Tarih:
01.08.2017
Yolsuzluk bulaşıcı hastalık gibi...
Yalçın Bayer: Pakistan Anayasa Mahkemesi, Başbakan Navaz Şerif ve Maliye Bakanı’nı yolsuzluk suçlaması ile görevlerinden uzaklaştırıp siyasetten ömür boyu men etmiş...
Suçlama, Panama belgeleri ile kamuoyuna intikal eden, aile üyelerinin offshore hesapları ile ilgili; mahkeme kararı oybirliği ile almış..Yüksek mahkeme, ayrıca ‘yolsuzluk mahkemesinde’ yolsuzluk davası açılacağını ve 30 gün içinde bir karar verileceğini duyurmuş. Davalıların mal varlıkları ile gelirleri arasındaki kayda değer farka işaret etmiş ve hükmünü bu argüman üzerine inşa etmiş.
İşin ilginci, Pakistan yasalarında, offshore hesap sahibi olmayı engelleyici hüküm de bulunmuyor. Parayı doğru yoldan kazanıyorsan, offshore veya onshore da hesap açabilirsin; keyfine kalmış. Ama gelirin ile servetin arasındaki makası açıyorsan ve bunu açıklayamıyorsan, başbakan, maliye bakanı olman fark etmiyor, ensenden yakalayıp önce kapı önüne, sonra da hapishaneye koyuyorlar.
İsrail Cumhurbaşkanı da geçenlerde ufak sayılabilecek bir miktarda yolsuzluktan hüküm giydi ve paşa paşa yatıp cezasını tamamladı.
Brezilya devlet başkanı Dilma Rouseff de yolsuzluk suçlaması ile Senato tarafından açığa alındı. Eski Başkan Lula da Silva kısa zaman önce yolsuzluk suçlaması ile mahkûm oldu, 9 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Örnekler pıtrak gibi çoğalıyor, iktidar zirvelerinde yolsuzluk bulaşıcı bir hastalık gibi yayılıyor: Adaletin tecellisini sağlamak için... Yargının gerçek anlamda bağımsız ve tarafsız olmasının ne kadar önemli olduğu son örneklerde ortaya çıkmıyor mu?
BUĞDAY FİYATI 4 YILDIR DEĞİŞMİYOR
TRAKYALI ÇİFTÇİ CEZALANDIRILIYOR
TRAKYA’da çiftçiler buğday hasadı yaptığı sırada deyim yerindeyse sırtından vuruldu. Buğday ithalatında gümrük vergisinin % 130’dan % 45’e düşürülmesi çiftçileri zor durumda bıraktı. Çünkü gümrük indirimi, yurtdışından ucuz buğdayın ithal edilmesi; alıcıların da bu buğdayları satın alması anlamına geliyor. Bu da yerli tarımın bitmesi demek. Bu durumdan özellikle de Trakyalı çiftçiler öfkeli.
Bu konuyu Birgün’den Elçin Yıldıral dün geniş şekilde işlemiş. Konuştuğu gümrük indiriminin açıklandığı zamana işaret eden çiftçiler “Adana, Çukurova, Ege, Çanakkale’de buğday hasat edildi, en yüksek 1.2 liradan satış yaptılar. Burada sezon bitti. Ancak hasat sırası Trakya’ya geldiğinde buğdayda gümrük indirimi yapıldı. Buğday 80 kuruşa kadar düştü. AKP’ye oy vermedik diye cezalandırıldık herhalde” diyerek tepkilerini dile getiriyorlar.
Yıldıral, “Dünya piyasasında bile buğday’ın 1 TL’nin altında” olmadığını belirterek şunları yazıyor:
Tekirdağ’ın Yağcı köyünde çiftçilik yapan Hamdi Hünkâr, Türkiye’de üretilen buğdayın 1/20’sinin bölgede üretildiğini belirterek, çitfçi Avrupa’daki buğday veriminden daha fazla bir verim almak için çalışırken, hükümetin açıkladığı gümrük vergisi indirimi ile mağdur duruma düştüklerini söyledi. Gümrük vergisinin indirildiği zamana dikkat çeken Hünkâr“Buğdayda ilk hasat Adana-Çukurova’da olur. 15 Mayıs’ta çiftçiler buğdaylarını biçmeye başlar. Daha sonra Ege, Çanakkale diye devam eder ve en son Trakya’da hasat zamanı başlar. Ne zaman ki Trakya dışındaki bölgelerde hasat sona erdi, buğdaylar en yüksek 1.2 TL’den satıldı, hükümet Trakya’daki çiftçiler buğdayı hasat etmeye başladığı sırada gümrük vergisinde indirim yapılacağını açıkladı. Buğdayı 1.2 TL’den satacakken, şimdi 80 kuruşa kadar düştü. Dünya piyasasında bile 1 TL’nin altında değil. Hükümetin Trakya’yı oy vermediği için cezalandırdığını düşünüyoruz” diye konuştu.
Bu konuyu Birgün’den Elçin Yıldıral dün geniş şekilde işlemiş. Konuştuğu gümrük indiriminin açıklandığı zamana işaret eden çiftçiler “Adana, Çukurova, Ege, Çanakkale’de buğday hasat edildi, en yüksek 1.2 liradan satış yaptılar. Burada sezon bitti. Ancak hasat sırası Trakya’ya geldiğinde buğdayda gümrük indirimi yapıldı. Buğday 80 kuruşa kadar düştü. AKP’ye oy vermedik diye cezalandırıldık herhalde” diyerek tepkilerini dile getiriyorlar.
Yıldıral, “Dünya piyasasında bile buğday’ın 1 TL’nin altında” olmadığını belirterek şunları yazıyor:
Tekirdağ’ın Yağcı köyünde çiftçilik yapan Hamdi Hünkâr, Türkiye’de üretilen buğdayın 1/20’sinin bölgede üretildiğini belirterek, çitfçi Avrupa’daki buğday veriminden daha fazla bir verim almak için çalışırken, hükümetin açıkladığı gümrük vergisi indirimi ile mağdur duruma düştüklerini söyledi. Gümrük vergisinin indirildiği zamana dikkat çeken Hünkâr“Buğdayda ilk hasat Adana-Çukurova’da olur. 15 Mayıs’ta çiftçiler buğdaylarını biçmeye başlar. Daha sonra Ege, Çanakkale diye devam eder ve en son Trakya’da hasat zamanı başlar. Ne zaman ki Trakya dışındaki bölgelerde hasat sona erdi, buğdaylar en yüksek 1.2 TL’den satıldı, hükümet Trakya’daki çiftçiler buğdayı hasat etmeye başladığı sırada gümrük vergisinde indirim yapılacağını açıkladı. Buğdayı 1.2 TL’den satacakken, şimdi 80 kuruşa kadar düştü. Dünya piyasasında bile 1 TL’nin altında değil. Hükümetin Trakya’yı oy vermediği için cezalandırdığını düşünüyoruz” diye konuştu.
FİYATI DEĞİŞMİYOR MALİYETİ ARTIYOR
BİRGÜN’de şu tespitler de yapılıyor:
“TMO çiftçinin kara gün dostudur” denir ancak TMO’nun taban fiyatlarını çok geç açıklaması da çiftçiyi dara düşürdü. Borcu, senedi olan çiftçiler ürününü mecburen tüccara veya fabrikaya satıyor.
4 yıl oluyor, buğday fiyatları aynı. Ekmek 50 kuruştu, 75 oldu, buğday fiyatı yine aynı, ekmek 1 TL oldu ama buğday fiyatı yine değişmedi. Ama çiftçinin girdisi, maliyeti hep yükseldi. Ürettiği hiçbir ürünün fiyatını belirleyemiyor. Bu nedenle çiftçinin boynu hep bükük kalıyor.
“TMO çiftçinin kara gün dostudur” denir ancak TMO’nun taban fiyatlarını çok geç açıklaması da çiftçiyi dara düşürdü. Borcu, senedi olan çiftçiler ürününü mecburen tüccara veya fabrikaya satıyor.
4 yıl oluyor, buğday fiyatları aynı. Ekmek 50 kuruştu, 75 oldu, buğday fiyatı yine aynı, ekmek 1 TL oldu ama buğday fiyatı yine değişmedi. Ama çiftçinin girdisi, maliyeti hep yükseldi. Ürettiği hiçbir ürünün fiyatını belirleyemiyor. Bu nedenle çiftçinin boynu hep bükük kalıyor.
‘BEN CHP’LİYİM, AKP’YE GEÇMEM’
CHP Tunceli Milletvekili Gürsel Erol, AKP’ye geçeceği iddialarını kesin bir dille reddetti.
Erol şöyle dedi: “Tunceli’de her evin sorununu Ankara’ya taşımak ve bu sorunun çözülmesi için çabalıyorum. Bölgedeki sorunun nedeni şimdiye kadarki hükümetlerdir, siyasilerdir. Bölgemin sorunlarını çözmek için hükümetle temas kuruyor olmam AKP’ye geçeceğim şeklinde yorumlanıyor. Ben sol siyasette önemli bir gelenekten geliyorum. Erdal İnönü’nün genel başkan olduğu SHP’de Gençlik Kolları Başkanlığı yaptım. Biz koltuk için siyaset yapan değiliz. CHPbenim umudum, heyecanım, yuvamdır. Konjonktüre göre parti değiştirmek bizim ahlakımıza sığmaz. Tunceli’ye ait tüm sorunların çözümüne ilişkin görüşmelerin tümü hakkında Genel Başkanımızı bilgilendiririm. Şimdiki hedefim Munzur’daki HES ve barajları iptal ettirip KHK ile açığa alınan kamu görevlilerinin iadesini sağlamak. Toplumsal barışı sağlamak da görevimiz...
Erol şöyle dedi: “Tunceli’de her evin sorununu Ankara’ya taşımak ve bu sorunun çözülmesi için çabalıyorum. Bölgedeki sorunun nedeni şimdiye kadarki hükümetlerdir, siyasilerdir. Bölgemin sorunlarını çözmek için hükümetle temas kuruyor olmam AKP’ye geçeceğim şeklinde yorumlanıyor. Ben sol siyasette önemli bir gelenekten geliyorum. Erdal İnönü’nün genel başkan olduğu SHP’de Gençlik Kolları Başkanlığı yaptım. Biz koltuk için siyaset yapan değiliz. CHPbenim umudum, heyecanım, yuvamdır. Konjonktüre göre parti değiştirmek bizim ahlakımıza sığmaz. Tunceli’ye ait tüm sorunların çözümüne ilişkin görüşmelerin tümü hakkında Genel Başkanımızı bilgilendiririm. Şimdiki hedefim Munzur’daki HES ve barajları iptal ettirip KHK ile açığa alınan kamu görevlilerinin iadesini sağlamak. Toplumsal barışı sağlamak da görevimiz...
HAC İZNİ VE KRAVATI ÇIKAR
5 milyonu aşkın memur ile memur emeklisini kapsayan toplu iş sözleşmesi görüşmeleri bugün başlıyor. Hükümet ile yetkili konfederasyon Memur-Sen’in yanı sıra Türkiye Kamu-Sen ve KESK temsilcilerinin de katılacağı yasal olarak bir ay sürmesi beklenen görüşmelerde memur ve emekli maaşlarına 2018, 2019 yıllarında yapılacak zam oranı saptanacak. Memur Sen’in istekleri arasında bir kez olmak üzere ‘hac izni’ verilmesini, öğle yemeklerinde ‘helal gıda sertifikası’şartının uygulanmasını, kravat takma zorunluluğunun kaldırılmasını istiyor.
Şükrü KARAMAN
KANAL İSTANBUL’U YAPMAYIN
- 1950’lerden sonra başlayan ‘kırdan kente göç‘ furyası ile İstanbul‘un nüfusu logaritmik artmış, çarpık ve çürük, kanserli yapılaşma güzelim kenti dört bir tarafından kucaklamıştı. İstanbul’u önce gecekondular, sonra ‘gündüzkondular’ bitirdi!
Ahmet Vefik ALP/Kentbilimci
- LAİKLİĞİN içi giderek boşaltılıyor; bu da laik hukukun daha büyük saldırıya uğraması anlamına geliyor.
Ahmet Vefik ALP/Kentbilimci
- LAİKLİĞİN içi giderek boşaltılıyor; bu da laik hukukun daha büyük saldırıya uğraması anlamına geliyor.
Ömer Faruk EMİNAĞAOĞLU
Yalçın Bayer: Hürriyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları