Saray, Trump’tan davet beklerken yaşam sarpa sarıyor

Şükran Soner; Traji komik yüzleşmelerimiz ise Selahattin Demirtaş’ın pisipisine, hukuksuz, uluslararası yargı kararları da yok sayılarak hapiste olması da değil sadece.

Trump yönetiminde, Amerikan çıkarları için çizilen yol haritasında öncelik RusyaUkrayna ilişkilerinde. Amerika’nın yeni iktidar yürüyüşünde, Ukrayna’nın Rusya’ya karşı kışkırtılması adına desteklenmesi politikalarının bir değeri kalmadı. Ukrayna desteklenip Rusya’ya kafa tutmasının tahrik edildiği dönemlerin bir değeri olmadığının gerçekleriyle yüzleşeli çok oldu.

Göreceli en az kayıpla işin içinden çıkılabilecek çözümlere zorunlu olduğu gerçeği ile yüzleşeli çok oldu. Şimdilerde Rusya ile Ukrayna arasında göreceli iç politikalarına dönük yaraları sarmış gibi gösterebilecek bir uzlaşıya formül aranacak. Rusya’nın güçlü taraf olarak olabildiğince cömert davranması için kamuoylarına yansımayacak değişik çıkarlar üzerinden uzlaşma formülleri aranacak. Gerçeğini arasak Trump’ın öncesinden sıcak ilişkiler kurduğu Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan şimdilik uzak durmasının nedeni, Ortadoğu’da Amerika’daki İsrail lobisini de hoş tutması kâr hesaplarının ötesinde, Filistin toprakları üzerinde düşlediği çok kârlı Amerika’nın çok para kazanabileceği yerleşim hesapları. İzlendiği üzere de saklamak gibi bir dertleri yok.

***

2002’li yıllardan günümüze, en kötü demokrasilerde bile örneği yaşanmamış, sözde sivil iktidar yönetimi içinde kalabilmenin sihirli anahtarı, “hep bana, hep bizimkilere” olunca, yağma vurgun düzeninde başarılı siyasetlerin, halkımıza bedelleri akıl almaz boyutlara vardı. Dünyanın en yoksul, yoksun, geri kalmış ülkelerinden bile daha ağır bir gelir dağılması çarpılmasında, aracı durdurabilecek frenler yaratılabilmiş değil.

Var oluşunu dini inançları sömürme siyasetine oturtmuş Saray ittifakı, ramazanın yaklaştığı şu günlerde, nasıl oruç tutacakları, iftar açabilecekleri derdine düşmüş vatandaşlarımızın homurtulu sesleriyle tırmalanıyor. Şimdiden iftar açmak üzere ağza atılabilecek bir hurma, zeytinin hesabı yapılır oldu. Halkımız, şimdiden bayram ikramiyesinin derdine düştü. Saray’ın iktidar erkleri, hep birlikte Esed-Esad demek hesaplarından kurtulmanın sevinci içinde, Suriye’de yeni uygulamaya soktukları atak siyasetleriyle işlerin içinden çok kazançlı çıkabilmenin umudunu taşıyorlardı.

Geçmişi daha da kaypak, karanlık olsa bile, bizimkilerin topu bir arada Suriye’de izledikleri yeni sıcak karşılamadan besbelli çok mutlu, umutlu, kapıları sonuna kadar açtılar. Bizimkiler de elbette çok kazançlı çıkabilecekleri umutları gönüllerinde, işbirliğine dalmanın ötesinde, yeni Suriye iktidarları erkinin yanında duracaklarının hızlı ataklarını esirgemediler. Bağırlarına bastıklarını, her tür destekle yanlarında duracaklarını dünyaya ilan ediverdiler.

İlginç rastlantı değil mi? Amerika’nın belgede hep ayırımcı Kürtçülük üzerinden oynamakta olduğu kartı saklamaması umurları değilmiş gibi görünmeyi yeğlemekteler. Bahçeli’nin yapmış gibi görev üstlendiği, Apo’yu Meclis’e çağırma çıkışı tam zamanında. Bir zamanlar silahlı peşmergeleri denetimsiz sınırlardan sokmanın sonuçlarından hiç ders alınmamış gibi.

Traji komik yüzleşmelerimiz ise Selahattin Demirtaş’ın pisipisine, hukuksuz, uluslararası yargı kararları da yok sayılarak hapiste olması da değil sadece.

CHP’li belediyelerin seçim başarılarında Kürt kökenlilerin üzerinden suç, suçlu aranması da bonusu. Büyüteçle Kürtçülük yapıldığı suçlamaları üzerinden işten el çektirmeler, yargılanmaların ardı arkası gelmiyor. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?