'Hakikat Şeyh Bedrettin' filminin ilk gösterimi yapıldı
Anadolu'daki direnişleri konu alan senaryosunu yönetmen Hakan Alak ve Ali Şahin'in yazdığı 'Hakikat Şeyh Bedrettin' filminin basın gösterimi yapıldı. Film 8 Ekim'de izleyicisiyle buluşacak.
Sanatçı Suavi'nin Şeyh Bedreddin'i, oyuncu Bülent Emrah Parlak'ın Börklüce Mustafa'yı, Saygın Soysal'ın ise Torlak Kemal'i canlandırdığı "Hakikat Şeyh Bedreddin" filminin bugün saat 10.30'da Kanyon AVM'de ilk gösterimi gerçekleşti. Tarihçilerden ve kanaat önderlerinden oluşan danışma kurulunun yardımıyla hazırlanan filmin senaryosu 2018 yılında tamamlandı. Şeyh Bedreddin’in hayatını konu alan "Hakikat Şeyh Bedreddin" film 7 Ekim’de Avrupa’da 8 Ekim’de Türkiye’de vizyona girecek.
Şahin ve Alak’ın senaryosunu birlikte yazdığı filmin görüntü yönetmenliğini Serdar Ünlütürk yaptı. Filmin yapımcılığını Özer Barış Çalık, Ali Şahin, Mükkerrem Selçuk, Meryem Doğan üstlendi. Filmin müziklerini ise Levent Güneş hazırladı.
Filmde rol alan oyuncular şöyle:
Ali Barkın, Elif Nur Kerkük, Kerem Fırtına, Orhan Alkaya, Ezgi Esma Kürklü, Bülent Keser, Teoman Gelmez, Sinan Tuzcu, Sabriye Günüç, Serkan Genç, Mehmet Ünal, Emre Canpolat, Ömer Duran, Ersin Umut Güler, Gülsün Odabaş, Ömer Faruk Çalışkan
Film, “Birlikte iş yapma” güdüsüyle bir araya gelmiş kişilerden oluşan ve bir nevi kooperatif olan İmece Yapım imzasını taşıyor.
4 şehirde çekildi
Filmin yönetmeni Aral, bugün gerçekleşen ilk gösterimin ardından T24'e filmle ilgili şu değerlendirmeleri yaptı:
“Filmin çekimleri İzmir, Edirne, İstanbul, İzmit olarak dört şehirde yapıldı. Çekimler toplam bir yıl sürdü. Pandemi dolayısıyla ara verip tekrar devam etmek durumunda kaldık. Toplam altı haftayı buldu çekimler ama bir yıla yayılan bir altı haftadan bahsediyoruz. Geçen yıl Eylül ayında başladı. Bu yıl Ekim’de vizyona giriyor. Avrupa’da 7 Ekim’de, Türkiye’de 8 Ekim’de vizyona girecek. 5 Ekim’de İstanbul’da filmin galası olacak. Bunun yanında Avrupa galaları da olacak.”
“Filmin yapım sürecinin kolektif olması ilkti”
Filmin 129 destekçisi olduğunu sözlerine ekleyen Aral, şöyle devam etti:
"129 kurum var. Çok destekçisi olan bir film. Yapım biçimi de öyle çok katılımcısı olan bir film oldu. Filmin senaryosu yazılırken tarihçilerden oluşan danışma kurulundan çok fazla destek alındı. Filmin yapım kısmında destekçisi çok fazlaydı. Bu filmi diğerlerinden ayıran şey daha çok insanların yapımına ortak olduğu, destek olduğu… Bağış gibi gibi değil, yapımın bir parçasına dönüştüğü bir yapım biçimi oldu. Biraz imece oradan. Yapım şirketinin adı da bu biçimden dolayı oradan geliyor. Yapımı da öyle organize ettiler. Bu ilk kez yapılan bir şeydi. Bir bağış üzerinden değil de bir katılım sağlanması, yapım sürecinin kolektif olması ilkti. Bizim içinde denemediğimiz bir şeydi ve oldu.”
“Egemenlerin değil de halkın hikâyesi”
Film fikrinin Ali Şahin’e ait olduğunu kaydeden Alak, ilk önce yaklaşık elli sayfalık bir senaryosu olan filme üç yıl önce senaryo yazmak üzere dahil olduğunu söyledi. Alak, daha sonra bir şekilde filmin yönetmeni de olduğunu belirterek film hakkında “Film bizim gibilerin hikayesi. Egemenlerin değil de halkın hikayesi. Geçmişte bir Pir Sultan filmi var 70’lerde ama tarihi film deyince bizim hikayelerimiz akla gelmiyor. Egemenlerin hikayeleri, hamasi hikayeler akla geliyor. Bu filmde birazda anlatılmamış bizim hikayemizi, halkın hikayesini anlattık.” ifadesini kullandı.
“Akademik ihtiyaca göre yapılan film iyi film olmaz”
Filmin senaryosunun yazım aşamasında tarih danışmanlarından yararlanıldığını belirten Alak, “Ama belli bir noktadan sonra sinemanın ihtiyaçlarını gözetiyorsunuz. Akademik bir ihtiyaca göre bir film yaparsanız o iyi bir film olmaz. Filmin hikayesini dilden dile anlatılan bir söylencenin üzerine, halkın dilinde bu böyle anlatıldının üzerine kurduk. Bu demek değildir ki kırdık döktük. Öyle değil ama ihtiyaçlarımızı filmin ihtiyaçlarına göre belirledik. Tarihsel olarak olaylar kendi yıllarında, dönemlerinde ve kişilerinde geçiyor” dedi.
Filmin konusu ise şöyle:
"1416… Timur, Osmanlı Devleti’ni Ankara Savaşı’nda yendikten sonra başlayan ve 13 yıl süren karışıklık dönemi bitmiş, Çelebi Mehmed kardeşlerini yenip tahta geçmişti.
Taht savaşları bitse de ama köylülerin yoksulluğu artıyor, ağır vergiler altında eziliyordu. Dönemin saygın alimi Şeyh Bedreddin İznik’te sürgündü ama yardımcıları Börklüce Mustafa ve Torlak Kemal onun sözleriyle Anadolu’daki her dinden ve milliyetten yoksulu tek bir bayrak altında topluyordu, Hakikat! Yarin yanağından gayrı, her şeyde hep beraber diyebilmek için toplanan, adil bir dünya için toplanan köylüler Osmanlı ordusunu iki kez yener. Son bir büyük savaş için Kara Bayezid Paşa komutasında toplanan Osmanlı Ordusu, Börklüce Mustafa ve Torlak Kemal’in üzerine yürür."
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları