine oy verilmesine onay vermiş oluyor.. Başkanlık, Tekadam rejimine anayasal düzenin tanımış olduğu Meclis yetkilerini koşulsuz teslim etmiş oluyor.
Diyeceksiniz ki; Meclis’in güçler ayrılığı üzerinden işlemesi gereken yetkisi, Cumhur İttifakı’nın oluşturulması sayesinde, başkanlık rejiminin kâğıt üzerinde var olan yazılı metnine de aykırı olarak, fiili icra gücüyle hep böyle işletilmiyor mu? En sıradan gündemlerden, en yaşamsallarına, dünyada bir benzeri olmayan, AKP başkanı kimliği belirleyici, adı Cumhurbaşkanı olarak kalmış Başkan Erdoğan’a sunulmuş, bal gibi de referandumdan geçirilmiş Başkanlık rejiminin metnine de aykırı olarak, fiilen işletilen haksız, hukuksuz icra yetkileri sayesinde, ülkemiz hep oldubittili, içerikleri sonradan öğrenilen kararnameler üzerinden yönetilmiyor muydu ki?
Libya tezkeresinin bir farklı boyutuna gelince.. AKP, MHP adına yapılan savunmaların gerekçelerinde sayılanların içeriklerine sadık kalınmış bir metnin ortalıkta olmaması..Demem o ki, dönemin Erdoğan Liderliğinin istediği olsaydı, Irak işgali süreci için AKP-Gülen cemaati ittifakına verilen destek karşılığı sözü verilmiş tezkere, Meclis’ten parti içi muhalefet oyları sayesinde geri çevrilmemiş olsaydı, başımızı fazlası ile ek belalara sokabilecek tezkerenin bile koşulları belliydi.
Libya’ya asker gönderilmesine ilişkin tezkere metninin içeriğinde ise Erdoğan Liderliğine verilen yetkinin sınırları çizilmiş değil.. Başkan Erdoğan da içinde, AKP, Cumhur İttifakı sözcülerinin saydıkları asker gönderme amaçlarının kuşkusuz hepsi birden geçerli olsa dahi, duruma göre her çerçevede değişikliğe ucu açık.. En başından Meclis’teki partilerin kendi bakış açıları ile uyumlu olarak, onay verebilecekleri ya da karşı çıkabilecekleri çerçevelerinin hiçbiri ile en önemlisi de BM’nin şimdilik yetkili taraf kabul ettiği Libya, iktidar erki ile yapılmış anlaşmayla sınırlı değil.
Türkiye’nin çıkarları adına, BM’nin taraf kabul ettiği hükümet ile yapılmış, Türkiye’nin Akdeniz’e açılmasına anlamlı bir adım olmaya yarayacak çerçeve ile sınırlı değil. İşte tam da bu nedenle CHP de içinde Türkiye’nin Akdeniz’e açılması haklarını savunan partilerin de zorunlu ve net, sert karşı çıkışları, eleştirilerinin odağında.. Sonrasını, ne yazık ki sonrasında olabilecekleri, sonrasında tartışmak zorunda kalacağız..
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları