YSK’nin kararı yok hükmünde mi?
Yazgülü Aldoğan: 23 Haziran’da tekrarlanacak büyükşehir belediye başkanının yeniden seçimi konusuna taraflar ve hatta seçmenler “başa gelen çekilir” kıvamında hazırlanırken hukuki mücadele de ısrarla sürdürülmelidir.
Çok basit bir örnek vereceğim: Futbol maçı kaç kişiyle oynanır? Her takım 11 kişi çıkar sahaya. Oyuncusu sakatlanır ya da yorulursa değiştirmek için kulübede bekleyen yedekleri vardır. Gerektiğinde yedek kulübesinden biri oyuna girer. Ama oyuncu sayısı hep 11’dir. Yedeklerden iki kişi daha girip de 11 yerine 13 kişi oynamaya kalkarsa kıyamet kopar! YSK’nin İBB Başkanlığı seçimi ile ilgili AKP itirazını karara bağlamasında aynı zarfın içinden çıkan 4 pusulanın birinde sorun bulunması gibi kabullenilmeyen durumlar oldu. Bunlardan biri de “yedek üyeler” meselesi idi. Karar açıklanırken ortaya çıktı ki yedek üyeler ret oyu vermiş. Pardon? Dört yedek üye toplantıya katılıp oy mu vermiş? Kimin yerine? Çünkü YSK’nin toplantılarının 7 asil üye ile yapılması lazım. 4 yedek üye daha nereden çıktı? Hepsi birden toplantıya katılmış ve oy kullanmışlar, bu kadar hayati bir konuda karar alınacakken 7 değil, 11 üyenin katılımı ve hadi katıldılar, oy vermesi usule aykırı. Hukukta usul her şeyden önce gelirken YSK, anayasayı ihlal etmiş! Deniliyor ki “Seçim kanunu olduğu için YSK’nin aldığı karar kesin, itiraz edilemiyor”. Ama kararın nasıl alındığı konusu seçim kanunu değil, idari yanlışlık var, usul açısından yanlış, idare mahkemesine yani Danıştay’a gidilebilir. Hatta Anayasa Mahkemesi’ne de gidilebilir çünkü AYM daha önce 2013’te TBMM’de “İç tüzüğün değiştirilmesi zımni olarak benim yetkim dahilindedir” demişti. Kararın usule aykırı alındığı kabul edilirse usulsüz toplanan YSK’nin aldığı karar da yok hükmünde olacaktır!
Daha önce uygulandı
Bunu dile getiren eski TBMM başkanvekillerinden Uluç Gürkan hukuksuzluğu şöyle netleştiriyor: “YSK’nin yedek üyelerini toplantı ve karar yeter sayısına dahil etmesi anayasaya aykırı bir ‘yasa ihdası’ anlamını taşıyan idari işlemdir ve yargı denetimine açıktır. CHP ya da İYİ Parti’nin bu konuda Danıştay’a idari işlemin iptali, YSK’ye de kararın düzeltilmesi talebiyle başvurması gerekmektedir. Bu başvurulardan sonuç alınamaması durumunda ise Ekrem İmamoğlu’nun Anayasa Mahkemesi’nde YSK’nin idari işlemi aleyhine bireysel hak mahrumiyeti davası açması kaçınılmazdır.” Konuyu yasa maddeleriyle hukuki olarak da anlatan Gürkan, 1996 tarihinde kendi başkanlığında bir oylamada, TBMM’de alınan benzer bir kararın AYM’ye taşındığını ve yapılan yanlış idari işlem yüzünden güven oylamasının iptal edildiğini hatırlatıyor.
Oylar çalındı masalı
23 Haziran’da tekrarlanacak büyükşehir belediye başkanının yeniden seçimi konusuna taraflar ve hatta seçmenler “başa gelen çekilir” kıvamında hazırlanırken hukuki mücadele de ısrarla sürdürülmelidir. Çünkü bakın şimdi de YSK kararında bile yer almayan “Oylarımız çalındı” yalanı atılıyor! Kim çaldı, nasıl çaldı, nereden çaldı, çaldı da ne yaptı sorularının yanıtı yok, sadece kocaman bir yalan var!
19 Mayıs için gençler Samsun’da!
Samsun’un Kurtuluş Savaşı’nda çok büyük rolü var. Mustafa Kemal ve silah arkadaşları 19 Mayıs 1919’da İstanbul’dan, her an batabilecek bir gemiye binip Samsun’a doğru yola çıkar ve Milli Mücadele’yi başlatır. 2019, bu anlamlı ilk adımın yüzüncü yılı. Koç Spor Fest için, bu yıl bu nedenle Samsun ili seçildi. Koç Holding’in bütün şirketlerinin desteklediği spor karşılaşmalarının finalleri, 5 bin üniversitelinin katılımıyla gerçekleşti. Pazartesi günü ise şehir merkezinde, 1919 metrelik bayrağımızla 40 bin kişinin katıldığı büyük bir yürüyüş yapıldı. Gece ise ilk adım sahilinde on binlerce kişi Athena konseriyle coştu! Halkın gerek yürüyüşe, gerek gece konsere katılımı olağanüstüydü. Beraber yürüdüğümüz Samsunlular bu yürüyüşün hep yapıldığını ama genelde sokaklarda alkışlayanın bile az olduğunu, bu yıl çok coşkulu ve katılımın yüksek olduğunu vurguladılar. Doğaldır, yerel seçimlerde yükselen siyasi heyecan, merkezi hükümete tepkiye dönüştü, İstanbul’da yaşanan büyükşehir çekişmesi ise iktidarın inişe geçtiğini göstermesi açısından muhalefeti heyecanlandırıyor. Koç Spor Fest’in 14. yılında 62 branşta 26 bin üniversiteli sporcunun yarışması, olayı spordan öteye taşıyor, gençlik buluşmasına dönüştürüyor. Hele bahar şenlikleri gibi eğlenceleri olmayan Anadolu şehirleri ve devlet üniversitelerinde okuyan gençler için bu tür etkinlikler o kadar önemli ki! Onları mutlu edenlere teşekkürler, gençlerimizin buna o kadar ihiyacı var ki!
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları