Virüsten çok belediyelerle savaşıyorlar!
Yazgülü Aldoğan: Fethullah’ın baş müritleri, evde silah depoladıklarını, öldüreceklerinin listesini yaptıklarını, bu kez eli boş dönmeyeceklerini ve hepimizi öldüreceklerini ilan ederken ne soruşturma, ne müdahale yok, yandaş olmayan televizyon kanalları kapatılıyor.
Bir tek bizimkiler mi farkında değil acaba şu anda düşmanın nerede olduğunu göremediğimiz bir 3. Dünya Savaşı yaşadığımızın? Dünyanın en güçlü ülkeleri, nükleer silahlara, roketlere yaptıkları yatırımı sağlık sistemlerine yapmadıkları, bulaşıcılığı yüksek bir virüsle gerekli sağlık malzemeleri olmadığı için savaşta yenik düşüyor, yüz binlerce insan ölüyor. Türkiye ise dünyadaki parlamentosunu tatile çıkarmış, hukuku bertaraf etmiş, tek başlı bir yönetim krizi içinde savrulup duruyor. “Sağlık Ordusu”nun kazandığı savaşı alkışlıyorum elbette ama bunun ekonomiye yansıması imkânsız. Mutfak yanıyor, aileler perişan, işsizlik partili ayırmıyor, günübirlik kazandığıyla yaşayan herkes zorda! Bu sıkıntıyı aşmak için sosyal devlet olmak önemli. Büyükşehir belediyelerinin muhalefetin elinde olması ve herkese ulaşan gerçekçi yardımlar yapılması iktidarı, bunun seçim sonuçlarına etkisi korkusuyla çıldırtıyor! Ne vicdan kaldı, ne merhamet, tek dertleri iktidarlarını sürdürebilmek için, son seçimde kaptırdıkları ve daha o gün ilan ettikleri biçimde belediyeleri çalıştırmamak. Halkın tepkisini ise sokağa dökülürseniz hepinizi öldürürüz temalı korku filmiyle bastırmak!
İBB’nin valilikten aldığı özel izinle yapılan belediye meclis toplantısı, bir “halka ihanet” senaryosuydu! Tevfik Göksu başkanlığındaki AKP’liler, Ekrem İmamoğlu’nun borçlanma talebini tırpanlıyor, İSKİ’nin kredi isteğini de ancak bundan önceki müteahhitlik işlerine ödenecek kadar ve onlara ödenmek kaydıyla kabul ediyordu. Yandaşlara ödeyeceksen para var, halka hizmet edeceksen yok! Ayrıca maalesef, yardım yapılan kişilerin de beyanlarına güvenilerek değil, tek tek incelenerek yardım edilmesini istediler ki 100 bin kişinin evi tek tek denetlenemeyeceğine göre, ayni yardım da engelleniyordu! Halktan toplanan nakdi yardımlar ise hâlâ bankada rehin! Ankara’da yapılan ise başka bir rezillik. ASKİ’nin asbestli su borularını değiştirmek için istediği parayı ve projeyi reddetti AKP’nin çoğunlukta olduğu belediye meclisi. Mansur Yavaş hiç istifini bozmadı, bütün Ankara’yı yaptıklarını anlatan ilanlarla dolduracağını söyleyip kendi kaynaklarıyla boruları değiştirmeye başladı. Oysa İstanbul’da halka yapılan yardımların kesilmesi en çok Tevfik Göksu’nun belediye başkanı olduğu Esenyurtluları zorlar. Burası, İstanbul’un korona krizinden en çok etkilenen, en geri kalmış bölgesi. Yardım talebi, CHP’li belediyelerin yüksek oy aldığı Bakırköy, Beşiktaş, Kadıköy, Şişli’den gelmedi Tevfik Bey. Sizin yoksul ve geri bıraktırılmış seçmenlerinizden geldi. Belediye gelirlerinin büyük ölçüde düştüğü şu günlerde para olmadan hizmet nereye kadar? İBB Başkanı İmamoğlu’na Beylikdüzü Başkanlığı dönemi didik didik edilmiş, tam 27 soruşturma açılmış! Amaç ne? Görevden almak mı? CHP’li başkanlar halkın sevgisini kazanacaklarına aç kalsın, asbestli borudan su içsin, yolu yapılamasın, AKP’liler bundan siyasi sonuç çıkarırız diye mutlu olacaklar! Bu nasıl bir acımasızlık?
İlçelerde başarı
AVRASYA Kamuoyu Araştırmaları Merkezi’nin Türkiye çapında yaptığı en başarılı ilçe belediye başkanları arasında ilk beşin dördü CHP’li: Antalya Muratpaşa Belediyesi yüzde 78 ile birinci; Ümit Uysal, sonuna kadar hak ediyor. İkinci (yüzde 71) Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli, üçüncü (yüzde 68.2) Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, dördüncü (yüzde 68) Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel ve beşinci (yüzde 66) Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, halkın takdirini kazanmışlar. Hepsini izliyorum, sürpriz değil. Henüz ilçeleri engellemeyi başaramadılar demek!
Bayram yasak!
Korona krizini yanlışlarla yönetmeye devam ediyoruz. 65 artı yaşındakilere sokağa çıkma izni var, ama deniz kenarında yürümeleri, normal bir günde sokağa çıkıp banka vb. işlerini görmeleri yasak. Onlar hayatın dışında yaşamıyorlardı ki? Gençlere niye 20 Mayıs’ta sokağa çıkma izni var da onun yerine 19 Mayıs Gençlik Bayramı’nda yok?
Silahlanmışlar
Fethullah’ın baş müritleri, evde silah depoladıklarını, öldüreceklerinin listesini yaptıklarını, bu kez eli boş dönmeyeceklerini ve hepimizi öldüreceklerini ilan ederken ne soruşturma, ne müdahale yok, yandaş olmayan televizyon kanalları kapatılıyor. Asıl önemlisi farkında olmadan ağızlarından kaçırdıkları gerçek: Silahlar! 15 Temmuz gecesi 200 bin kamu silahının sokağa çıkardıklarına dağıtıldığı şehir efsanesi değildi. Köprüde öldürülenlerin bir kısmının da uzaktan ve keskin nişancılar tarafından vurulduğu çok söylendi ama o gece ölenlerin ne otopsileri yapıldı ne linç edilen askerler ve öğrencilerin hesabı soruldu; sorulmasın diye bir yasa çıkarıldı ve hepsinin üzeri örtüldü. Günah keçisi ilan edilen öğrenci ve erler de müebbete mahkûm edildi, şimdi Silivri’de korona tehdidi altında ruh ve beden sağlıklarını korumaya çalışıyor. İnsan, koronavirüsten çok daha acımasız!
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları