Gökhan Günaydın: Ortak mücadelemize zarar verecek girişimlerin karşısındayım
![Gökhan Günaydın: Ortak mücadelemize zarar verecek girişimlerin karşısındayım Gökhan Günaydın: Ortak mücadelemize zarar verecek girişimlerin karşısındayım](https://www.istanbulgercegi.com/uploaded/bilgilendirme/2020/buyuk/gokhan-gunaydin-.ortak-mucadelemize-zarar-verecek--1597564584.jpg)
CHP PM Üyesi Gökhan Günaydın, gerçekleşen CHP 37. Olağan Kurultayı sonrası parti içinde yaşanan gelişmelere dair açıklamada bulundu. Günaydın partiye yönelik ittifak eleştirileri ile ilgili olarak "Süreç ittifaklarla yürümek zorunda. Bu sistemin gereklerini yerine getirmeliyiz" yorumunda bulundu...
Mustafa Sağlamer'in sunduğu Artı Hafta Sonu programına konuk olan CHP PM Üyesi ve İBB İSYÖN AŞ. Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Günaydın, CHP'nin izleyeceği yol haritası, Muharrem İnce'nin kurduğu hareketi ve 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerini değerlendirdi.
CHP'li Günaydın, parti içinde Muharrem İnce'nin politik tutumuna dair "CHP içinden bir siyasal parti kurma çabaları geçmişte denendi. Kalıp parti içinde mücadele yürütmenin çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Demokrasinin bu denli tehlikeli olduğu bu dönemde yeni arayışların ortak mücadeleye katkı sağlamayacağı çok açıktır" açıklamasında bulundu.
"İki turlu seçimi tek tura indirmeye çalışıp tek adayda birleşme çabasını çok tehlikeli bulurum Millet İttifakı açısından" diyen Gökhan Günaydın'ın açıklamalarında öne çıkanlar şöyle:
"Önümüzde iki seçim var. Birincisi en geç 2023'te olması gereken Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimi. Ardından 2024'ün martında yerel seçimler yapılacak. Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin daha erkene alınma ihtimali çok yüksek. Yerel seçimlerle birleştirilecek diyenler var Ben bu fikre kesinlikle katılmıyorum. Ekrem İmamoğlu'nun aday olmaması için bir düzenleme içine girecektir.
11 büyükşehir Cumhuriyet Halk Partisi almıştır ama yargı yürütmeyi tek adam rejiminde birleştiren AKP düzeni CHP'li belediyeleri çalıştırmamak için elinden geleni yapmaktadır.
Anketlerde ne tür sonuçlar çıkıyor diye baktığımızda gördüğümüz şudur: AKP kurulduğu günden bu yana tarihinin en düşük oy oranına sahip. CHP yüzde 25-25 oy oranıyla takip ediyor. CHP'den sonra İYİ Parti, HDP, MHP sıralaması var. Konuyu ittifaklar üzerinden değerlendirmekte fayda var. AKP'deki gerileme geç bile kalmış gerilemedir.
25-26 oy oranı var. 2010 yılına Kemal Kılıçdaroğlu CHP Genel Başkanlığı'na ulaştığında CHP'nin oy oranı 20-21 idi. Bu 24-25 düzeyine kadar yükseldi. 7-8 yıldır CHP'nin oy oranında ciddi bir değişim olmadığını görüyoruz. CHP 25-26 oy oranında takıldı ise o halde yapmamız gereken şeyler vardır. Birincisi şudur: Acaba CHP, iktisadi, insan hakları ve demokrasi konuları için yeterince net bir tutum sergiliyor mu? Öncelikle tüzüğümüzü daha demokratik hale getirmemiz, programımızı yenilememiz gerekiyor. Bu politikaları kimle götüreceğiz? Bu da bize kadro meselesini getirir.
Artık biz en geç 2 yıl 10 aylık bir zaman dilimi içinde seçimleri kazanmak için her şeyi ortaya koymak zorundayız.
Süreç ittifaklarla yürümek zorunda. Bu sistemle seçim gideceğiz bu sistemin gereklerini yerine getirmeliyiz. Bazı şunu söylüyor "ittifaklar CHP'ye zarar veriyor, ittifaklardan çıkalım" Hayretle izliyorum. İttifakları beğenmeyebilirsin ama zorunlusun. Cumhuriyet Halk Partisi içinde kendini muhalif olarak tanımlayan arkadaşların da sorumluluk duygusuyla düşüncelerini açıklama zorunluluğu var. İttifakları beğenmeyebilirsin ama zorunlusun.
Bu döneme birbirine dayanışma içinde olan kadrolara ihtiyaç var. 2017 referandum ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de sadıklara sahip olma konusunda eksiklikler oldu.
CHP içinden bir siyasal parti kurma çabaları geçmişte denendi. Kalıp parti içinde mücadele yürütmenin çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Demokrasinin bu denli tehlikeli olduğu bu dönemde yeni arayışların ortak mücadeleye katkı sağlamayacağı çok açıktır.
Muharrem İnce 4 Eylül'den itibaren yürüyüş başlatacağını söyledi. Çok net söylenmiyor bunun adı cumhurbaşkanlığı adaylığıdır. Yöntemleri nedir bunların? Ya siyasal partiler gösterecek ya da 100 bin imza toplayıp aday olabilirsiniz. Ben kimseyi cumhurbaşkanı adayı olmak istiyorum duygusuna sahip oldu diye suçlamam. Ancak şöyle bir şey yoktur: "Bu benim hakkımdır başka kimseye verilemez"
İki turlu seçimi tek tura indirmeye çalışıp tek adayda birleşme çabasını çok tehlikeli bulurum millet İttifakı açısından. Ortak mücadelemize zarar verecek girişimleri karşısındayım.
Cumhurbaşkanı olacak kişi her kimse demokratik parlamenter sisteme geçmek istiyorum diyen birisinin olması zorunlu."
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları