Üniversitede katliam
Yılmaz Özdil: “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” vizyonuyla “ulemaya soralım” arasındaki tercihin kaçınılmaz sonucudur bu… İmamlaştırdığın üniversitelerden ne bekliyordun katliamdan başka?
Üniversitelerimizi imamlaştırmak için düğmeye basılmıştı, asrın liderimiz itiraz eden rektörleri “edep dışına çıkmakla” suçlamıştı. Bunun üzerine “edepsiz rektörler” peşpeşe açıklama yapmıştı.
*
ODTÜ rektörü “başbakanın bu lafı Adnan Menderes'in kara cübbeliler lafı gibi tarihe kara leke olarak geçecek” dedi.
İTÜ rektörü “tarih boyunca kimsenin emrine girmedik, girmeyeceğiz” dedi.
Dokuz Eylül Üniversitesi rektörü “Atatürkçü düşünce için hepimiz Kubilay olmaya hazırız” dedi.
Ankara Üniversitesi rektörü “cumhuriyetin temel ilkelerini savunmak bizim görevimizdir, eğer bu edepsizlikse, edepsizliğe devam edeceğiz” dedi.
Uludağ Üniversitesi rektörü “eskisinden daha çok konuşmaya kararlıyız” dedi.
Karadeniz Teknik Üniversitesi rektörü “parolamız gayet açık, Atatürk ilke ve devrimlerine bağlılık” dedi.
Kırıkkale Üniversitesi rektörü “bizler başkaları gibi demokrasiyi araç olarak değil, amaç olarak görüyoruz” dedi.
Trakya Üniversitesi rektörü “Atatürkçülükte tarafız” dedi.
Marmara Üniversitesi rektörü “çomak rektörlere değil, ülkenin geleceğine sokuluyor” dedi.
Yüzüncü Yıl Üniversitesi rektörü “başbakanın sözlerini aynen iade ediyoruz” dedi.
İstanbul Üniversitesi rektörü “bizi tehdit ederek, ürkütüp, yıldıramazlar” dedi.
Pamukkale Üniversitesi rektörü “siyaseti üniversiteye sokuyorlar” dedi.
Harran Üniversitesi rektörü “üniversitelerin çok ciddi sorunları var, önce onları çözün” dedi.
Çukurova Üniversitesi rektörü “başbakanın bu sözleri yüzyıllarca zihinlerden silinmeyecek bir ifadedir” dedi.
Çanakkale Üniversitesi rektörü “edepsiz lafı gerçekten çok yakışıksız” dedi.
Adnan Menderes Üniversitesi rektörü “sıcak tehlike karşısında sessiz kalmayacağımız bilinmeli” dedi.
Süleyman Demirel Üniversitesi rektörü “üniversiteler siyasi gücün kontrolüne bırakılamaz, bırakılmamalı” dedi.
*
Varlığıyla onur duyduğumuz bu “edepsiz” rektörlerin hepsi tek tek görevinden alındı, mahkemelerde süründürüldü, bazıları hapse atıldı.
*
15 yıl sonra, netice?
*
Osmangazi Üniversitesi'nde beğenmediği akademisyenleri fetocu diye gammazlayıp hapse attıran, bir senedir YÖK'e şikayet edilmesine rağmen korunup kollanan kafadan kontak araştırma görevlisi, tabancayla üniversiteyi bastı, dört akademisyeni kurşuna dizdi.
*
Sayın basınımız “üniversitede katliam” manşetleri attı.
*
Peki silahlar patlayana kadar üniversitede katliam yok muydu?
*
Mesela… Yukarıda tek tek saydığım saygın biliminsanlarını imha edip, onların yerine “ben bu ülkede cahil, okumamış, tahsilsiz kesimin ferasetine güveniyorum, okuma oranı arttıkça beni hafakanlar basıyor” diyen arkadaşları monte etmek, katliam değil miydi?
*
“Atatürk ilke ve devrimlerine bağlıyız, cumhuriyetin temel ilkelerini savunmak bizim görevimizdir” diyen rektörleri hapse atıp… Onların yerine “akademisyenler için kep değil sarık daha uygundur” diyen, Arap kıyafetiyle kafasında sarıkla gezen yobazı rektör yapmak, katliam değil miydi?
*
“Hazreti Nuh'un cep telefonu vardı” demek, üniversitede katliam değil de nedir kardeşim?
*
“1924'te camiler kapatıldı, Çanakkale ve Bursa'da genelev olarak kullanılan camiler var” diyebilmek, seri cinayet değil midir?
*
Kafasında fesle dolaşan tımarhanelik herif tarihi katlederken, üniversitelerin tarih bölümlerinden çıt çıkıyor mu?
*
“Dualarla cıvatalarını gevşetip uzay mekiğini düşürdük” diyenler muteber adam sayılırken, astronomi ve uzay bilimleri profesörü Rennan Pekünlü, feto organizasyonuyla hapse atılmadı mı?
*
İsmi Abdülhamid olarak değiştirilen GATA'nın profesörü, şizofreni hastalığının cin çarpması yüzünden meydana geldiğini izah ederken, tedavi için dini şifacılarla üfürükçülerin faydalı olabileceğini söylerken… Geliştirdiği ilaçla şizofreni tedavisinde çığır açan GATA profesörü Tayfun Uzbay, feto organizasyonuyla hapse atılmadı mı?
*
Profesör Türkan Saylan, Profesör Mehmet Haberal, Profesör Fatih Hilmioğlu, Profesör Erol Manisalı, Profesör Kemal Gürüz, Profesör Yalçın Küçük, Profesör Uçkun Geray, Profesör Kemal Alemdaroğlu, Profesör Mustafa Yurtkuran, Profesör Ferit Bernay, Profesör Yücel Aşkın… Dünya üniversite tarihi böylesine büyük katliam gördü mü?
*
Adalet Bakanlığı'nın verilerine göre, 70 bin üniversite öğrencisi hapiste şu anda… Tutuksuz yargılanan üniversite öğrencilerini eklersen korkunç rakam 100 bini aşıyor. Fetocuların silahları patlayana kadar üniversitede katliam yok mu sanıyorsun sahiden?
*
“Elbiselerinizi çıkarmadan sevişin” diyen profesörünüz yok mu? “Deve sidiği şifalıdır” diyen akademisyeniniz yok mu? “Yabancı kadınla tokalaşmak ateş tutmaktan daha korkunç” diyen rektörünüz yok mu? TÜBİTAK bilim fuarında “Tillo evliyalarının kerametleri projesi” sergilenmedi mi? Daha nasıl katliam olsun üniversitede?
*
Fetoculara “ne istediniz de vermedik” diyen siz değil miydiniz? “2004'ten önce kaç üniversiteniz vardı, bizim sayemizde 2004'ten sonra kaç üniversiteniz oldu” diyen siz değil miydiniz?
*
“Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” vizyonuyla “ulemaya soralım” arasındaki tercihin kaçınılmaz sonucudur bu… İmamlaştırdığın üniversitelerden ne bekliyordun katliamdan başka?
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları