Uzatmalı bayram tatilimiz bitti
Şükran Soner; Silahlı çatışmaların, oynanan emperyal savaş oyunlarının, tek kazananları, emperyal ülkelerin silah üretimi, ticareti, satışları üzerinden yeniden hızla daha da zenginleşmeleri değil mi?
Doğrusu yerel seçimlerin, seçmenden gelen dip dalgası ile, biraz olsun nefes alabilme umudu, coşkusundan kaynaklanan sokaklara taşma dürtümüz egemendi. Gerçeğinde en yüksek oranlı çoğunluğun geleneksel bayramlarda yapmayı çok sevdikleri, büyük aileleri ile birlikte doğdukları yerlerde buluşabilme alışkanlıklarına yılların ağır yoksullaşması engeldi. Çoğunluğun başta en kalabalık İstanbul olmak üzere yaşadıkları yerlerde kalma zorunluluklarının yansımalarını, bayramın ilk günü sonrasında, sokakların, toplu taşıma araçlarının istif gibi dolup taşması ile tanıklık ettik.
Yaşadığı kentin sahillerini ancak belediyelerin ücretsiz taşımacılık kararı ile görebilenlerimizin bir bölümü, saatlerle bekleseler de binebilecekleri vapur gibi araçlara ulaşamadıklarından birazcık düş kırıklığına uğramış olsalar da ilk kez görebildiklerinin keyfini çıkarmaya çalışırlarken uzanan kameralar kaşısında mutluluklarını paylaştılar. Yollarda yine istatistiklerle ölümlü kazalar, Antalya’da can yakan teleferik kazası...
En ürkütücüsü Ortadoğu üzerinden yeniden dünyanın gündemine giren savaş tamtamlarının, dünya ölçeğinde ürkütücü İsrail bombardımanları odaklı yükselen can kayıpları, katlanan katliamlar üzerinden acılar, açlıkla buluşan ölümcül görüntülerden kaçma dürtüsü. Dünden başlamak üzere, hemen yaşamımıza yansıyacak, yeni daha da devleşeceği anlaşılan yaşam karabasanından kaçış.
Bir yandan da elde avuçta ne kalmışsa, çocukların harçlıklarından, emeklilerin ellerindeki avuçlarındakini uçurup götüren, bir top dondurmanın 50 liraya çıkmış olmasıyla yüzleşmelerin şaşkın görüntüleri...
Ağaçların çiçek açtığı güneşli havada, derin nefes alabilmenin keyfinin tadı damağımızda kaldı...
***
Dünün haberlerinde kaçınılmaz olarak İsrail-İran gerilimi dünyanın, elbette ülkemizin gündeminde zirvede. Bu kadar geniş çaplı bir yangının çıkarılabileceğine inanmak istemesek de ekonomiye, kaçınılmaz olarak yaşamımıza yansımalarının ilk verileri, piyasalardaki etkilerinin çarpıcı sonuçlarına her yeni haberlerle yeni veriler eklenmekte. Gazze’de en büyük acıları yaşyan, bedelleri ödeyenlerin kaygıları en derini.
Yaşayarak öğrendikleri gerçekleri özetlerlerken silahla sorunlarının çözülmesinin söz konusu olamayacağının gerçeğini dünyaya duyurmaya çabalıyorlar. Yeni çıkarılan her savaşın, ateşle çözüme ulaşma çabalarının en çok kendilerinin canlarını yaktığının altını çiziyorlar. Uçurumun eşiğinden dönülmesi, siyasal çözüm üretilmesi çabaları için dünyaya, insanlığa çığlıkla seslerini duyurma çabalarına, dünyanın emperyal güç odaklarının kulaklarının tıkalı olduğu ortada. Kirli savaşların satranç oyunlarının oyuncuları kirlilik yarışmalarından ne beklenebilir ki?
Silahlı çatışmaların, oynanan emperyal savaş oyunlarının, tek kazananları, emperyal ülkelerin silah üretimi, ticareti, satışları üzerinden yeniden hızla daha da zenginleşmeleri değil mi?
Kimin kirli elleri, kimlere uzanıyor? Uzmanlar, her anın olayları üzerinden olasılıkları doğru açıklayabilmeye dönük ne kadar çırpınırlarsa çırpınsınlar. Sonuçlarını çok daha çarpıcı, yaşamlarımıza ateş gibi çarpan sonuçları ile çok çabuk öğrenmeye başlıyoruz. Piyasalardan dünya çapında elbette en darda olanlar, bizler için de en çarpıcı, can yakıcı sonuçlarının örnekleri hızla, pıtrak gibi peş peşe geliveriyor. Borsamızdaki ilk veriler bile şimdiden çok can yakıcı, göstergeleri ile karşımıza çıkıveriyor.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları