Kartal’ın CHP’li Belediye Başkanı Dr. Öz, muhalefet belediyelerine yapılan baskınlara meydan okuyor:
Sırayla ziyaret edeceklerini söylediler ama şu ana kadar böyle bir baskına uğramadık. Burada iki konu var. Birincisi, seçimlerden önce siyasi iktidar bunu deklare etti. “Bendensin ya da yoksun” dedi. Bunun böyle olacağı belliydi. Onun için de sürpriz değil.
Ziyaret ederlerse de hoş gelirler. Ama Maltepe örneğinde polisin yanlış tutumu var. Polisten önce basının belediyenin önüne gidip naklen yayın yapması, bunların hepsinin organize işler olduğunu ve bu işin ‘Silivrivari’ olduğunu söylemek lazım.
CHP’li
Kartal Belediyesi de kendi yağıyla kavrulmaya çalışan yerel yönetimlerden birisi.
Kartal Belediye Başkanı Dr. Altınok Öz, yıllarını
Kartal halkının sağlığına adamış, SSK
Kartal Hastanesi Başhekimliği yapmış bir tıp insanı. Çekirdekten gelme bir siyasetçi ve CHP’li. Dr. Öz, hükümetin muhalefet belediyelerine yaptığı baskılar ve polis baskınlarıyla ilgili olarak meydan okuyor ve “Gelirlerse hoş gelirler” diyor. Bir de partisinin üst yönetimine şu mesajı veriyor: “Yerel yönetimlerle genel siyaset ayağında bir arıza var. Bu sorun çözülürse mesele kalmaz. Partimiz iktidara yürür.”
- CHP’li belediyelerin sürekli taciz edilmesine ve polis ve maliye müfettişlerinin baskınlarına uğramalarına ilişkin ne düşünüyorsunuz? Kartal Belediyesi’nde durum nedir?
ALTINOK ÖZ - Sırayla ziyaret edeceklerini söylediler, ama şu ana kadar böyle bir baskına uğramadık. Burada iki konu var. Birincisi, seçimlerden önce siyasi iktidar bunu deklare etti. “Bendensin ya da yoksun” dedi. Bunun böyle olacağı belliydi. Onun için de sürpriz değil.
Bu yapılan siyaseten de doğru değil. O zaman bizim yapmamız gereken duyarlı olmak, iktidarın eline koz vermemek, kendi işimize bakmaktır. Zaten yerel yöneticiler genel siyasetin dışında yerel siyasetle, yerel halkın gereksinmeleriyle uğraşırlar. Biz sosyal demokratız. Sosyal demokrat ilkelerle belediyecilik, yerel yöneticilik anlayışı içinde hareket etmek durumundayız.
Bütün bunlara rağmen bizi ziyaret edebilirler. Ziyaret ederlerse de hoş gelirler. Ama Maltepe örneğinde polisin yanlış tutumu var. Savcının, arkadaşlar burada ifade versinler, istemine sanki suçlularmış gibi polisin oraya gitmesi, polisten önce basının belediyenin önüne gidip naklen yayın yapması, bunların hepsinin organize işler olduğunu ve bu işin ‘Silivrivari’ olduğunu söylemek lazım. CHP’li belediyelere organize bazı işler yapıldığını görüyoruz. Dolayısıyla bu yapılanları hoş karşılamak mümkün değil. Ne kadar iyi olursanız olun, yok edici bir davranışı kabullenmek mümkün değil. Bunlara karşı önlem almak da zor.
‘Yolumuza devam edeceğiz’
- Peki, ne yapılmalı?
ÖZ - Bu yapılanlardan dolayı sıkıntıya düşmeyeceğiz, korkmayacağız, çekinmeyeceğiz, yolumuza devam edeceğiz. Halkımıza da doğruları anlatmaya çalışacağız.
Unutmasınlar ki tek kutuplu dünyanın o tek kutbu bir gün gelir başlarına yıkılır. Dolayısıyla, özgür düşünen bir yapı içinde diğer düşünen insanların da var olduğunu kabullenmedikleri takdirde sıkıntıyı kendileri çeker.
- Seçimlerden önceki TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin’in “Ya bendensin ya da onlardan,” sözlerine atıf yaptınız. Bu sözlerle hükümetin muhalefet partisi belediyelerine hiçbir şekilde yardım yapmayacağını taahhüt etmesi anlamı çıkmıyor mu?
ÖZ - Önemli değil. Biz yardım istemiyoruz. Gölge etmesinler, partizanlık yapmasınlar yeter. Bizim yerel yönetici olarak sadece istediğimiz, yönettiğimiz ilçenin yararına olan işlere evet desinler.
Evet, bu doğru ama sizden geldiği için bu projeyi kabul edemeyiz gibi bir anlayış içinde olmasınlar. Öte yandan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın burada hakkını yemeyelim. Çünkü aklı başında projelerimizin hiçbirine hayır demedi. Ben
Kartal Belediye Başkanı olarak götürdüğüm ve doğru olduğuna inandığım projelere, “Siyasetin üstünde bakalım” diyerek onay verdiğini açıklamak isterim.