Tarih:
15.05.2012
CHP'nin zor kongresi
Görülmüyor ama kongrede umut verici sahneler vardı. Güzel günler geliyor...
CHP eski Genel Başkanlarından Altan Öymen, saat 10.00 gibi Zeytinburnu’ndaki Abdi İpekçi Spor Salonu’na gelmiş, İstanbul İl Kongresi’ndeki havayı kontrol ediyordu.Eski siyasetçilerden Hasan Fehmi Güneş, Algan Hacaloğlu, Mustafa Özyürek, Bayram Meral, Bülent Tanla ve eski il başkanlarından Bozkurt Nuhoğlu salonda görebildiğimiz diğer isimlerdi. İl başkan adayı Ali Özcan’ın afişleri salon dışında da asılıydı. İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı’nın resmi bir tek salonda vardı. Abdi İpekçi Salonu, 12.500 kişilik; salonun henüz yarısı dolmuştu. Anneler Günü’nün 13 Mayıs’a isabet ettiği hiç düşünülmedi mi? İlçelerden otobüsler de kaldırılmamıştı.
Bu tabloyu görenlerin nasıl tepki gösterdiklerini anlatmak istemiyoruz.
Bu tabloyu görenlerin nasıl tepki gösterdiklerini anlatmak istemiyoruz.
Neden bu kadar büyük bir salon ve neden ciddi bir hazırlık yapılmadı?
“Düşük yoğunluklu” bir kongreyi CHP’ye yakıştıramayanlar çok.
Divan seçiliyor ama bir tek kadın üye yok.
“Düşük yoğunluklu” bir kongreyi CHP’ye yakıştıramayanlar çok.
Divan seçiliyor ama bir tek kadın üye yok.
Tartışmalar
Kongre kulislerinde bize söylenenleri de aktarmak gerekiyor:
“Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu, Aziz Yıldırım’ı cezaevinde ziyaret etti; acaba kendisine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı önermiş midir?”
Yanındaki delege tepki gösteriyor: “Böyle bir şey olur mu?”
- Bozkurt Nuhoğlu, “Bu kafaları bırakın” diye tepki gösteriyor ve ekliyor:
Sinan Aygün, geçenlerde Ayasofya’nın cami olarak açılması için Başbakan’a çağrıda bulunuyor ve “Açsın ibadete açsın elini öperim, arkasında namaz kılarım diyor. Bu takımla ve anlayışla Türkiye’de hiçbir şey düzelmez.”
Nuhoğlu çok tepkili ve dolu “Bizler, Türkiye sevdası için bu sonucu haketmedik. Deniz Gezmiş ve arkadaşları ile bizlerin emeklerine yazık!”
Kılıçdaroğlu’nun kongre konuşmasında söylediği “CHP eski alışkanlıklarından vazgeçecek” sözlerini tartışıyor bu grup...
Bir başkası diyor ki:
“Biz Baykal ve Sav diye diye bugünlere geldik... Aynı tarzı, aynı siyaseti bu yönetim de kullanıyor.”
“Bu parti Tuncelilerin eline mi geçiyor?” diye söze giriyor ama kendisine itiraz edenler oluyor; “Biz laik Cumhuriyet için varız, ayrımcı değiliz” diyorlar.
CHP önder kadrolarını yetiştiremiyor mu? Alevi bir yurttaş, Oğuz Kaan Salıcı’ya tepkili; “Kadıköy’de Sivas olaylarının anma gününde niye yoktu?” diyor.
Kılıçdaroğlu, iktidara karşı yapılan muhalefetin bir özetiydi; önemli tespitleri vardı:
İstanbul için sordu:
“Beceriksiz hükümet, 15 yılda 15 milyar dolar harcadı. Halkın hangi sorununu çözdü!”
Erdoğan için şöyle dedi:
“Başbakan’ın gireceği bir ülke bırakmayacağım. Arap ülkelerine de giremeyecek.
Avrupa’da insan hakları ödülünü alamadı; CHP var çünkü.”
Kongre kulislerinde bize söylenenleri de aktarmak gerekiyor:
“Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu, Aziz Yıldırım’ı cezaevinde ziyaret etti; acaba kendisine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı önermiş midir?”
Yanındaki delege tepki gösteriyor: “Böyle bir şey olur mu?”
- Bozkurt Nuhoğlu, “Bu kafaları bırakın” diye tepki gösteriyor ve ekliyor:
Sinan Aygün, geçenlerde Ayasofya’nın cami olarak açılması için Başbakan’a çağrıda bulunuyor ve “Açsın ibadete açsın elini öperim, arkasında namaz kılarım diyor. Bu takımla ve anlayışla Türkiye’de hiçbir şey düzelmez.”
Nuhoğlu çok tepkili ve dolu “Bizler, Türkiye sevdası için bu sonucu haketmedik. Deniz Gezmiş ve arkadaşları ile bizlerin emeklerine yazık!”
Kılıçdaroğlu’nun kongre konuşmasında söylediği “CHP eski alışkanlıklarından vazgeçecek” sözlerini tartışıyor bu grup...
Bir başkası diyor ki:
“Biz Baykal ve Sav diye diye bugünlere geldik... Aynı tarzı, aynı siyaseti bu yönetim de kullanıyor.”
“Bu parti Tuncelilerin eline mi geçiyor?” diye söze giriyor ama kendisine itiraz edenler oluyor; “Biz laik Cumhuriyet için varız, ayrımcı değiliz” diyorlar.
CHP önder kadrolarını yetiştiremiyor mu? Alevi bir yurttaş, Oğuz Kaan Salıcı’ya tepkili; “Kadıköy’de Sivas olaylarının anma gününde niye yoktu?” diyor.
Kılıçdaroğlu, iktidara karşı yapılan muhalefetin bir özetiydi; önemli tespitleri vardı:
İstanbul için sordu:
“Beceriksiz hükümet, 15 yılda 15 milyar dolar harcadı. Halkın hangi sorununu çözdü!”
Erdoğan için şöyle dedi:
“Başbakan’ın gireceği bir ülke bırakmayacağım. Arap ülkelerine de giremeyecek.
Avrupa’da insan hakları ödülünü alamadı; CHP var çünkü.”
Kılıçdaroğlu: Kavga istemiyorum
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, kongre salonuna kendisini havaalanında karşılayan Oğuz Kaan Salıcı ve Ali Özcan’la birlikte geldi; yanında bir de Erdoğan Toprak vardı.
Mesajı açıktı:“Partide kavga istemiyorum. Partiye zarar verenleri affetmem.”
Rekabetten korkulmaması gerektiğini belirterek, delegelere şöyle seslendi:
“Sizlere güveniyorum, inanıyorum. Rekabetten korkmayacağız.”
40 kişilik il yönetimi ile kurultay delege listesinde, ilçelerin ağırlıkları dikkate alınması gerçek bir seçim mi? Ama tartışma konusu olduğu da bir gerçek.
Kongrenin en önemli tarafı; tüzük değişikliğinden sonra ilk kez İstanbul’da kadın ve gençlik kotası ile ‘çarşaf liste’ uygulanması oldu.
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, kongre salonuna kendisini havaalanında karşılayan Oğuz Kaan Salıcı ve Ali Özcan’la birlikte geldi; yanında bir de Erdoğan Toprak vardı.
Mesajı açıktı:“Partide kavga istemiyorum. Partiye zarar verenleri affetmem.”
Rekabetten korkulmaması gerektiğini belirterek, delegelere şöyle seslendi:
“Sizlere güveniyorum, inanıyorum. Rekabetten korkmayacağız.”
40 kişilik il yönetimi ile kurultay delege listesinde, ilçelerin ağırlıkları dikkate alınması gerçek bir seçim mi? Ama tartışma konusu olduğu da bir gerçek.
Kongrenin en önemli tarafı; tüzük değişikliğinden sonra ilk kez İstanbul’da kadın ve gençlik kotası ile ‘çarşaf liste’ uygulanması oldu.
Erdoğan Toprak: ‘Bir kurultay delegesi dahi seçtiremedim
Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak’a “Kongreye en çok sizin müdahale ettiğiniz konuşuluyor” dedik; bakın ne yanıtlar aldık:
“İl seçimi için hiçbir öneride bulunmadık. 39 ilçe başkanı, üç komiteye ayrılmış, adaylarını kendileri tespit etmişler. Kurultay delegeliği için bir aday önerdim, ama onu listeye almadılar.”
* Bir kongrede oy kullanma gece 23.00’te başlar mı?
-Ne yapılacaktı yani... Her isteyene demokratik şekilde söz hakkı verildi.
* 184 delege yanlış oy kullanmış, skandal değil mi?
-Uzun yıllar çarşaf listeyle seçim yapılmadığı için bu yanlışlıklar ortaya çıktı. Ama bir yerde her şey de demokratik olmuş... Blok liste de o kadar yanlış değil; hiç olmazsa genel merkeze doğrularınız (seçilmişleriniz) gelmiş oluyor.
* CHP nereye gidiyor?
-Görülmüyor ama kongrede umut verici sahneler vardı. Güzel günler geliyor.
Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak’a “Kongreye en çok sizin müdahale ettiğiniz konuşuluyor” dedik; bakın ne yanıtlar aldık:
“İl seçimi için hiçbir öneride bulunmadık. 39 ilçe başkanı, üç komiteye ayrılmış, adaylarını kendileri tespit etmişler. Kurultay delegeliği için bir aday önerdim, ama onu listeye almadılar.”
* Bir kongrede oy kullanma gece 23.00’te başlar mı?
-Ne yapılacaktı yani... Her isteyene demokratik şekilde söz hakkı verildi.
* 184 delege yanlış oy kullanmış, skandal değil mi?
-Uzun yıllar çarşaf listeyle seçim yapılmadığı için bu yanlışlıklar ortaya çıktı. Ama bir yerde her şey de demokratik olmuş... Blok liste de o kadar yanlış değil; hiç olmazsa genel merkeze doğrularınız (seçilmişleriniz) gelmiş oluyor.
* CHP nereye gidiyor?
-Görülmüyor ama kongrede umut verici sahneler vardı. Güzel günler geliyor.
Hava Şehitleri Günü
Hava şehitlerinin anılması için bağımsız tören düzenlenmesi 1926 yılında başlamış. 1926 yılından 1935’e kadar her yıl 27 Ocak gününde hava şehitleri anma günü adıyla törenler düzenlenmiş. THK 1935 yılında aldığı bir kararla her yıl 15 Mayıs’ı hava şehitlerini anma günü ilan etmiş.
Türkiye dünyada ilk hava kuvvetlerini kuran birkaç ülkeden biridir.
ABD 1909, Fransa ve Almanya 1910, Türkiye 1911 yılında hava kuvvetlerini kullanmaya başlamış.
Geçen yıl 100. kuruluş yılını kutlamıştık. İlk hava şehitlerimiz: Yzb. Mehmet Fethi Bey (1914), Yzb. Sadık Bey (1914), Tğm. Nuri Bey (1914), Yzb. Fevzi Bey (1915), Üst.Tğm. Sami Bey (1915).
Hava şehitleri anısına ilk anıt 1916 yılında İstanbul-Fatih’te törenle açılmış. Bizler, Hava Kuvvetlerimizin değişik tarihlerde düşen uçakları ve şehitlerimizle ilgili haberleri, ara sayfalara sıkıştırılmış şehit haberleri okuruz.
Son birkaç yıldır tüm Kuvvet Komutanlıkları (Hava-Deniz-Kara) şehitler anısına tek bir günde tören düzenliyorlar. Buna rağmen hava şehitlerimiz, her 15 Mayıs’ta bugünle manevi bağları olanlarca hüzünle ve sesizce anılmaktadır.
Ruhları şad olsun!..
Prof. Dr. Cengiz KUDAY
Hava şehitlerinin anılması için bağımsız tören düzenlenmesi 1926 yılında başlamış. 1926 yılından 1935’e kadar her yıl 27 Ocak gününde hava şehitleri anma günü adıyla törenler düzenlenmiş. THK 1935 yılında aldığı bir kararla her yıl 15 Mayıs’ı hava şehitlerini anma günü ilan etmiş.
Türkiye dünyada ilk hava kuvvetlerini kuran birkaç ülkeden biridir.
ABD 1909, Fransa ve Almanya 1910, Türkiye 1911 yılında hava kuvvetlerini kullanmaya başlamış.
Geçen yıl 100. kuruluş yılını kutlamıştık. İlk hava şehitlerimiz: Yzb. Mehmet Fethi Bey (1914), Yzb. Sadık Bey (1914), Tğm. Nuri Bey (1914), Yzb. Fevzi Bey (1915), Üst.Tğm. Sami Bey (1915).
Hava şehitleri anısına ilk anıt 1916 yılında İstanbul-Fatih’te törenle açılmış. Bizler, Hava Kuvvetlerimizin değişik tarihlerde düşen uçakları ve şehitlerimizle ilgili haberleri, ara sayfalara sıkıştırılmış şehit haberleri okuruz.
Son birkaç yıldır tüm Kuvvet Komutanlıkları (Hava-Deniz-Kara) şehitler anısına tek bir günde tören düzenliyorlar. Buna rağmen hava şehitlerimiz, her 15 Mayıs’ta bugünle manevi bağları olanlarca hüzünle ve sesizce anılmaktadır.
Ruhları şad olsun!..
Prof. Dr. Cengiz KUDAY
Tercüme 24.50, noter 80.89
Ülkemizdeki uygulamaları anlamak mümkün değil. Kızımın nüfus cüzdanının Fransızca onaylı tercümesi gerekti. 24.50 TL tercüme bedeli, 80.89 TL noter onay ücreti ödedim. Çok fazla olduğu için katibe sordum,
eğer sadece onaylı nüfus sureti alsaymışım 20 TL olacakmış... Bu nasıl iş; yaklaşık 4 kat fazla para ödeniyor. Makbuzlar elimde.
Avukat Ş.Y.
Ülkemizdeki uygulamaları anlamak mümkün değil. Kızımın nüfus cüzdanının Fransızca onaylı tercümesi gerekti. 24.50 TL tercüme bedeli, 80.89 TL noter onay ücreti ödedim. Çok fazla olduğu için katibe sordum,
eğer sadece onaylı nüfus sureti alsaymışım 20 TL olacakmış... Bu nasıl iş; yaklaşık 4 kat fazla para ödeniyor. Makbuzlar elimde.
Avukat Ş.Y.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları