CHP içerisinde Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na en yakın isim olarak bilinen Gürsel Erol ile CHP’yi ve kendisiyle ilgili siyaset planlamasını konuştu.
CHP içerisinde Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na en yakın isim olarak bilinen Gürsel Erol ile CHP’yi ve kendisiyle ilgili siyaset planlamasını konuştu.
Yani ön seçim olmazsa ve tabandan destek görmezseniz aday olmayacaksınız?Evet, aynen doğrudur. Ben CHP içinde hep sol kanatta siyasal değerler üzerinden siyaset yaptım ve parti içinde sürekli ön seçimi savunduk bugün biz ön seçimle aday olmazsak geçmişte savunduğumuz tüm değerlerimizi inkar etmiş oluruz. Ayrıca ön seçim yalnızca Dersim’de olmamalı Türkiye’nin tüm illerinde milletvekilleri ön seçimle belirlenmeli.
Aday olursanız ve seçilirseniz nasıl bir milletvekilliği yapacaksınız?Ben benden önce milletvekilliği yapan tüm eski milletvekillerimizden övgüyle bahsederek kendi siyasi bakış açım doğrultusunda farklılıklar yaratacağım.
Bizim gençlerimizin hayata atılmalarının tek yolu okumak, gençlerimiz okuyor iyi Üniversitelerden mezun oluyorlar fakat kimliklerinden dolayı kamuda ve özel sektörde iş bulamıyorlar. Herkesin güvencesi olacağım hem kişisel anlamda hem de bölgesel anlamda Dersim ve Dersimlilere hizmet etmeyi kendime görev edinerek sınır tanımadan tüm imkanları zorlayacağım.
Parlamentoda eleştiren değil sorgulayan ve her konuda alternatif raporlar, öneriler hazırlayacağım. Beni kavgada en ön safta, bilgide en ön safta, sevgi ve saygıda en ön safta, çalışkanlık ve başarıda en ön safta, hizmette, vefada, sorumlulukta hep en ön safta göreceksiniz.
Bölgede CHP’nin AKP’nin açılım sürecine katkı vermiyor değerlendirmesi var. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Böyle bir değerlendirme var ama bu haksız bir değerlendirme. Açılım süreciyle ilgili AKP’nin hala ne düşündüğünü bilen kimse olmadığı gibi CHP’ye yazılı bu süreçle ilgili gelen hiçbir bilgi yok.
Tabi ki bu bizim süreci bu şekilde değerlendirerek AKP’nin açılım sürecini beklememiz anlamsız.
Şimdi bu konudaki düşüncelerimi size çok radikal anlamda ifade edeyim. Bu anlatımlarım tamamen kendi değerlendirmelerimdir. CHP’yi bağlayıcı hiçbir yönü yoktur. Ben milletvekili olursam bunları meclis platformunda her demokratik ortamda anlatacağım.
Bölgede son 30 yılda çok farklı gelişmeler oldu. Biz hepimiz bu bölgenin insanlarıyız. Bundan 30 yıl öncesini düşünün kadınların tek başına sokağa çıkamadığı, misafirlikte bile kadınların erkeklerin ayrı odalarda oturduğu bir kültür hakimdi.
Bölgedeki siyasal gelişim bölgedeki kadınları özgürleştirdi ve siyasallaştırdı bakınız tüm eylemlerde, mitinglerde kadınlar yaşı ne olursa olsun ön saflarda. Yine bölgede etnik yapı ayrımcılığı geçmişte çok yoğun bir şekilde yaşandığı halde bugün Alevi ve Tunceli kökenli bir kadın Diyarbakır Belediye Başkanı. Bu müthiş bir değişim ve gelişimdir.
Bakın eğer bölgede bu siyasal değişim etkili olmasaydı bugün bölge tamamen Hizbullah’ın kontrolündeydi ve belki bugün IŞİD’in en kanlı eylemleri Doğu ve Güney Doğu’da yaşanacaktı.
Bunlarla neyi anlatıyorum, biz bugünleri görerek 1989 yılında SHP içerisinde Kürt raporunu hazırladık bende o süreçte Kürt raporunu hazırlayan komisyonun içerisindeydim.
25 yıl önce hazırladığımız SHP’nin Kürt raporları bugünleri anlatmış bugün konuşulan çözüm önerilerini biz 25 yıl önce önermiştik. Fakat zaman, iletişim, yaşam koşulları, teknoloji dünyada birçok şey değişti artık 25 yıl önce hazırladığımız Kürt raporunun yeterli olmadığını kendimiz tespit edip daha radikal ve bölgeyi rahatlatacak radikal söylemlerde bulunmamız gerekiyor.
Nedir bu radikal söylemler?Türkiye’de artık demokratik kurallar ve hukukun üstünlüğüyle her şeyi tartışmalıyız. Bence genel aftan, özerkliğe ve anadilde eğitime kadar her şeyi konuşabilmeliyiz.
Siz bu düşüncelerinizde CHP siyasetin ve siyaset çizgisinden farklı bir davranış gösteriyorsunuz bu düşüncelerinizden dolayı CHP sizin milletvekili olmanızı ister mi?
Kimin neyi isteyip istemediği benim için önemli değil. Ben bu bölgenin insanıyım kendi insanlarımızın talepleri, beklentileri, özgürlüklerine katkı sunmak benim için daha önemlidir.
Bence CHP bunların ötesinde düşünmelidir. Bu ülkeyi kuran CHP ülkenin kuruluş değerlerine sahip çıkarak yalnızca bu değerler bağlı kalarak siyaset yapmamalı kendisini geliştirebilmeli ve gündemi kendi yaratabilmelidir. Mesela 2015 genel seçimlerde CHP sol ittifakı düşünmelidir. İçinde HDP’nin ve tüm sol partilerin olduğu bir ittifak Türkiye’de solu iktidara taşıyacağı düşüncesindeyim.
Bu söylemleri bir CHP’liden duymak ilginç. Cesurca açıklamalar bunlar?
Bizim cesaretle siyaset yapacak insanlara ihtiyacımız var. Size bir örnek vereyim Seyit Rıza yargılama sonrası idam cezası alır ve hakim sorar son isteğin nedir diye. Seyit Rıza cevap verir ‘Ben sizin yalanlarınızla dolanlarınızla baş edemedim bu bana dert oldu ama ben de sizin önünüzde baş eğmedim bu da size dert olsun’ der. Biz böyle inançlı insanların soyundan geliyoruz. Cesur ve yürekli davranacağız.
Milletvekili seçilirseniz bu düşüncelerinizi yine savunacak mısınız?Tabi ki savunacağım. Zaten bunları savunmak CHP’nin yapması gereken siyaset anlayışını bu çizgiye çekmek için mücadele vereceğim. Bu düşünceye de CHP içerisinde sahip çıkacak insan sayısı ne kadar çok olursa çözüm süreci o kadar özgürlükçü ve çoğulcu olur. Açılım sürecini de Türkiye’de ancak sol siyaset sonlandırır.