Smartgate ya da i-gate denen parmak izi kontrolüyle geçiş konusunda İçişleri Bakanlığı'ndan izin çıktı...
TAV Grubu Üst Yöneticisi (CEO) Sani Şener, havalimanları kontrol noktalarındaki yoğunluğu azaltmak amacıyla parmak izi kontrolüyle geçiş ve ilk girişlerdeki x-ray’lerin kaldırılması konusunda izinlerin çıktığını, çok yakında deneme çalışmalarının başlayacağını ve uygulamaya geçileceğini belirtti.
TAV Grubu’nun vizyon ve misyonunun değerlendirildiği toplantıda konuşan Şener, global ölçekte ortakları olmasına rağmen şimdiye kadar Türkiye ve Türkiye’ yakın bölgelerde iş yaptıklarını anlattı.
Türkiye’de ticari filonun 2000 yılında 162 iken bugün 385′e çıktığını, sektörde çalışanların 65 binden 167 bine çıktığını, iç hat uçuş noktasının 26′dan 52′ye, dış hat uçuş noktasının da 60′tan 236′ya çıktığını anımsatan Şener, “Ulaştırma Bakanlığının liberalleştirme politikası ve yerde havalimanlarıyla ilgili özelleştirme politikası bu işin önünü açmıştır” dedi.
Dünyada kişi başına yolcu katsayılarına bakıldığında Çin ve Afrika’daki rakamların çok düşük olduğunu belirten Şener, sektörde büyümenin daha çok bu bölgelerde olacağına işaret etti.
Şener, Türkiye’de bu rakamın 2000 yılında 0,49 iken, şu anda 1,94′e çıktığını ama hala çok düşük seviyelerde olduğunu ifade ederek, “Yani Türkiye’de de büyüme kesinlikle olacak ama bizim sektörümüzde geleceği görmek kolay. Biz Türkiye’deki bu katsayının çok rahatlıkla 3′e çıkacağını görüyoruz. Avrupa’ya da baktığınızda 2,5 ile 3 arasında gelişen bir katsayı vardır” ifadelerini kullandı.
TAV’ın Türkiye’de 5, yurt dışında da 9 olmak üzere 14 havalimanı işlettiğini hatırlatan Şener, bunun yanında servis şirketleri kurduklarını ve dünyada hiçbir havalimanı işletmesinde bu servis şirketlerinin hep birarada olduğu bir organizasyonun bulunmadığını dile getirdi.
TAV Havalimanları’nın yurt içi ve yurt dışı ortaklıklarına değinen Şener, “İş hayatı bir oyundur. Spor gibi bir oyundur ama tek farkı sporda tek kazananın olmasıdır ama iş hayatında kazanan çok olabilir. Biz paylaşarak büyümeyi stratejimiz olarak aldık ama bu firmalarla ortak olabilmek için onlarla aynı lisanı konuşabilmeniz lazım. Onların kültürüne, onların know-how ve bilgisine hitap edebilmeniz lazım” diye konuştu.
TAV Havalimanları’nın 14 yılda elde ettiği gelişme ile makas değiştirerek bölgesel ligden küresel lige girdiğini ifade eden Şener, TAV Havalimanları’nın geldiği noktayı rakamlarla aktardı:
“145 milyon dolarlık ciro 1,6 milyar dolara çıkmış, 10 milyon olan yolcumuz 84 milyona çıkmış. Bin 314 olan çalışanımız 23 bin 706′ya çıkmış ve EBİTDA’mız 22 milyon dolarken 527 milyon dolara çıkmış, yani 24 kat büyümüş.”
TAV İnşaat’ın şu ana kadar 16,3 milyar dolarlık iş yaptığını ve devam eden işlerinin olduğunu bildiren Şener, TAV İnşaat’ın dünyanın en büyük ikinci havalimanı inşaat firması seçildiğini kaydetti.
TAV Havalimanları’nın finansal operasyon ve kabiliyetinizin üstünde büyümediğini belirten Şener, bunu “akıllı büyüme” olarak nitelendirdi. Şener, “Hiçbir zaman finansal boyutlarımızı aşan bir büyüme peşinde olmadık. Büyümemizin sağlıklı olmasını önemsedik. En büyük olmak yerine en iyi olmaya önem verdik” şeklinde konuştu.
TAV’ın, Türk Hava Yolları (THY) çok ciddi bir sinerji yakaladığını anlatan Şener, TAV’ın olduğu yerlerde THY’nin sefer ve yolcu sayısının çok ciddi oranda arttığına dikkati çekti.
Atatürk Havalimanı için imtiyaz sürelerinin 2021 yılana kadar devam edeceğini anımsatan Şener, 3. havalimanının bu tarihten önce açılması durumunda Atatürk Havalimanı’nın kapatılacağını zararlarının Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) tarafından karşılanacağını, açılamaması durumunda TAV’ın Atatürk Havalimanı’nda olmaya devam edeceğini söyledi.
DHMİ’nin, 3. havalimanının açılışına bir gün kala bile Atatürk Havalimanına yatırım yapacak şekilde çalıştığını belirten Şener, “Benim bildiğim şu; 2021′de Atatürk Havalimanı sözleşmemiz bitiyor. Bu ana kadar, bu yolcu kapasitesini karşılamak için Atatürk Havalimanı kapasitesini 65-70 milyonlara çıkarmak için uğraşıyoruz. Çünkü THY çok ciddi büyüyor” diye konuştu.
DHMİ ile Atatürk Havalimanı’nın verimliliğini artırmaya devam ettiklerini paylaşan Şener, havalimanındaki askeri hangarların olduğu alan ile kargo ve yer hizmetleri tesislerinin olduğu alanlara uçak park yeri yapıldığını, bu sayede 99 olan park yeri sayısının 43 artarak 142′ye çıkacağını bildirdi.
- “TAV 50 bin çalışanıyla makas değiştiriyor”
TAV Havalimanları içerisinde İstanbul’un cirosunun yüzde 44, faiz ve vergi öncesi karının yüzde 55 yer tuttuğunu belirten Şener, şunları söyledi:
“Demek ki biz İstanbul gibi bir önemli değerin üstüne bir İstanbul daha koyduk. Yani İstanbul 2021′de bizden gittikten sonra, bir amiral gemimiz gidecek ama öbür amiral gemimiz de duracak. Bu havalimanlarındaki yolcu sayımız 38 milyon. Bu yolcu sayısı Münih Havalimanı’na eşit. Demek ki biz geçtiğimiz 7 yılda bir İstanbul yaratmışız, önümüzdeki 7 yılda da bir İstanbul daha yaratabiliriz. Bir amiral gemimizi emekliliğe sevk ederken, ikinci bir İstanbul’u da oraya koymalıyız”
TAV Havalimanları’nın Fransız Aeroports de Paris’e (ADP) iki yıl önceki hisse satışından sonra Türkiye’ye 1 milyar dolara yakın paranın girdiğini hatırlatan Şener, “Beraber 38 havalimanı olmuşuz, beraber 272 milyon yolcuya değiyoruz. Bir birimizi tamamlayarak çok ciddi bir büyüme yaratıyoruz. 38 havalimanı ve 272 milyon yolcu ile TAV-ADP, dünyanın en büyük havalimanı işletmeciliği platformunu kurmuş vaziyette. Buna rağmen küresel pazarın yüzde 14′ünde olabilmişiz. Geriye kalan yüzde 86′lık daha büyük bir pazar var” diye konuştu.
TAV Havalimanlarının, havalimanı işletmeciliği ve inşaatta çok iyi olduğunu ama servis şirketleri bulunan perakende, yiyecek içecek, güvenlik, bilişimde ve eğitim sektörlerinde de büyümek istediklerini dile getiren Şener, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu şirketlerimizin cirosu 400-500 milyon avro civarında. Bu alanlarda dünyada çok başka yerlere gidiyoruz. Bu şirketlerimiz bugüne kadar TAV’a iş yapıyordu. Bundan sonra TAV’ın dışında da işler yapmalı. Örneğin bilişim şirketimiz, Suudi Arabistan, Abu Dabi ve Daha’da 1 milyar dolarlık ihaleye girdiler. Eğitim şirketimiz, Çin’de 25 havayolu şirketinin yöneticilerine eğitim veriyor. Aynı şekilde Nepal ve Moğolistan kendilerinden eğitim almak için müracaat etti.
ATÜ, New York ve Washington’ta iki havalimanına teklif veriyor. Başka ülkelerde de teklifler veriyor. Özetle TAV 50 bin çalışanıyla makas değiştiriyor. Biz servis şirketimizin, müteahhitlik şirketimizin yanında diğer sektörlerdeki şirketlerimizi TAV’ın dışındaki havalimanlarına iş vermek üzere küresel pazara çıkarıyoruz.”
- LaGuardia Havalimanı ihalesi
Toplantı sonrasında soruları da cevaplandıran Şener, Aeroports de Paris (ADP) ve Goldman Sachs ortaklığıyla katılacakları ABD’nin New York eyaletindeki LaGuardia Havalimanı ihalesiyle ilgili olarak, “Temmuz ya da Ağustos ayında sonuç belli olur. Şu anda konuşamıyoruz. Çok önemli bir havalimanı. New York’un ikinci büyük havalimanı. ABD’de ciddi özelleştirmeler olacak. Biz LaGuardia ile ABD’de olabileceğimizi gördük: Yeterlilik alabildik, büyük ortaklıklar kurabildik. Bu bizim için çok önemliydi” ifadelerini kullandı.
İhalesine girdikleri terminalin LaGuardia’nın tamamı değil sadece bir kısmı olduğunu belirten Şener, LaGuardia’nın toplam 23,5 milyon, ihalesine girdikleri terminalin ise 13,5 milyon yolcusunun olduğunu, bunu 25 milyona çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.
3. havalimanına dahil olma gibi bir beklentilerinin olmadığı yönündeki bir soruya da Şener, “Cumartesi günü temel atıyorlarmış. Hayırlı olsun demekten başka bir şey bize düşmüyor. Devlet görevini yaptı, ihaleyi yaptı. Şimdi görev sırası yatırımcı şirkette. Onlar da zannediyorum başarıyla tamamlarlar. Bizim dahil olma gibi bir şeyimiz yok” şeklinde karşılık verdi.
Şener, bir başka soru üzerine, Atatürk Havalima’nındaki yeni uçak parkı yatırımlarının bedelinin yaklaşık 100 milyon avro olduğunu, yapılacak yatırımla ilave 10 milyon yolculuk bir kapasite sağlanacağını ancak çalışmalara henüz başlanmadığını, DHMİ ile görüşmelerin sürdüğünü kaydetti.
Yer hizmetlerinin iyileştirilmesi konusunda değinen Şener, pasaport kontrollerindeki sıkıntıların önceliklerinde olduğunu belirtti. Smartgate ya da i-gate denen parmak izi kontrolüyle geçiş konusunda İçişleri Bakanlığı’ndan izin çıktığını bildiren Şener, deneme çalışmalarına çok yakında başlayacaklarını belirterek, şunları söyledi:
“Önce pasaportunuzu göstereceksiniz, kapı açılacak, sonra içeriye girip parmak izi basarak geçeceksiniz. Pasaport alınırken parmak izi alındığı için o parmak izleri orada olacak. Bu pasaporttaki sıkıntıları çok ciddi oranda giderecek. Arap ülkelerinde var. Abu Dabi’de, Katar’da. hem kartla var, hem parmak iziyle.”
Şener, parmak iziyle geçişlerin hem girişte hem çıkışta olacağını ve yalnızca Türk vatandaşları için geçerli olacağı kaydetti.
Havalimanlarında 2 defa x-ray kontrolünden geçişlerin yol açtığı sıkıntıyla ilgili bir soru üzerine de Şener, “Milli Sivil Havacılık Güvenlik Kurulu’nda karar alındı. İzmir ve Ankara’da başlıyoruz. En dış kapıda x-ray’ler olmayacak. Daha sonra da İstanbul’da uygulamaya geçecek. Uygulama en kısa sürede başlayacak” dedi.