O hayvanları sana kim verdi

Yılmaz Özdil; Böylece, 1944 yılından beri dünya literatüründe varolmayan bir devlet yönetim biçimi listeye eklenmiş oldu. İki ineğiniz varsa, o inekleri size asrın liderimiz vermiştir!

The Modern Language Journal diye bir dergi var, Abd'de yayınlanır, yabancı dil öğrenimiyle alakalı akademik yayın yapar, dilbilim paradigmalarına meydan okuyan bilimsel tartışmalar yeralır.
Bu derginin varlığından pek kimsenin haberi olmasa da, bu dergide tee 1944 yılında yayınlanan bir makale, dünya çapında bilinir.
Her ülkeye, her rejime dair, türlü türlü versiyonları yazılır.
“İki ineğiniz varsa…”
★
Sosyalizmde iki ineğiniz varsa, birini ihtiyaç sahibi komşunuza verirsiniz.
Komünizmde iki ineğiniz varsa, ikisini de devlete verirsiniz, devlet size süt verir.
Faşizmde iki ineğiniz varsa, ikisine de devlet el koyar, size süt satar.
Kapitalizmde iki ineğiniz varsa, birini satıp boğa alırsınız, öbürünü mora boyayıp, sütünden çikolata yaparsınız, çikolatanın geliriyle buzağı alırsınız.
Liberalizmde iki ineğiniz varsa, ineklerin bireysel özgürlüğüne saygı duyunuz, bırakınız sağsınlar, bırakınız kessinler.
Feodalizmde iki ineğiniz varsa, kendinize ait inekleri ağa için sağarsınız, sütü ağa satar, güğümü siz yıkarsınız.
Monarşide iki ineğiniz varsa, ikisini de majestelerine verirsiniz, süt banyosu yapar, siz ahırı temizlersiniz.
Teokraside iki ineğiniz varsa, ikisini de devlete verirsiniz, süt duasına çıkarsınız, kapınıza bir bardak süt bırakılır, devlete dua edersiniz.
Diktatörlükte iki ineğiniz varsa, ikisine de devlet el koyar, inekler hakkında konuşmayı yasaklar, süt isteyeni tutuklar, inekler yeteri kadar süt vermezse, inekleri vurur.
Romantizmde iki ineğiniz varsa, süttozuyla bile samanlık seyran olur.
Realizmde iki ineğiniz varsa, iki ineğiniz vardır, gerçekçi olmak gerekirse, üç ineğiniz yoktur.
Demokraside iki ineğiniz varsa, sizin ineklerin sütünü kimin sağacağına, kimin ne kadar içeceğine komşular karar verir.
★
Peki ya Türkiye'de?
★
İki ineğiniz varsa, o inekleri sana kim verdi!
★
Evet…
Asrın liderimiz güya kadınlarla sohbet etti.
Besici bir kadın yakınarak anlattı…
“İneklerimi Orköy projesinden aldım, yem fiyatları yükseldi, kesime göndermek zorunda kalıyorum, bir bardak çay 5 lira, bir litre süt 10 lira, işin içinden çıkamıyoruz” dedi.
Asrın liderimiz “bi dakka” diye sözünü kesti.
“O hayvanları sana kim verdi” diye sordu.
Kadıncağız “siz” demek zorunda kaldı.
Herkes alkışladı.
★
Böylece, 1944 yılından beri dünya literatüründe varolmayan bir devlet yönetim biçimi listeye eklenmiş oldu.
İki ineğiniz varsa, o inekleri size asrın liderimiz vermiştir!
★
(Halbuki… Orköy denilen projede, kimseye inek filan vermiyorlar.
Türkiye Cumhuriyeti devleti, üretim yapmak isteyen orman köylüsü kadınlara mikro kredi veriyor, devletten aldığın krediyle inek satın alıyorsun, üç yıl içinde aldığın krediyi taksit taksit geri ödüyorsun, yok ödeyemezsen, krediyi senden çatır çatır geri alıyorlar.)
★
Burası Türkiye…
İki ineğiniz varsa, milletin vergileriyle ihtiyaç sahiplerine dağıtılan o kredileri size asrın liderimiz bahşetmiştir!
Nankörlük etmeyin.
Asrın liderimiz o inekleri sanki kendi cebinden vermiş gibi, asrın liderimize duacı olun, asrın liderimize oy vermeye devam edin.