Tarih:
06.01.2018
Kel Mahmut
Yılmaz Özdil: Köy Enstitüsü ruhuyla memleketin en ücra köşelerindeki çocuklarımızı çağdaş eğitimle buluşturan Semih Özakça gibi öğretmenler hapislerde süründürülürken… Kızlı erkekli halk oyunlarına 'zina' diyen yobaz resim öğretmeni de var...
19 Mayıs töreninde öğrencilerine Atatürk portreli tişörtler giydiren beden eğitimi öğretmenine soruşturma açılırken… İktidar yandaşı tarikatçı vakıf yurdunda gözetmen yapılan yobaz öğretmenin, erkek çocuklarına senelerce tecavüz ettiği ortaya çıktı.
*
Öğrencilerine Turgut Özakman'ın Şu Çılgın Türkler kitabını, Attila İlhan'ın Gazi Paşa kitabını tavsiye eden tarih öğretmenine sakıncalı kitaplar tavsiye ettiği gerekçesiyle soruşturma açılırken… Yobaz öğretmen velilere cep telefonuyla mesaj atıp, “çocuklarınızı mezuniyet balosuna göndermeyin, hap alırlar, eroine alışırlar, uyuşturucuyla tanışırlar, fuhuş yaparlar” dedi.
*
Öğrencilerine Atatürk'ün Gençliğe Hitabe'sini anlatan ilkokul öğretmeni, Gençliğe Hitabe'deki “iktidar” kelimesi yüzünden sürülürken… 10 Kasım'da Atatürk için saygı duruşuna tahammül edemeyen yobaz öğretmen “geçti artık o devirler, şimdi müslümanların devri, budist değilim, kapitalist değilim, saygı göstermek zorunda değilim” diye bağırdı.
*
Okullardaki yandaş kadrolaşmaya karşı “bilimsel, laik ve demokratik eğitim” sloganıyla yürüyüş yapan öğretmenlere hapis cezası verilirken… Milli eğitim müdürü “kızların erkeklerle aynı merdiveni kullanması beni rahatsız ediyor, diken üstündeyim” dedi.
*
“Mutasyon ve evrim teorisi”ni anlatan fen bilgisi öğretmenine “dini değerleri aşağıladığı” ve “öğrencilerin beyninde tahribat yarattığı” gerekçesiyle soruşturma açılırken… Badem ilkokul öğretmeni “ahiret, kıyamet ve yeniden dirilme”yi anlatmak için, öğrencilerini kabristana götürdü, mezar taşları arasında ders işledi.
*
Dünya edebiyat klasiği Şeker Portakalı'nı öğrencilerine ödev olarak veren Türkçe öğretmenine “örf ve adetlerimize aykırı, müstehcen” olduğu gerekçesiyle soruşturma açılırken… İlkokul öğrencilerine “ilm-i hal” isimli kitap dağıtıldı, bu kitapta “kadınlar erkeklerin yanında örtünmelidir” yazıyor, kitabın “cenaze işlemleri” bölümünde “ölü” resimleri var.
*
Kardan adam heykeli yerine, gırgır olsun diye “bikinili kardan kadın heykeli” yapan öğrencileriyle fotoğraf çektiren öğretmene “toplum değerleriyle örtüşmediği” gerekçesiyle soruşturma açılırken… Yobaz öğretmen açık açık “kızlı-erkekli karma sınıflarda tayt giyen kızların bacak arasına bakınca şehvet duyuyorum” dedi.
*
Öğretmenler odasında Sözcü gazetesi okuyan öğretmenlere bir yıl kıdem durdurma cezası verilirken… Anaokulunda imamlara ders verdirildi, imamlar ölümün çok faziletli bir şey olduğunu anlattı, öbür dünyanın bu dünyadan katbekat güzel bir yer olduğunu anlattı, akşam evlerine giden minikler, annelerine “ölmek istiyorum” dedi.
*
Köy Enstitüsü ruhuyla memleketin en ücra köşelerindeki çocuklarımızı çağdaş eğitimle buluşturan Semih Özakça gibi öğretmenler hapislerde süründürülürken… Kızlı erkekli halk oyunlarına “zina” diyen yobaz resim öğretmeni de var, eşofman giyen kız öğrencilerinden “tahrik” olduğunu söyleyen yobaz felsefe öğretmeni de var.
*
Ve deniyor ki…
Mahmut Hoca vefat etti.
*
Çoktan ölmüşüz aslında.
Ağlayanımız yok.
Öğrencilerine Turgut Özakman'ın Şu Çılgın Türkler kitabını, Attila İlhan'ın Gazi Paşa kitabını tavsiye eden tarih öğretmenine sakıncalı kitaplar tavsiye ettiği gerekçesiyle soruşturma açılırken… Yobaz öğretmen velilere cep telefonuyla mesaj atıp, “çocuklarınızı mezuniyet balosuna göndermeyin, hap alırlar, eroine alışırlar, uyuşturucuyla tanışırlar, fuhuş yaparlar” dedi.
*
Öğrencilerine Atatürk'ün Gençliğe Hitabe'sini anlatan ilkokul öğretmeni, Gençliğe Hitabe'deki “iktidar” kelimesi yüzünden sürülürken… 10 Kasım'da Atatürk için saygı duruşuna tahammül edemeyen yobaz öğretmen “geçti artık o devirler, şimdi müslümanların devri, budist değilim, kapitalist değilim, saygı göstermek zorunda değilim” diye bağırdı.
*
Okullardaki yandaş kadrolaşmaya karşı “bilimsel, laik ve demokratik eğitim” sloganıyla yürüyüş yapan öğretmenlere hapis cezası verilirken… Milli eğitim müdürü “kızların erkeklerle aynı merdiveni kullanması beni rahatsız ediyor, diken üstündeyim” dedi.
*
“Mutasyon ve evrim teorisi”ni anlatan fen bilgisi öğretmenine “dini değerleri aşağıladığı” ve “öğrencilerin beyninde tahribat yarattığı” gerekçesiyle soruşturma açılırken… Badem ilkokul öğretmeni “ahiret, kıyamet ve yeniden dirilme”yi anlatmak için, öğrencilerini kabristana götürdü, mezar taşları arasında ders işledi.
*
Dünya edebiyat klasiği Şeker Portakalı'nı öğrencilerine ödev olarak veren Türkçe öğretmenine “örf ve adetlerimize aykırı, müstehcen” olduğu gerekçesiyle soruşturma açılırken… İlkokul öğrencilerine “ilm-i hal” isimli kitap dağıtıldı, bu kitapta “kadınlar erkeklerin yanında örtünmelidir” yazıyor, kitabın “cenaze işlemleri” bölümünde “ölü” resimleri var.
*
Kardan adam heykeli yerine, gırgır olsun diye “bikinili kardan kadın heykeli” yapan öğrencileriyle fotoğraf çektiren öğretmene “toplum değerleriyle örtüşmediği” gerekçesiyle soruşturma açılırken… Yobaz öğretmen açık açık “kızlı-erkekli karma sınıflarda tayt giyen kızların bacak arasına bakınca şehvet duyuyorum” dedi.
*
Öğretmenler odasında Sözcü gazetesi okuyan öğretmenlere bir yıl kıdem durdurma cezası verilirken… Anaokulunda imamlara ders verdirildi, imamlar ölümün çok faziletli bir şey olduğunu anlattı, öbür dünyanın bu dünyadan katbekat güzel bir yer olduğunu anlattı, akşam evlerine giden minikler, annelerine “ölmek istiyorum” dedi.
*
Köy Enstitüsü ruhuyla memleketin en ücra köşelerindeki çocuklarımızı çağdaş eğitimle buluşturan Semih Özakça gibi öğretmenler hapislerde süründürülürken… Kızlı erkekli halk oyunlarına “zina” diyen yobaz resim öğretmeni de var, eşofman giyen kız öğrencilerinden “tahrik” olduğunu söyleyen yobaz felsefe öğretmeni de var.
*
Ve deniyor ki…
Mahmut Hoca vefat etti.
*
Çoktan ölmüşüz aslında.
Ağlayanımız yok.
Yılmaz Özdil - Sözcü
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları