loading
close
SON DAKİKALAR

Yolda değil, sınıfta kaldık!

Yazgülü Aldoğan
Tarih: 27.01.2022
Kaynak: Yazgülü Aldoğan - Cumhuriyet

Yazgülü Aldoğan; Yerinin hava akımlarına açık, yanlış olduğu uyarısı yapılmış, ulaşımı zor, metrosu yok, ama öve öve bitiremedikleri İstanbul Havalimanı’nda yolcular 40 saat mahsur kaldı! Uçaklar inemedi, kalkamadı. Uçaktaki yolcular aprondan limana taşınamadı, bavullarını alamadı!

İstanbul’a ilk kez kar yağmıyor. Benim hatırladığım 40 gün karın kalkmadığı yıllar oldu. Eskiden daha da soğuk olurmuş. İstanbul Boğazı’na buzlar inmiş Karadeniz’den. Rumeli Hisarı’nın önünden geçerken üzerine çıkıp bayrak dikmiş, fotoğraf çektirmiş cesur balıkçılar! O zaman da yollar kapanıyor, okullar tatil ediliyordu ama faturası, balıkçıda bir saatlik yemek molası veren İBB Başkanı’na kesilmiyordu!

HAVALİMANI SKANDALI!

Yerinin hava akımlarına açık, yanlış olduğu uyarısı yapılmış, ulaşımı zor, metrosu yok, ama öve öve bitiremedikleri İstanbul Havalimanı’nda yolcular 40 saat mahsur kaldı! Uçaklar inemedi, kalkamadı. Uçaktaki yolcular aprondan limana taşınamadı, bavullarını alamadı! Alsa bile havalimanını terk edip şehre gidemedi! “Dünyanın buluşma noktası” İstanbul Havalimanı, ulaşılamayan, içindekilerin de şehre ulaşamadığı bir toplama kampına dönüştü! Yatmak isteyenlere karton dağıtıldı! Şehri teftişe gelen Ulaştırma Bakanı, ancak Atatürk Havalimanı’na inebildi; İçişleri Bakanı, şehre sahip çıkanlara teşekkür ederken Kızılay’ı bile saydı ama İBB’yi anmadı. İBB’nin payına sadece troller, tehdit ve takip düşüyor. Böyle bir yönetim biçimi olamaz, olamıyor zaten.

AYRIŞTIRMA POLİTİKASI

Bütün sıkıntı merkezi hükümetle yerel yönetimlerin farklı farklı ittifaklardan olmasında. Ama şehir öyle düzenlenmemiş ki? İlçe belediyelerinin yetki ve görev alanlarıyla ilin yetki ve görev alanı farklı. Ana arterler, caddelerin bir kısmı İBB’nin bir kısmı Karayolları’nın. Mahalleler ilçe belediyelerinin, çevre yollarında özel şirketler de sorumlu? Birlikte işbirliği yapmadan yönetilebilmeleri imkânsız. Ama İmamoğlu’nun suçu büyük; yemeğe gitmiş, ondan yollar açılamadı! Ona da hatırlatmak lazım. Arkanda bir trol ordusu, herkesin cebinde bir telefon, her yerde kamera varken nefes alsan haber ver. Nasıl olsa duyuluyor! Bu arada kar Kanada’da da yağıyor, eksi 40 derecede insanlar sokakta, araçlar yürüyor, kapanmış havaalanı da yok. İş bilirsen, herkes sorumluluğunu üstlenirse doğayla mücadele edersin! Yok, sadece algı yönetimi, propaganda, çamur at izi kalsın yaparsan bugün bize, genelde ülkeye, sonuçta kendine de zarar verir, yok olur gidersin, ki Abbas yolcu gözüküyor!

ADALETSİZLİK KARDAN BETER

Kar geçici bir sorun, asıl adaletin olmaması korkunç. Sedef Kabaş’ın tutuklanması, Sezen Aksu’ya tehdit, havaalanında 40 saat mahsur kalmış turistler “Otel istiyoruz!” protestosu yapıyor diye Çevik Kuvvet göndermek demokrasi olan bir ülkede yaşanmayacak skandallar. Ama bununla sınırlı değil. 15 Temmuz’un günah keçisi öğrencilerin tutukluluğu da sürüyor. Yargıtay’ın bozduğu müebbet kararı üzerine mahkemeleri yeniden görülüyor ama Saray’dan işaret gelmediği için maalesef tahliye verilemiyor. Hatta daha önce tahliye edilen birkaçı için “kaçma ve saklanma” gerekçesiyle yeniden tutuklama kararı verildi. Üstelik de hakkında tutuklama kararı verilen Halit Çam tam üç kez mahkemeye başvuruyor. Birinde karar bize ulaşmadı deniliyor. İkincisinde araç yok, seni götüremeyiz diye geri gönderiyorlar. Üçüncüde sabah başvurduğu mahkemede öğlene kadar bekletiliyor, işlem yapacak kimse yok diye. Sonunda mahkemeye SEGBİS’le bağlanıyor ve Beni tutuklamayın, Marmara Hukuk’ta okuyorum, iki hafta boyunca sınavlarım var, geçen celse verdiğiniz tahliye kararını yineleyin lütfen diyor. Sonuç? Kaçma şüphesiyle tutuklanıyor!

O gençler beş yıla yakın müebbet cezası aldıkları için yatıyor. İlk tutuklandıklarında yaşları 18-19’du. İfade verir çıkarsınız denilerek içeri atılmışlardı. Sanki darbeyi onlar yapmış gibi ceza aldılar. Üst üste yattıkları koğuşlarda pandemi dönemini geçirdiler. Silivri’de koğuşları soğuk, inadına kırık camları tamir ettirilmiyor, battaniyeleri geri alınıyor, sıcak su verilmiyor; sadece özgürlük kısıtlaması değil, her tür cefa çektiriliyor. Onları savunan, dertlerini dile getirenlere düşman olunuyor. Ülkeyi yönetmeyi beceremeyenler belediye başkanını yemek yerken trollemeyi marifet, öğrencileri zindanda tutmayı adalet sanıyor. Hepimizi Allah kurtarsın diyeceğim de aklımız fikrimiz varken kendi kendimizi kurtarmamız gerekiyor!

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları