loading
close
SON DAKİKALAR

Saray’dan atılan her adımla sorunlarımız katlanıyor

Şükran Soner
Tarih: 12.10.2024
Kaynak: Şükran Soner - Cumhuriyet

Şükran Soner; Tek belirleyici çabanın “Yeter ki bu devran böyle yürüsün” ile sınırlı kalıyor olması. Elbette Saray böyle isteyecek. Biz bu saatten sonra da izin verecek miyiz?

DİSK’in “hak arama”, Türk-İş’in “Zordayız, geçinemiyoruz” eylemlerine, kadınların “Öfkeliyiz, zordayız” eylemleri, her yeni gün, canı yanan yeni toplum kesimlerinin katılımlarıyla eklemleniyor. Medyaya dönük sansürlerin boyutları, çeşitleri, sınırsız yöntemlerle üretiliyor olsa da toplumsal direnişlerin çaresizlikten güçlenen patlamaları engellenemiyor. Çaresizlikten yükselen dip dalgaları öylesine derinleşmiş boyutlarda güçlenmiş olmalı ki nerelerden, hangi boyutlarda çarpıcı yeni etkiler üretebilecekleri, bir gün öncesinden bile öngörülemiyor.

Sonuç olarak Saray erki adına hak aramaları durdurmaya yönelik olarak seferber edilmiş kurumların, engelleme, yasaklamalarının, hak hukuk sınırlarını umursamaz kararları, güvenlik güçleri ile kullandıkları şiddet, kaba gücün etkileri bir yerlere kadar işliyor. Hak arayanlar eninde sonunda hakları için seslerini duyurabilmenin yolunu bulmaktan vazgeçmiyor, eylemlerinden, direnişlerinden geri dönmüyorlar.

Oradan, buradan bir biçimde, sokaklarda seslerini duyurmayı başarabilenlerin haykırışları, çorba gibi, eksikli, yarım yamalak da olsa diğerlerine, kitlelere ulaşmış oluyor. Zorlu, parçalı, eksikli, bedel ödenerek ardı arkası kesilemeyecek hak arama çıkışları durdurulamıyor. Çaresizlik nefesi kesilmiş insanların bile konuşmasını, sesini kesemiyor.

***

Marmaray yolculuğunda yanıma oturmuş, sesi kısık, hasta olduğu yüzüne yansımış yolcu, sadece gelen telefon konuşmalarından güç almış olarak derdini anlatmaya koyuluyor.

Öncelikle çok uzun yıllardır Saray yanlısı oy kullandığının altını çiziyor. İçinde bulunduğu koşullarda ise bir yandan kanser tedavisi görürken, diğer yandan açlıktan ölmemek üzere, her gün işe gitmek zorunda olduğunu, dilenmeden, ağlayıp sızlamadan, geçmişindeki yanılgılarından arınmak istercesine soluksuz anlatmaya çabalıyor. Gözlerindeki sevgi dolu bakışlarıyla, ayrılırken onurlu selamlamasıyla utandırıyor. 

***

Saray’ın ipleri elinden kaçırmama, gücünü, denetimini kaybetmeme kaygısı ile gündeminden düşüremeyeceği yeni arayışların elbette ardı arkası kesilemez. Son örneği, besbelli kutsal ortaklığın aklı ile övünülen MHP liderinin de onayı alınmış olmalı. Düne kadar yapılmış ağır suçlamalar rafa kalkmış, DEM’in MHP’ninkinden oran olarak biraz daha yüksek olan oylarından da yararlanılması hesaplanmış.

Daha öncesinden yakın tarihlere kadar yapılmış çok ağır suçlamalar süpürülerek barış için el uzatma hamlesine geçilmiş. Birazcık mı, yoksa çok mu çıplak, peşmergelere sınır kapılarının silahlarıyla birlikte açıldığı günleri çağrıştırmak isteyen bir hamle yapılmak istermişçesine bir rüzgâr estiriliyor. Amerika’nın, yine Saray’ın kararıyla TSK’nin birlikte Suriye toprakları içinde silahlı güçleriyle neler yapmaya çalıştıklarının sorgulaması yapılmaksızın gelinmiş noktada. Esad yine “Esed” mi kalacak sorusuna da açık yanıt verilmemiş olarak, görüşme çağrısı ortada dururken yeni gelişmelerle nasıl yeni evreler oluşacak? Koskocoman soru işaretleri.

Tek belirleyici çabanın “Yeter ki bu devran böyle yürüsün” ile sınırlı kalıyor olması. Elbette Saray böyle isteyecek. Biz bu saatten sonra da izin verecek miyiz?

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları