loading
close
SON DAKİKALAR

'Gülerce iki taraflı ajan mıydı?'

'Gülerce iki taraflı ajan mıydı?'
Tarih: 03.08.2017 - 12:52
Kategori: Medya

Hürriyet yazarı Mehmet Y. Yılmaz, yandaş Cem Küçük'ün Hüseyin Gülerce'ye yönelik eleştirilere karşı Gülerce için 'devletin adamı' sözleri üzerine 'Gülerce iki taraflı ajan mıydı?' diye sordu.

35 yıl Fethullah Gülen'in sağ kolu olan Hüseyin Gülerce'ye yönelik eleştirilere yandaş Cem Küçük yanıt vermiş. "Gülerce'nin Gülen'in aleyhinde faaliyete başladığı tarih 11 Şubat 2012'dir. Kayıtlar açıktır. Elbette Gülerce bu süreçte Gülen örgütünde var olmaya devam etmiş ve içeriden kritik bilgileri devlet için toplamayı sürdürmüştür" demişti. Hürriyet yazarı Mehmet Y. Yılmaz bugünkü yazısında Gülerce'nin iki taraflı ajan olup olmadığını sordu.

Mehmet Y. Yılmaz'ın Hürriyet'te bugün (03.08.2017) "İki taraflı ajan mıydı?" başlıklı yazısının ilgili kısmı şöyle:

"Türkiye'nin gayriresmi “Bedel Ödeyecekleri Belirleme Müdürü”, gazetesindeki köşesinde yazdı ki Hüseyin Gülerce’nin, Fetullahçılığını sorgulayanlar “bunun bedelini ödeyecekler”.

Bunun nedenini de yine aynı köşede açıkladı: Hüseyin Gülerce, DEVLETİN ADAMI imiş

Onun gibi ben de büyük harflerle yazdım, çünkü DEVLETİN ADAMI kelimelerinin büyük harfle yazılmasının nedeni, Gülerce’nin yıllarca Fetullahçı çetenin içinde DEVLET için çalışıyor olmasıymış!
Bir örgütün içine girip devlet için çalışanlara ne ad verilir?

Çok casusluk romanı okuduğum için ben “casus” diyebilirim. İstihbarat görevlisi de denilebilir. Ajan denilebilir. Hafiye de mümkün. Siz istediğinize karar verin.

Peki bu “ajan” kimin adına çalışıyor olabilir? Herhalde Tapu Kadastro adına değil. Tahmin ediyorum Bayındırlık Bakanlığı adına da çalışmamıştır. Ya polis ajanıdır ya da istihbarat örgütünün ajanı.

Bir örgütün içine sızmış, en tepe yöneticilik mevkilerine kadar çıkmış, hatta bir ara örgütün sözcülüğünü üstlenecek kadar örgütün güvenini kazanmış bir ajanın, çok değerli bilgilere ulaşıp devlete iletmiş olmasını bekleriz. Filmlerde, romanlarda böyle oluyor çünkü.

Ama her nasılsa ordu içinde darbe yapmaya kalkışacak kadar bir güce ulaştıklarını, bu isimlerin kim olduklarını devlete bildirmemiş olmalı ki Yüksek Askeri Şûra toplantıları için hazırlanan MİT raporlarında bunların ismine rastlamıyoruz.

Hatta tam tersine bu kişilerin terfilerinin önü açılmış. Düşünün ki Genelkurmay Karargâhı, neredeyse sadece bu tiplerden oluşmuş. Darbe gecesi Genelkurmay Başkanı’nı derdest edecek kadar da sayıları çok!
Daha da ötesi Cumhurbaşkanı’nın yaverlerinin tümünü de bu örgüt mensuplarından seçmişler.
MİT’e bunların Fetullahçı olduğu bildirilmiş olsaydı, bu atamalar yapılabilir miydi?

Onun için bir kuşkumu burada ifade etmek zorundayım: Acaba bu adam DEVLET için çalışıyor görünürken, bir yandan da Fetullahçı çetenin çıkarlarını mı korumuş, onlara mı hizmet etmiş?
Casusluk âleminde bunlara “iki taraflı ajan” deniliyor, filmlerden öğrendim ben de!

Bu adam iki taraflı ajan mıymış?"


ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları