Yoksul niye yoksul olduğunu bir anlasa?

Yazgülü Aldoğan: Türkiye’nin eskiden bir orta sınıfı vardı. Çoğunluğun da işi. Tamam zengin değillerdi ama kiralarını ödeyebiliyor, pazara gidip filesini dolduruyor, çocuklarının karnı doyuyordu. Şimdi işi olan asgari ücrette buluştu!

Birkaç gündür sonuçları yayımlanan bir araştırma var: Türkiye Eğilimleri Araştırması. Kadir Has Üniversitesi’nin her yıl yaptığı bu araştırmanın en çarpıcı sonuçlarından biri yoksulluğumuzun farkına varmış olmamız! Behiç Ak’ın karikatüründeki kadının söylediği gibi “Eskiden de alt sınıftaydım ama kendimi orta sınıfta zannediyordum, şimdi alt sınıfta olduğumun farkındayım!” Biz hep ikiye ayrılıp karşı tarafı düşman belliyorduk. Sağcı solcu diye yedik birbirimizi. Sonra fark ettik ki ne sağcısı sağcı, ne solcusu solcu! Sağcılar dinci, solcular laik dedik, dinciler ve laikler diye ikiye ayrılıp yedik bu kez. Bizim dinciler içki içer, laikler oruç tutar, o da ayrı! Araştırmanın sonuçlarına göre ekonomik kriz kafamıza vura vura öğretti ki biz aslında yoksul ve zengin diye ayrışmışız. Tek sıkıntı, yoksul olan bazılarının yoksul olduğunun farkına varmamış olması! Onlar da yoksul olduklarının farkına varırlarsa, daha doğrusu, yoksulluklarının nedeninin farkına varır ve muktedirin kapısında köle olup yalayacak bir kemik kapmanın kurtuluş olmadığını anlarlarsa kurtulacağız! Çünkü bu yoksullaşmanın nedeni olan yanlış politikaların müsebbibi hâlâ yüzde 30’lar civarında oy potansiyeline sahip.

Orta sınıf yok artık

Türkiye’nin eskiden bir orta sınıfı vardı. Çoğunluğun da işi. Tamam zengin değillerdi ama kiralarını ödeyebiliyor, pazara gidip filesini dolduruyor, çocuklarının karnı doyuyordu. Şimdi işi olan asgari ücrette buluştu! Türkiye’nin ücretli işi olan bölümünün yarıdan fazlası asgari ücret ve civarı bir gelir elde ediyor. Asgari ücretle yoksulsun! Ki onlar bile şanslı çünkü sağa sola açtıkları ve öğretim üyesi diye yandaş doldurdukları bir işe yaramayan üniversite taklidi eğitim kurumlarından mezun olan gençlerin neredeyse yarısı işsiz! Bu kurumlar sadece işsizlerin adını değiştirdi, şimdi işsizlik üniversite mezunları arasında. Çünkü ne onlar üniversite, ne oradan çıkanlar bir işe yarıyor. Ama maalesef diplomalarını bir kenara koyup ne iş olsa yaparım diye kuyruklara giren gençler asgari ücrete bile iş bulamıyor! Asgari ücretle çalıştığında bile mutlusun, öylesine yoksullaştık ülke olarak. 

Biz yoksullaşırken “zengin” olanlar kim? Saray ve çevresi. Cuma namazına 80 arabalık konvoyla gidip Ahlat’ta Anayasa Mahkemesi kararına rağmen bir saray daha yaptırmaya kalkanı saymıyorum tabii, o sadece zengin değil, muktedir! Damatlar! Saray müteahhitleri. Üç de yetmez beş maaş diye diye sağa sola birkaç yere atanan Saray bürokratları, bu sistemden nemalanmak uğruna vicdanını susturanlar. Aşağı doğru indikçe acı gerçekle karşılaşıyoruz. Geleceği biten, çevresi çölleşen, ürünü para etmeyen, toprağını satan çiftçi hâlâ aymadı. Kanal İstanbul yapılacak diye Çatalca’daki arazisini Araplara satan köylünün, topraklarını Amerika’ya yeni gelmiş beyazlara satan ve karşılığında içki ve motosiklet satın alan Kızılderililerden, Eskimolardan farkı yok. O paraları alkol ve benzine yatırıp bitirdikten sonra sokaklarda yerel kıyafetleriyle alkolik olarak dileniyorlar şimdi. 

Kurtuluş yok mu?

Araştırmanın sonuçlarını gazetemizden İpek Özbey’e yorumlayan Kadir Has’ın eski rektörü, bu araştırmanın yıllardır koordinatörü Prof. Dr. Mustafa Aydın, yeni seçilen belediyelere gelen desteği işaret ediyor. Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a MHP kökenli diye gönülsüz oy veren seçmenler şimdi çok memnun. Hatta HDP’li seçmenden yüzde 60 destek var. Bu destek hizmete, hizmet verilirken ayrım yapılmamasına! İstanbul’u ve yıllardır sömürüp durduğu rantını elinden kaçırdığına hâlâ inanamayan ve bu öfkeyle ülkeyi yakıp yıkma pahasına Kanal İstanbul diye inat eden AKP Genel Başkanı, sabah akşam Ekrem İmamoğlu ile uğraşıyor, her adımının baltalanması boşuna değil. Kendine rakip olarak onu seçti. Aslında şu anda yerelde iktidar Millet İttifakı’nın elinde. Belediyeler merkezi iktidara gelmek için her zaman basamak oldu. AKP’nin içinden çıkacak iki yeni parti de sıkıntı yaratıyor ki erken seçim söylentileri başladı bile. Hatta otobüsün içinden halkın kafasına çay paketi de fırlatılıyorsa bir erken seçim yakın demektir! Oy oranları daha fazla düşmeden hem de. AKP’nin oyu, hâlâ MHP desteğiyle iktidar yapabilir onu. Çünkü yoksulların bir kısmı niye yoksul olduklarını hâlâ anlamadı. Yandaş medya afyonlamasıyla hâlâ şehit cenazelerinde ne mutlu ona şehit oldu deniliyor da niye şehit oldu diye sorulmuyor! Hâlâ patatesini satmasına niye yasak geldi anlamıyor! Koyunun gözü açılmadan seçim yapmak akıllıca olabilir. Hazır olmalı.