Hayallerimiz sıcak ekmek ve bir kadeh
Yazgülü Aldoğan; Cumhurbaşkanı söylemedi, genelgede yok, kararnamede yok, İçişleri Bakanı söylemeden söylemiş gibi yapıyor! TESK Başkanı, “Benim bunu Cumhurbaşkanı’na soracak cesaretim yok!” dedi, televizyonda!
Heyecanlı bir ülke; her an bir ürperti ensenizde, başımıza daha ne gelebilir korkusu. Bir yanda korku filmi gibi kaybolan paralar, atlar, insanlar! Bir yanda yağmur gibi yağan yasaklar. Ve giderek yoksullaşma! Cebinizdeki para da kayboluyor; değeri düşüyor! Hayallerimiz, Boğaz kıyısındaki yalıda kısıtlı kalmışken katılamadığımız “cemiyet etkinlikleri” değildir; hayallerimiz, ulaşamadığımız sıcacık ekmektir, fırında dumanı tüterek satılan. Onun yerine almamız engellenen, aslında besin değeri çok daha yüksek, hijyenik ortamlarda el değmeden hazırlanmış ve yarı fiyatına satılan Halk Ekmek! İBB, Halk Ekmek büfelerini çoğaltmak isterken bir tür meydan savaşı vermek zorunda kalıyor. “Ne pahasına olursa olsun, o büfeyi buraya koydurmayacağım” diyen zabıta müdürleri bu cesareti nereden alıyor? Bence Saray’dan değil, fırıncılardan! Goebbels taklitçisinin bile bu kadar basireti bağlanmış olamaz. Yoksulun ekmeğiyle oynamanın kimin ekmeğine yağ süreceğini bilecek kadar akıllı. Zaten meydan kavgasının aşılması da bunu gösteriyor; muhtemelen yukarıdan uyarıyı.
Ya tam kapanma derken kapatılmayacak olan işyerleri, madenler, inşaatlar ve oralarda çalıştırılan ve hâlâ AŞILANMAMIŞ işçiler ne alaka? 60 yaş üstünü aşılamış, ama nedense zorla evde oturturken, aşılayamadığın genç emekçileri yerin altında madende, yerin üstünde fabrikada dip dibe çalıştırırken kafayı mı yedin? Aşılılar evde, aşısızlar, kapalı ortamda işte!
Adını koymadan yasak
Kapatma dediler, herkes evinde kalacak derken, muaf diye saydıkları 30 - 40 kalem. Üstelik imza yetkisi olanlar da birer kart uyduruyormuş tanıdıklarına. Bunun yanında adını anmadan uygulanan yasaklar var: Alkollü içecek satma yasağı gibi, ki sosyal medyada teneke çalınıyor! Cumhurbaşkanı söylemedi, genelgede yok, kararnamede yok, İçişleri Bakanı söylemeden söylemiş gibi yapıyor! TESK Başkanı, “Benim bunu Cumhurbaşkanı’na soracak cesaretim yok!” dedi, televizyonda! Marketler satamıyor, çünkü tekel bayileri kapalıymış, bunlar satarsa haksız rekabet olurmuş. Hak hukuk deyince çok önemsiyoruz ya. Dünyanın en büyük iki içki şirketinin bu ülkede olduğunu ve genelge yayımlamadan yasaklayamayacaklarını düşünenler dava açılsa kazanırız diyor ama herkes birbirine bakıyor. İnsanlar sıcak ekmek hayal ederken sen niye alkollü içecek derdindesin diyorsanız, ben LAİKLİK peşindeyim. Alkollü içecekleri çaktırmadan yasaklamanın altında karaciğerimizi korumak değil, şeriat hükümlerine uygun ülke yönetme arzusu, yaşam biçimine müdahale var. İnsanlar ana babalarını 10 kişiyle apar topar gömerken tarikat şeyhlerine hükümet katılımlı kalabalık cenaze törenleri düzenleniyor. AKP iktidarı, azalan oylarının korkusuyla kendisini çekirdek oy deposu, dinci muhafazakâr tabakaya beğendirme telaşında. Ama sıcak ekmek hayali yaşayanlar da onlar. Cengiz İnşaat semirdi ama AKP’ye oy vermiş, sıcak ekmek alacak parası olmayan Ümraniyeli teyzem de Rize’de ağaçlarını savunan köylüler de acı çekiyor. Bırakın refaha kavuşmayı, köylünün traktörüne bile haciz geliyor, malını satamıyor, şehirli emekli maaşını yetiştiremiyor, esnaf dükkânını kapatıyor, günübirlikçi işçi çaresiz. İktidar sadece ekonomide değil, dış politikada da sıkıştı. Salgını yönetemedi; eğitim, tarikatlara teslim. Adalet dağa kaldıralı çok olmuştu. Ve bu girdaptan çıkmak için tek planları, ne pahasına olursa olsun iktidarda kalmak! Tek adam iktidarlarının en büyük çıkmaz sokağı budur: O tek adam hiç kimseye güvenmez, liyakatli kadrosu yoktur. Etrafı kendisine koşulsuz biat etmiş, gerçeği değil, duymak istediklerini söyleyen yeteneksiz bir ekiple çevrilmiştir. Bir kişiye onlarca görev vermesi, o kişilerin hep yakın çevreden olması bundan. Güvenmiyor, korkuyor. Çaresizliğinin esiri oldu. Oğlanın ve damadın okul arkadaşları, yolsuzlukla, yol arkadaşlarıyla da buraya kadar. Hayaller bir sıcak ekmeğe kadar indiyse, intiharlar arttıysa, Gençliğe Hitabe’yi tekrar tekrar okumanın zamanı da gelmiştir!
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları