loading
close
SON DAKİKALAR

Yunus Nadi’den bugünlere... Cumhuriyet içinden operasyonlar

Şükran Soner
Tarih: 05.08.2023
Kaynak: Şükran Soner - Cumhuriyet

Şükran Soner; en vazgeçilmez konukları arasında başı çeken Ali Sirmen’in, Cumhuriyet’in tarihi üzerinden tanıklıkları değerli olmanın ötesinde kaçınılmaz öğretici olmalı.

Cumhuriyet TV’nin, Cumhuriyet’ten Tanıklıklar dizininin son konuğu, yazarımız Ali Sirmen. Vakfımızın yönetim, yayın kurulları üyesi. 1970’li yılların operasyonları kapsamında İlhan Selçuk da içlerinde Madanoğlu davası sanıkları arasına katılmış, hep birlikte en ağır anayasal suçlar kapsamında yargılanmışlardı. 12 Mart sürecinin bir yılı aşan aile içi darbe operasyonu sonrası, Nazime Nadi’nin de katkıları, en etkin Cumhuriyet okurlarının dünyada bir benzeri yaşanmamış okur boykotu eylemleri sonrası, Cumhuriyet ailesine toplu geri dönüşte, yakın dostu Uğur Mumcu ile birlikte katılmıştı.

Hukukçu, Galatasaraylı öğrencilik kimlikleri ile Nadir Nadi’nin en yakın dostları içinde yerini alması kaçınılmaz olmuştu. Öznel dönemler, koşullarda Berin Nadi’nin ev sahipliğinde yapılmış toplantıların çok daha etkin, sürekli olanları Nadir Nadi’nin ev sahipliğinde, yine dönemin öznel koşulları içinde, yaşamın en etkin bilim alanlarından edebiyatçı, yazarlarımız içlerinde olarak düzenlenen yemeklerin, en vazgeçilmez konukları arasında başı çeken Ali Sirmen’in, Cumhuriyet’in tarihi üzerinden tanıklıkları değerli olmanın ötesinde kaçınılmaz öğretici olmalı...

Cumhuriyet gazetesinin, bugünün teknolojik olanakları kapsamında bütünlüklü kimliğini hedef alan saldırıların sınır tanımaz boyutları, elbette Cumhuriyet’in kurtuluş, kuruluş süreçlerinden günümüze olduğu üzere, aynı zamanda etkinlik, işlevselliğinin de göstergesi... Doğal olarak uzun soluklu tanıklıkları, gazetecilik yaşam çizgisi ile doğru orantılı olarak birikimlerini paylaşmak istedik. Yazın bunaltıcı, sıcak günleri demeksizin, sorumluluğunun bilinci ile katkılarına teşekkürümüz bir saate sığdırılmaya çalışılmış yayın içinde anlatılabilenleri paylaşmak olacak.

***

Nadir Nadi’nin, kendi deyimiyle doğduğu günlerden öğrenilmiş gazeteci kimliği üzerinden, şaşmaz pusulası, hak arayanların, doğruları savunanların aidiyetlerine, kimliklerine, örgütlülüklerine bakmaksızın, sahip çıkma sorumluluğunun kaleme alındığı, Ali Sirmen tarafından yapılmış, 21 Eylül 1983’ten 4 Ekim’e kadar yayımlanmış yazı dizisinden kimi görseller, satır aralarından da söz etmeden olmaz. Belgeselimizde görsel kanıtlar arasında olabildiğince paylaşılmaya çalışıldı. Gerçekten de başlığa alınmış cümlelerin karşılıkları, yaşanmışlıklar olarak paylaşılmış.

Nadir Nadi, Cumhuriyet’in yazarları, çalışanları ile asla sınırlı kalmaksızın, tanıklık ettiği yılların tüm ortamları, olayları içinde gözlemleyebildiği acıları paylaşan yazıları ile sansürsüz gazetecilik duruşunu sergilemiş. Öğrencilik, okul yıllarından başlayan “N” olarak Cumhuriyet’te yayımlanmış pek çok yazısı da var. Viyana’dan başlayan sürekli yayın yaşamında, Ali Sirmen’e babasının Damat Ferit’in çizdiği karikatürünü beğenmiş olmasını bile aktarmış. Piyanist Friedrich von Ştatzer’in Türkiye’de Ferdi kimliğiyle sanat yaşamını sürdürmesi de yer almış.

Mussolini ile Viyana’nın Nazi Başbakanı Dollfuss’un acılı sonları, Türkiye’de ilk yöneticilik yıllarında Kubilay’ın şehit edilmesi, anıtının Cumhuriyet tarafından öne çıkarılmasındaki çabaları dikkat çekici.

Ali Sirmen’in günümüze dönük vurgulamalarında ise elbette Cumhuriyet gazetesinin yaşatılması sorumlulukları, öncelikleri ağır basıyor. Atatürk devrimciliğinin çizgisinden saptırılmış, tepetaklak edilmiş, gazetecilik için olmazsa olmaz değerlerinin, güncel gündemleriyle savaşımının verilmesi öncelik alıyor. İnsanlığa, doğal olarak ülkemize dönük katlanılmaz boyutlarda insan haklarına aykırı elle tutar yanı kalmamış dibe çekilişin savaşımında Cumhuriyet gazetesine düşen sorumluluk payının katlanmış olmasının, yılma, yorulma lüksümüzün olamayacağı gerçeğinin altını çiziyor.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları