Gökhan Günaydın; İnsan Hakları Karnesini Biz Düzelteceğiz!
Cumhuriyet Halk Partisi TBMM Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın; Bugün 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü. Ortada hem dünyada hem de Türkiye'de kutlanacak bir şey var mı? Emin değilim.
Gökhan Günaydın: Burada bulunan arkadaşlarla veya bulunmayacaklarla ilk seçimden sonra bu memleketi ‘İnsan Hakları Karnesi’ doğru bir memleket hâline hep beraber dönüştüreceğiz.
Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın 10 Aralık 2024 Salı günü TBMM Genel Kurulu‘nda yaptığı konuşmada 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü ve ülkedeki cezaevlerinin durumu hakkında açıklamalarda bulundu.
Doç. Dr. Gökhan Günaydın; “Cezaevleri üzerine konuşan arkadaşlarımız açık cezaevlerinde keçi ırklarının süt verimlerinin nasıl artırıldığını anlattı bize. … Türkiye‘de 295 bin hükümlü var, 47 bin tutuklu var, toplam 343 bin kişi hâlen cezaevlerinde tutuluyor ve son yirmi yılda cezaevlerinde tutulan insan sayısı 6 kat arttı; bunun olağan bir şey olmadığının altını çizelim. Bize her gün cezaevlerinden mektuplar geliyor, size gelmiyor mu? “Aynı yatakta 2 kişi, 3 kişi yatmak zorunda kalıyoruz.” diyorlar. Örneğin, cezaevlerini konuşurken bunu, kötü muamele iddialarını konuşmak gerekmez mi? Elbette, keçi ırklarının süt verimleri artırılır, bunu Tarım Bakanlığı da anlatır ama “cezaevleri” deyince, “insan hakları” deyince insanın önce başka bir şey konuşma konusunda bir motivasyonunun olması lazım. ” İfadelerini kullandı.
Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın 19 Kasım 2024 tarihli TBMM Genel Kurul konuşmasının tam metni:
Değerli milletvekili arkadaşlarım, evet, bugün 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü. Ortada hem dünyada hem de Türkiye’de kutlanacak bir şey var mı? Emin değilim ancak daha iyi bir dünya ve daha iyi bir Türkiye için umudumuzu ve çalışmamızı kararlılıkla sürdürüyoruz.
Bugün, iktidar partisi grubunun konuşmalarını dinledik. Adalet Bakanlığı, Yargıtay, HSK, Cezaevleri Genel Müdürlüğü bu çerçeve üzerinde arkadaşlarımız konuşmalarını yaptılar. Örneğin, cezaevleri üzerine konuşan arkadaşlarımız açık cezaevlerinde keçi ırklarının süt verimlerinin nasıl artırıldığını anlattı bize. Elbette, bu da bir çalışmadır; elbette, bu da saptanmalıdır. Ancak söylenmesi gereken başka şeyler yok mu? Türkiye’de 295 bin hükümlü var, 47 bin tutuklu var, toplam 343 bin kişi hâlen cezaevlerinde tutuluyor ve son yirmi yılda cezaevlerinde tutulan insan sayısı 6 kat arttı; bunun olağan bir şey olmadığının altını çizelim. Bize her gün cezaevlerinden mektuplar geliyor, size gelmiyor mu? “Aynı yatakta 2 kişi, 3 kişi yatmak zorunda kalıyoruz.” diyorlar. Örneğin, cezaevlerini konuşurken bunu, kötü muamele iddialarını konuşmak gerekmez mi? Elbette, keçi ırklarının süt verimleri artırılır, bunu Tarım Bakanlığı da anlatır ama “cezaevleri” deyince, “insan hakları” deyince insanın önce başka bir şey konuşma konusunda bir motivasyonunun olması lazım. Tabii, cezaevlerine nasıl giriyor insanlar? Soruşturma ve kovuşturma süreçlerinden geliniyor değil mi? Acaba memlekette adil yargılanma süreçlerine uyuluyor mu? Türkiye, örneğin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından adil yargılanma hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle kaç kez yaptırıma tabi tutuldu? Bu sizin için bir evrensel ölçüt müdür, yoksa AİHM’de dış güçler midir? Gerçi şunu söyleyelim: Sizin için AİHM kararlarına uymamak, bir vakayıadiye hâline geldi. Anayasa Mahkemesi kararlarına uymayan ağır ceza hâkimlerini siz Adalet Bakan Yardımcısı yapıyorsunuz. Yani ağır ceza mahkemesine uymamak, Anayasa Mahkemesi kararlarına uymamak birisinin CV’sine “Beni yükseltin.” diye yazılan bir iş hâline geliyor. Sonra, Aynı Adalet Bakan Yardımcısını başka adam kalmamış gibi Cumhuriyet Başsavcısı olarak İstanbul’a tayin ediyorsunuz. Başka adam kalmadı mı yahu, memlekette bir Bakan Yardımcısını niye Cumhuriyet Başsavcısı yapıyorsunuz?
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları