Tarih:
13.02.2015
Yaşasın adalet be!
Yılmaz Özdil; Tayyip Erdoğan kafasına hareket memuru şapkası taktı, düdüğü çaldı, Ankara-İstanbul arasındaki hızlı tren seferlerini bizzat başlattı.
Tayyip Erdoğan kafasına hareket memuru şapkası taktı, düdüğü çaldı, Ankara-İstanbul arasındaki hızlı tren seferlerini bizzat başlattı. İkinci dünya savaşından kalma dandik lokomotiflerle şov yapıyorlardı. Tren sigortalı, yolcular sigortasızdı. Sakarya’da… 80 kilometre hız limiti olan viraja, 132 kilometreyle daldı. İkinci vagonun sol tekerleği raydan çıktı, bağlı vagonlar peşpeşe yaprak gibi savruldu, tren uçtu. 41 kişi hayatını kaybetti, 80 kişi yaralandı.*
Üç sene sonra aynı Sakarya’da… Bir otomobil sollama yaptı, asfaltın kenarında yürüyen ineğe çarptı, direksiyonu kırdı, sollamaya çalıştığı otomobile patlattı, arkadan kamyonet geliyordu, kazadan kaçayım derken şarampole yuvarlandı, bir kişi hayatını kaybetti, üç kişi yaralandı, 95602 küpe numaralı inek telef oldu.
*
TCDD genel müdürü Süleyman Karaman “belediye otobüsüymüş gibi düşünün, yol belediyenin, otobüs belediyenin, şoför belediyenin… Otobüs kaza yapınca hangi belediye başkanının istifasını istediniz de, benim istifamı istiyorsunuz” dedi. TCDD genel müdür yardımcısı “herşey Allah’tan” dedi. Akp milletvekili “kem gözlerin nazarı” olduğunu söyledi. Ulaştırma bakanı Binali Yıldırım “istifa edecek bir şey görmüyorum, her sene karayollarında beş bin kişi ölüyor” dedi. Tayyip Erdoğan’a ne düşündüğünü sordular, sinirlendi, “soru sorarken haddinizi aşmayın, bu bölgede 1950’den beri kaza oluyor, hükümetler istifa mı etmiş” dedi.
*
95602 küpe numaralı inek, gebeydi. Ha bugün ha yarın doğum yapması bekleniyordu. Bilen bilir, inek bağlıyken doğum yapamaz, çırpınırken ipe dolanır yanlışlıkla kendini boğar, ya da buzağıya zarar verir. Bu nedenle bağlanmamıştı, ipi çözülmüştü. Nasıl becerdiyse ahırın kapısını açmış, akşam karanlığında herkes uyurken iki kilometre uzağa yürümüş, asfalt kenarına çıkmıştı.
*
Tren faciasında hayatını kaybedenlerin yakınları, sorumlular hakkında dava açtı. Suç vardı, kusur vardı, ihmal vardı, cezalandırılmaları isteniyordu.
*
Trafik kazasında hayatını kaybeden vatandaşın ailesi, dava açmadı. Hız vardı, sollama vardı, var oğlu vardı, inek n’aapsın, dava açmadılar. Kamu davası açıldı.
*
TCDD genel müdürü hakkında soruşturma bile açılamadı, ulaştırma bakanı izin vermedi. Ulaştırma bakanı hakkında gensoru verildi, akp oylarıyla reddedildi. Siyasiler-bürokratlar tereyağı gibi sıyrıldı, makinistler yargılanıyormuş gibi yapıldı. Tren hızlıydı ama, yargı yavaştı, dava sekiz sene oyalandı, 2012’de zamanaşımından düşürüldü. Akp tarafından sicil affı çıkarıldı, makinistler de yırttı, görevlerine iade edildi. Hiç kimse suçlu olmadığı için, ölenler suçlu oldu!
*
Trafik kazasıyla alakalı olarak duruşma üstüne duruşma yapıldı, bilirkişi üstüne bilirkişi istendi, kimi adam öldürmekten, kimi yaralamadan, kimi maddi hasara yolaçmaktan hakim önüne çıktı, kasko şirketleri devreye girdi, tazminat üstüne tazminat talep edildi, dava yedi sene sürdü kardeşim, işin içinden çıkılamadı, neticede Adli Tıp’a başvuruldu, rapor istendi, Adli Tıp uzuuun uzun inceledi, davanın sekizinci senesinde raporunu verdi, “inek suçlu” dedi!
*
TCDD genel müdürü Süleyman Karaman, akp’den milletvekili adayı oldu, TBMM’ye gidiyor.
*
95602 küpe numaralı ineğin sahibi, 70 yaşındaki gariban Cemalettin Doğancan’a 2.5 sene hapis cezası verdiler, Geyve cezaevine koydular, bir aydır orda yatıyor.
Yılmaz Özdil - Sözcü
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları