Tarih:
04.01.2018
Yılmaz Özdil: İran’da ne oluyor?
Yılmaz Özdil: İran'da neler olduğunu kavramanız için 'kanun hükmünde kararname' mi çıkaralım birader!
Besic.
Humeyni tarafından kuruldu.
Paramiliter teşkilat.
Gönüllülerden oluşuyor.
Molla rejimini korumak için “iktidar muhafızlığı” yapıyor.
*
Mescitleri karargah olarak kullanıyorlar.
Silahlı eğitim alıyorlar.
Tatbikat bile yapıyorlar.
Hepsi sivil ama, generaller tarafından yönetiliyorlar, kitlesel eylemlerde rütbesiz askeri üniforma giyiyorlar.
Düzenli maaş almıyorlar, ödüllendiriliyorlar, Besic'e üye olanlar zorunlu askerlikten muaf tutuluyor, üniversiteye kolay giriyor, devlette işe sokuluyor, devletin sosyal yardımlarından daha fazla faydalanıyor.
Besic üyesi olmak için yedi yaşından büyük olmak yeterli… İlkokullarda bile örgütleniyor, 1996'da özel yasa çıkardılar, İran Eğitim Bakanlığı bunların etkinliklerini destekliyor, 14 milyon ilköğretim öğrencisinin dört milyondan fazlasını üye yaptılar.
Yaz kampları düzenleyip, piknikler düzenleyip, çocukların fikri altyapısını şekillendiriyorlar, molla düzeni için ölmeye hazır hale getiriyorlar. 11 yaşından itibaren, kızlar dahil, silahlı eğitim veriyorlar.
Hüseyin Fehmideh henüz 13 yaşındaydı, İran-Irak savaşında vücuduna el bombaları sardı, kendini bir Irak tankının altına attı, Humeyni tarafından kahraman ilan edildi… Hüseyin'in hayatını kaybettiği 30 Ekim günü “Öğrenci Besic Günü” olarak anılıyor.
Resmi internet sitelerinde “dini farkındalık” yaratmak için yarışmalar düzenliyorlar, ilköğretim çocukları arasında “ölüm” temalı resim yarışması falan yapıyorlar.
Öğretmen Besic teşkilatı, çiftçi Besic teşkilatı gibi, her meslekte, her işkolunda yapılanması var. Ülke genelinde 11 bin merkezleri var. Bakanlıklarda, kamu kurumlarında Besic temsilcileri var, gayriresmi istihbarat teşkilatı olarak faaliyet gösteriyorlar.
Polis gibi müdahale yetkileri var, molla rejiminin ahlak kurallarını bunlar denetliyor, kadınların saçını başını bunlar kontrol ediyor, muhalif etkinlikleri basıyorlar.
Ülkede gerilim yükseldiğinde, Devrim Muhafızları'ndan önce bunlar devreye giriyor, sopalarıyla, silahlarıyla sokağa iniyorlar, üniversitelerde muhalif olaylar çıktığında motosikletlerle, kamyonetlerle öğrencilerin arasına dalıyorlar, insan öldürüyorlar, üstü örtülüyor, yargılanmıyorlar, yasal kalkanları var.
İran Anayasası'na madde koydular…
“Devlet bütün vatandaşlarına İslami ölçülere göre askeri eğitim olanağı sunmakla yükümlüdür, öyle ki, vatandaşlar her zaman ülkeyi ve İran İslam Cumhuriyeti sistemini silahlı olarak savunma yetisine sahip olsunlar.”
Bu maddeyle, Besic'in faaliyetlerini Anayasal hale getirdiler.
2009 cumhurbaşkanlığı seçiminde mesela, resmen usülsüzlük yapıldı, oylar çalındı, reformcu adaylar kazanmıştı, kaybetmiş gibi gösterdiler, protesto gösterileri başlamıştı, Besic sokağa indi, protestoculara saldırdılar, 100'e yakın insanı öldürdüler, protestolar şiddetle bastırıldı, sahte seçim sonucu geçerli sayıldı, molla rejimi “dış mihrakları” suçladı, Amerikalılar İngilizler ülkemizi karıştırmaya çalışıyor, İslam düşmanları, vatan hainleri falan denildi.
Silahlı eğitim alıyorlar.
Tatbikat bile yapıyorlar.
Hepsi sivil ama, generaller tarafından yönetiliyorlar, kitlesel eylemlerde rütbesiz askeri üniforma giyiyorlar.
Düzenli maaş almıyorlar, ödüllendiriliyorlar, Besic'e üye olanlar zorunlu askerlikten muaf tutuluyor, üniversiteye kolay giriyor, devlette işe sokuluyor, devletin sosyal yardımlarından daha fazla faydalanıyor.
Besic üyesi olmak için yedi yaşından büyük olmak yeterli… İlkokullarda bile örgütleniyor, 1996'da özel yasa çıkardılar, İran Eğitim Bakanlığı bunların etkinliklerini destekliyor, 14 milyon ilköğretim öğrencisinin dört milyondan fazlasını üye yaptılar.
Yaz kampları düzenleyip, piknikler düzenleyip, çocukların fikri altyapısını şekillendiriyorlar, molla düzeni için ölmeye hazır hale getiriyorlar. 11 yaşından itibaren, kızlar dahil, silahlı eğitim veriyorlar.
Hüseyin Fehmideh henüz 13 yaşındaydı, İran-Irak savaşında vücuduna el bombaları sardı, kendini bir Irak tankının altına attı, Humeyni tarafından kahraman ilan edildi… Hüseyin'in hayatını kaybettiği 30 Ekim günü “Öğrenci Besic Günü” olarak anılıyor.
Resmi internet sitelerinde “dini farkındalık” yaratmak için yarışmalar düzenliyorlar, ilköğretim çocukları arasında “ölüm” temalı resim yarışması falan yapıyorlar.
Öğretmen Besic teşkilatı, çiftçi Besic teşkilatı gibi, her meslekte, her işkolunda yapılanması var. Ülke genelinde 11 bin merkezleri var. Bakanlıklarda, kamu kurumlarında Besic temsilcileri var, gayriresmi istihbarat teşkilatı olarak faaliyet gösteriyorlar.
Polis gibi müdahale yetkileri var, molla rejiminin ahlak kurallarını bunlar denetliyor, kadınların saçını başını bunlar kontrol ediyor, muhalif etkinlikleri basıyorlar.
Ülkede gerilim yükseldiğinde, Devrim Muhafızları'ndan önce bunlar devreye giriyor, sopalarıyla, silahlarıyla sokağa iniyorlar, üniversitelerde muhalif olaylar çıktığında motosikletlerle, kamyonetlerle öğrencilerin arasına dalıyorlar, insan öldürüyorlar, üstü örtülüyor, yargılanmıyorlar, yasal kalkanları var.
İran Anayasası'na madde koydular…
“Devlet bütün vatandaşlarına İslami ölçülere göre askeri eğitim olanağı sunmakla yükümlüdür, öyle ki, vatandaşlar her zaman ülkeyi ve İran İslam Cumhuriyeti sistemini silahlı olarak savunma yetisine sahip olsunlar.”
Bu maddeyle, Besic'in faaliyetlerini Anayasal hale getirdiler.
2009 cumhurbaşkanlığı seçiminde mesela, resmen usülsüzlük yapıldı, oylar çalındı, reformcu adaylar kazanmıştı, kaybetmiş gibi gösterdiler, protesto gösterileri başlamıştı, Besic sokağa indi, protestoculara saldırdılar, 100'e yakın insanı öldürdüler, protestolar şiddetle bastırıldı, sahte seçim sonucu geçerli sayıldı, molla rejimi “dış mihrakları” suçladı, Amerikalılar İngilizler ülkemizi karıştırmaya çalışıyor, İslam düşmanları, vatan hainleri falan denildi.
*
Ve, Türkiye'de hâlâ merak ediliyor ki, İran'da neler oluyor?
*
İran'da neler olduğunu kavramanız için “kanun hükmünde kararname” mi çıkaralım birader!
Yılmaz Özdil: Sözcü
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları