Tarih:
24.11.2013
Uganda sanayi odası başkanının eniştesi telefon etti, selamı var
Yılmaz Özdil; Kızlı-erkekli, dershane, Kürdistan toz dumanı arasında...
Kızlı-erkekli, dershane, Kürdistan toz dumanı arasında...*
Kamerunlu bi arkadaş, varlıklı işadamıyım ayağıyla, İstanbullu mimara e-posta gönderdi, “elimde kimyasal bi solüsyon var, para ebatındaki kâğıtları bu solüsyona yatırıyorum, bekletiyorum, kâğıtlar Euro’ya dönüşüyor, bana yardımcı olursanız, çoğalttığım paranın yarısını size veririm” dedi. Mimarın aklına yattı iyi mi... “Solüsyonu Togo’dan Fransa’ya göndereceğim, işlemler için 30 bin dolar gerekiyor” dedi, mimar 30 bin doları bankadan havale etti. “Solüsyonu Fransa’dan Türkiye’ye göndereceğim, 70 bin Euro lazım” dedi, mimar bankaya koştu, 70 bin Euro’yu havale etti. “Üç kimyagerle birlikte İstanbul’a geliyorum, masraflar için 110 bin Euro gerekiyor” dedi, mimar 110 bin Euro’yu havale etti. Aradan beş ay geçti... Kamerunlu ortada yok. Beş ay sonra mimara e-posta geldi, “İstanbul’dayım, solüsyonu çoğaltmak için 300 bin Euro lazım” deyince, mimar nihayet uyandı!
*
Diyeceksiniz ki, mimarın aklına nasıl yattı? İnternetten temas kuruyorlar, ilk iş randevu istiyorlar, alüminyum folyo kaplı bi kutuyla geliyorlar, para çoğaltma makinesi diyorlar, makinenin kapağını açıyorlar, çekmece var, para ebatındaki boş kâğıtları yerleştiriyorlar, kapağı kapatıyorlar, arkasındaki hazneye solüsyonu ilave ediyorlar, fişe takıp, düğmesine basıyorlar, vouvvvv diye fan sesi duyuluyor, üç dakika sonra kapağı açıyorlar, ıslak Euro’lar çıkıyor. Çünkü... Hokus pokus, kutunun içinde kayan bölmeler var, düğmeye bastığında boş kâğıt dolu çekmeceyle, Euro dolu çekmece yer değiştiriyor.
*
Ve, bu yöntemle sırf İstanbul’da 50’den fazla kişiyi dört milyon dolar tokatladılar. Ankara’da İzmir’de Bursa’da Gaziantep’te Adana’da Konya’da Samsun’da... Mucize solüsyona ödeyen ödeyene.
*
Peki, dolandırıcılar hakikaten Kamerunlu mu derseniz... Kamerunlu var, Nijeryalı var, Kenyalı var, Somalili var, Senegalli var, Ruandalı var. “Kamerun savunma bakanının yeğeniyim” diye gelen var. “Nijerya büyükelçisinin oğluyum” diye gelen var. “Kenya konsolosunun kardeşiyim” diye gelen var.
*
Çünkü...
“Biz polisiz, savcıyız, bakın fonda telsiz seslerini duyuyorsunuz, gizli operasyon yapıyoruz” diye telefon ediyorlar, sayın ahalimiz koştura koştura bankadaki parasını çekip, poşet içinde çöp kutusuna bırakıyor. Türkiye’nin en büyük bankası mesela, Cem Yılmaz’ın dolandırıcı tiplemesiyle reklam yapıyor.
*
E haliyle, şöhretimiz Afrika’nın balta girmemiş ormanlarına bile yayılmış vaziyette!
*
Bu arada unutmadan... Elimde aile yadigârı, az kullanılmış Alaaddin’in lambası var, ovalıyorsunuz, diliyorsunuz ne dilerseniz gari, meraklısına 20 bin dolara bırakırım.
Yılmaz Özdil - Hürriyet
Yılmaz Özdil - Hürriyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları