Bugün 23 Nisan
Şükran Soner; Her biri bir başka yerden, başka gündemler bağlantılı, sonuç olarak tümümüz için, toptan geçerli sonuçları olan can yakıcı içerikleri hemen hemen hiç değişmemiş olarak.
“Neşe doluyor insan...” diye devam edesim geliyor ama edemiyorum. Öncelikle küçük torunumun ağzını yokladım. Okul binasının içinde, elindeki yazılı metinden bir şiir okuyacakmış. “Sonrası yok mu” soruma yanıt veremeden elerini iki yana, boşluğu açtı. Haberlerden izleyebildiğim kadarı ile iktidar resmi programları çerçevesinde, kamuoyuna yönelik ayıp olmasın çerçevesinde yapılacak birkaç resmi etkinlik söz konusu. Gerisinde dipten gelen dalganın ürünü ortaya çıkmış yerel yönetim sonuçlarının rüzgârı çerçevesinde ancak çocukları mutlu edebilecek etkinlikler yaşanabilecek.
TRT besbelli iktidar değişmeden, eski çok zengin dünyanın her ülkesinden gelebilecek çocuklarla yapılan etkinliklerini gündeme getiremeyecek. Geçmiş yıllarda kimi sosyal belediyeler ilişkileri bağlantılı etkinlikler belleğimde varsa da bu yılın seçim başarısı çok yakın tarihlerde yaşandığından biraz daha anlamlı, coşkun etkinlikler üzerinden çok anlamlı programlar varsa da bugün ancak tanıklık edebileceğiz.
***
Geçmişe dönük özel, kişisel bir sırrımı paylaşmak isterim: Çocukluk yıllarımdan kalmış, çocukça bir inatlaşma ile en çok sevdiklerimi kaybettiğimde bile gözyaşı dökememekle yüzleştiğim ters bir davranış yapım var. İçimden çocukça “Neden ağlayamıyorum, ya çok sevdiğimi sevmediğimi sanırlarsa...” sorgulamalarım, büyüdükten, şimdilerde yaş aldıktan sonrasında, ülkemizin acılı yaşam gerçeklerinin ürünü; “En doğru, en gerekli, canımızı acıtmak için yapmadıklarını bırakmayanlar karşı en onurlu duruş...” önyargısına dönüşmüştü..
İnanmayabilirsiniz bir tek izlemeye bayıldığım geçmişin coşkulu sokaklarda yaşanan 23 Nisanların, bayılarak izlemeye çalıştığım törenlerinde... Genellikle İstanbul’da yağmurlu geçen 23 Nisan törenlerinde çocukların özenilmiş giysilerinden suların aktığını görüyorsam, benim gözlerimden de benzer şiddetlerde gözyaşı akardı. Sevinçten mi? Üzüntüden mi? Daha güzel bir dünyada yaşamlarına özlemden mi?.. Hiç bilemedim. Bugün sokaklara taşmış çocukları görebilirsem, yağmurda sırılsıklam ıslandıklarına tanıklık etsem bile akacak gözyaşlarımın özlemden, sevinçten olacağını biliyorum...
***
Haberler gündemimiz sadece Cumhuriyet Devrimlerinden korkan, çocuklara 23 Nisanların anlamını, değerini unutturmak üzere çırpınmış, yamuk erkimizin örümcek kafaları ile sınırlı kalmış değil. Dünden yaşadıklarımıza bakarak bugüne dönük gündemimizde de yapay şişirilmişleri ile sınırlı kalmış olanlarının yanında, ülkemizde her gün yaşanan acı gerçekler ile dünya odaklarından bize yansıyanlarla bağlantılı olarak yeterince can yakan içeriklerle dopdolu olacak..
Her biri bir başka yerden, başka gündemler bağlantılı, sonuç olarak tümümüz için, toptan geçerli sonuçları olan can yakıcı içerikleri hemen hemen hiç değişmemiş olarak. TOKİ inşaatı üzerinden bal gibi de hiç hesap sorulmadığı için can yakan toprak kaymasından, vurgun zamlarla çocuklarını mutlu edebilmek uğruna bugün sokaklara çıkmış olan büyüklerinin, paralarının yetmeyeceği gerçeği karşısında, kendilerine hiçbir şey alamayacakları ya da evlerinden yiyecek taşıdıkları görüntülerle yüzleşmememiz olanaklı mı?
“Bugün 23 Nisan, neşe doluyor insan...” diyebilecek çocuklarımızı çok özlemedik mi?
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları