Yeni yıla girişte önce zamlar.. Sonra ücret artışları
Şükran Soner; İcra dosyaları yığılırken freni patlamış olumsuz gidiş için “kur korumalı mevduat” icazeti noktasına da gelinmiş olduğunun vurgusu yapılıyor. Sorumluluğun ise “Kapalı kapılar arkasında birkaç kişiye dayalı yönetime ait olduğunun” unutulmaması isteniyor.
Saray’ın son siyasal atağının formülünde halkımızı yeni yıla önce zam şokları ile sokmak varmış. Sonrasında altında kalacak ücret artışları ile avutmak gündemde.. Elbette yandaş üst kadrolar, sermaye grupları, olabildiğince de yandaş seçmenler korunacaklar.. Hesap, bildik hesap..
Ancak haksız kazanç, vurgun düzeni içinde yıllar geçip durdukça gelinen noktalarda gelir dağılımı çarpıklığı alıp başını gitmişken.. Cumhur Cephesi’nin toplam oyları kaçınılmaz hızda erozyon yaşıyor. Yüce Divan’da hesap verilmesinden kurtulunabilecek, kaçılabilecek bir oy oranının korunmasına yarayabilecek noktalarda seçime gidilebilmesinin hesaplamaları yapılıyor izlenimleri ağır basıyor gibime geliyor.
Yüce Divan’dan kaçılabilmesinin başkaca bir çıkış yolu yok gibi..
***
Baksanıza dün lütfedilip açıklanan TÜİK istatistiklerine göre bile yıllık enflasyon ortalama yüzde 36 olarak gerçekleşmişken son bir ayın enflasyonu sadece yüzde 19.08 olarak saptanmış. Son bir ayı bir yana bırakın, “Havada, karada, denizde yapılan son günün listesinden derlenmiş dünkü manşetimizdeki bilgiler dudak uçuklatıyor.” Elektrik, doğalgaz, benzin, motorin, köprüler, aylık öğrenciyle tam biletlere, minibüs, taksilere yapılan zamların listeleri, oranları her kesimden vatandaşın yeni yıla girmenin sevincini, umutlarını çoktan karabasan kaygılara çevirmiş bulunuyor.
Ülkemizin vatandaşlarını elektrik değil AKP, Saray iradesi çarpmış bulunuyor.
***
Çalışkanlığı ile her gün bir başka alandan gelişmeleri kamuoyu ile paylaşan, İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin eski başkanı, CHP milletvekili gazeteci arkadaşımız Atilla Sertel’in dün öğleden sonraki saatlerde ulaşan haberinde, kömüre yapılan zamların dökümü var. Eylül ayında yapılmış yüzde 33.72’lik zamma dün yüzde 33’lük bir ek zam gelmiş; yılın toplam zam artış oranı yüzde 72’yi bulmuş.
Dünyanın çevre kirliliğine olumsuz katkıları yüzünden vazgeçtiği kömür yakıtını hâlâ yoğun kullanıyor olmamızın acı gerçeği yetmezmiş gibi. AKP’nin iktidara ilk geliş yıllarında seçmene bedavaya dağıttığı kömürden, yakamayacağı, ısınamayacağı kadar pahalı olan kömür gerçeğine gelivermişiz. Sertel, gelinen noktadaki tabloya bakarak “Bu AKP kazma kürek yaktırır” başlığını atıyor.
***
Günün sıcak gelişmelerine ilişkin, çarpıcı bir yaklaşımda ise “Siyasetin sektör haline dönüşmesinin” sonuçları üzerinden birden fazla siyasetçi, uzman analizleri var.. Yabancı, yerli büyük şirketlerin politikaya yatırım yapıyor olmaları gerçeğinin altı çiziliyor. Ayrım gözetmeksizin her partinin finansal desteğine katkı yapmalarının sonuçları üzerinde duruluyor. Siyasal sistemin çarptılmasında oynadıkları rolün önemi, anlamı vurgulanıyor. Gösterişli seçim kampanyalarına mahkûm olan partilerin, giderek daha ağırlıklı güçlenen sermayeye esir düşmelerinin sakıncalarına işaret ediliyor. Siyasal yozlaşma, haksız kazançlarla sayıları giderek azalan, güçlü sermayenin pençesinde kaos yaşanıyor..
***
Yeni yıla girişte yaşanan zam patlamasının ekonomistlerce değerlendirmelerinde ise son zamların öncelikle ithalat bağımlılığını artıracağı vurgusu vardı. Ülkemiz sanayisinin durma noktasında olduğu gerçeğinin altı çiziliyorken, zamların neden Bakanlar eliyle açıklanmadığının da sorgulaması yapılıyor. Son günün zamlarının gök gürültüsü gibi geldiğinin de altı çizilirken yüzde 30 - yüzde 50 oranları arasında dolaşan son zamların, tüketiciye bağlantılı yansımasının maliyetlerinin yüzde 80’leri bulacağının kaçınılmazlığına da işaret ediliyor.
İcra dosyaları yığılırken freni patlamış olumsuz gidiş için “kur korumalı mevduat” icazeti noktasına da gelinmiş olduğunun vurgusu yapılıyor. Sorumluluğun ise “Kapalı kapılar arkasında birkaç kişiye dayalı yönetime ait olduğunun” unutulmaması isteniyor.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları