Zorla güzellik
Yılmaz Özdil: Az önce devamm diyen herif, bu defa elini devam devamm manasında sallıyor, “devam edin dedim, duymadınız mı” diye bağırıyor.
Her şey çok güzel olacak diyenlere “zorla güzellik” dayatıyorlar!
★
Ekrem İmamoğlu'nu destekleyen sanatçıları isim isim fişliyorlar, tehdit ediyorlar, dizilerde rol almasınlar diye televizyonlara baskı yapıyorlar, kazandıkları ödülleri geri alıyorlar, konserlerini yasaklıyorlar, bu şehre giremezler diyen belediye başkanı bile var.
★
50'li yılların başı…
İktidarı ele geçirenlerin iktidar sarhoşluğuyla başının döndüğü yıllar.
Bursa'nın ünlü Çelik Palas otelinde cumartesi akşamları orkestra eşliğinde keyifli anlar yaşanıyor. Birbirinden zarif hanımlar, şık beyler, dans ediliyor. Yemekle başlayan müzik, o günkü yasalar gereği makul bir saatte sona eriyor.
İşte gene böyle neşeli bir gecenin finalinde, solist kapanış selamını veriyor, orkestrası adına salondakilere teşekkür ederek, enstrümanları toplatmaya başlıyor ki… O da ne?
Arka masalardan tehditkar bir ses yükseliyor: Devam edinnn!
Herkes dönüp o yöne bakıyor, güya takım elbiseli ama, yaka bağır açık, erkek erkeğe oturan dört tip.
Tatsızlık çıkmasın diye orkestra tekrar yerine oturuyor, solist tangoya başlıyor, papatya gibisin beyaz ve ince…
Tango bitiyor.
Çile bitmiyor.
Az önce devamm diyen herif, bu defa elini devam devamm manasında sallıyor, “devam edin dedim, duymadınız mı” diye bağırıyor.
Orkestra soliste bakıyor.
Solist zoraki ses tonuyla ve adeta mesaj verircesine son tangoyu tekrarlamaya başlıyor, nedir bu çektiğim senin elinden, yalvarırım gel üzme beni…
Herif aniden yerinden fırlıyor, ağzından köpükler saça saça sahneye yürüyor, “çalacaksın ulan, daha coşkulu çalacaksın” diye gürleyerek, tokadını sallıyor, solisti ıskalıyor, ayaklı mikrofona patlatıyor, deviriyor.
Orkestra donup kalıyor.
Az önce şen şakrak kahkahaların yükseldiği salona ölüm sessizliği hakim oluyor, herkes korkuyla, endişeyle suspus oluyor.
Otel yetkilisi sahneye koşuyor, vaziyete müdahale etmeye çalışıyor, ortak bir tanıdık çağırıp işi tatlıya bağlamak için, gayet nazik ifadeyle soruyor, sayın beyefendi siz kimlerdensiniz acaba?
Herif kendini tanıtıyor:
“Ben demokrasiyim ulan!”
Sonra da salona dönüp aynı hiddetle nara atıyor:
“Memlekette artık demokrasi var ulan, var mı itirazı olan!”
★
E bunca yıl sonra bakıyoruz…
Sayın iktidarımız sanatçıların üstüne yürüyor.
Mikrofon tokatlıyor.
Salona karşı nara atıyor:
Benim şarkımı söyleyeceksiniz ulan!
Ben bitirmezsem bitmeyecek ulan!
★
Gönüllü olarak, kendi özgür iradesiyle, zarafetle nezaketle saygıyla sevgiyle “her şey çok güzel olacak” diyenlere, “zorla güzellik” dayatmasıdır bu.
★
Ama kaç defa tekrar ettirirsen ettir…
Son tangodur!
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları