loading
close
SON DAKİKALAR

Gökhan Günaydın; Çiftçinin malına göz dikmekten vazgeçin!

Gökhan Günaydın; Çiftçinin malına göz dikmekten vazgeçin!
Tarih: 22.08.2024 - 16:47
Kategori: Siyaset

Cumhuriyet Halk Partisi TBMM Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın; Çiftçinin malına göz dikmekten vazgeçin, girdi piyasalarındaki tekelleşmeyi kırarak sektörü rasyonalize edin, üreticinin alın terinin karşılığını verin.

Türkiye’de son 20 yılda, 2.8 milyon hektar (28 milyon dekar) işlemeli tarıma uygun alanı çiftçi ekmekten vazgeçti.
Tarım Bakanlığı, bugünkü Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelikle, iki yıl üst üste ekilmeyen arazilerin Kurul marifetiyle saptanıp kiraya verilmesine hükmetti.

Bu bir garabettir. Açıklayalım;
1- Türkiye’de tarımsal girdi fiyatları endeksinden de izlenebileceği üzere; başta mazot, gübre, ilaç, elektrik ve su olmak üzere, üreticinin ekim için kullanmak zorunda olduğu girdi fiyatlarında çok yüksek (bazı kalemlerde yıllık % 100’leri aşabilen) artışlar olmaktadır.
2- Buna karşılık üretici ürününe fiyat ve pazar bulmakta zorlanmaktadır. Örneğin bu yıl ekmeklik buğday fiyatına yalnızca % 12 zam verilmiş, pazar bulamayan domates ve karpuz yollara dökülmüştür.
3- Üreticinin ekim yapmaktan vazgeçtiği alanlara bakıldığında, bunların % 90’a yakın bölümünün tahıl (özellikle buğday ve arpa) ekilen kuru tarım alanları olduğu görülür. Bu bağlamda, buğday ekim alanları son 20 yılda 91 milyon dekardan 67 milyon dekara gerilemiş, başka bir deyişle 24 milyon dekar daralmıştır.
4- Bu durum şu iktisadi gerçeği ortaya koyar: Kuru tarım koşullarında dekara 300 kg verimle buğday üreten bir çiftçinin, verili girdi fiyatları karşısında gelir elde etme koşulu her geçen yıl daha fazla olmak üzere oradan kalkmıştır. Bu bağlamda ektikçe zarar eden çiftçi, tarım araçlarını ve tarlasını hacizde kaybetmek yerine, ekim yapmayarak bunları korumayı amaçlamaktadır.
5- Şüphesiz kırdan kente göç bir başka unsur olarak düşünülebilir. Ancak unutulmamalıdır ki, mevcut tarım ekonomisi koşullarında bu tarlalar eğer gelir getirici özelliklerini korusalardı, her halükarda, formal ve hatta informal ilişkiler içinde ekime ve kazanca konu edilirlerdi.

Bu değerlendirmelerin ışığı altında soralım: Tarla sahibinin para kazanamadığı için ekmediği ve bu nedenle kiraya da veremediği arazileri, Bakanlık nasıl kiraya verecektir? Buralardan doğan / doğacak ihtilaflar nasıl önlenecektir?

Son söz şudur: Bir altyapı kurumu olan ekonomik koşulları görmezden gelip onları düzelmek için hiçbir gayrete girişilmeksizin, bir üst yapı kurumu olan hukukun zorlamasıyla sonuç alınacağını zannetmek, ancak tarımı, kırsal alanı ve koşullarını hiç bilmemekle mümkündür. Bu anlamda da memlekete ve halka yabancılaşmış AKP ve Bakanlık açısından sürpriz değildir.

Çiftçinin malına göz dikmekten vazgeçin, girdi piyasalarındaki tekelleşmeyi kırarak sektörü rasyonalize edin, üreticinin alın terinin karşılığını verin.

İktidarımızda, kır ve kent yoksulunun hak ve çıkarlarının gözetileceği, tarımın bu ülkenin yeniden öz üretim gücü olacağı bir düzeni mutlaka kuracağız.

 

Kaynak : wwww.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları