''Haydi bizi de alın memleket kurtulsun''

Bugün sabah saatlerinde KESK ve bağlı sendikalara yapılan baskın ve gözaltılarına yönelik Eğitim Sen Genel Merkezi'nden açıklama yapıldı...

Bugün sabah saatlerinde KESK ve bağlı sendikalara yapılan baskın ve gözaltılarına yönelik Eğitim Sen Genel Merkezi'nden açıklama yapıldı.

''Haydi bizide alın memleket kurtulsun''

KESK Genel Merkezi binası önünde basın açıklaması yapan KEKS Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul, ''AKP'ye Hopa'da polis tarafından katledilen Metin Lokumcu'nun sözleriyle seslenerek, 'haydi bizi de alın memlekten kurtulsun'' diyerek tepki gösterdi.

Bugün Türkiye'de olağan hale gelen, ancak olağanüstü olan bir operasyonunun gerçekleştirildiğini ifade eden Tombul,  "AKP eliyle KESK Genel Başkanı ve sendika yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 65 kişi gözaltına alındı. Bu sayının giderek artmasını bekliyoruz. Çünkü AKP hükümeti kendisi gibi düşünmeyen herkesi gözaltına alıyor. Bu gözaltıların nedeni 21 Aralık grevi, 28 Mart'ta '4+4+4' yasasına gösterilen direniş ile toplu sözleşme sürecinde gerçekleştirilen 23 Mayıs grevidir, yani emek ve demokrasi mücadelesinin öznesi haline gelen KESK ve bağlı sendikaların yürüttüğü mücadeleyi sınırlama çabasıdır. Hükümetin Suriye'ye müdahaleye hazırlandığını ve operasyonun bunun öncesine gelmesinin tesadüf değildir hükümet "açılım" adı altında demokrasi yerine sendikalarda yer alan Kürtleri tutukladığını belirtti.

''Kara buşutlar ülkemizin üzerinde gezmeye devam ediyor'' 

TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı ise, ''Kara bulutlar ülkemizin üzerinde gezmeye devam ediyor. KESK bu kara bulutlara karşı bir umut ışığı, bu kara bulutları dağıtacak bir direnç noktasıdır. Bu saldırılar da KESK'i daha da güçlendirecektir. Her zaman olduğu gibi şimdi de KESK'in yanında olacağız'' dedi.

ÖDP PM üyesi Haydar İlker, ''Şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da KESK'in yanında olacağız. AKP, bu zorbalıkla KESK'i ve muhalefeti susturacağını zannediyor ancak. Bu zorbalıklara emekçilerin vereceği yanıt AKP'nin de sonu olacaktır. AKP, bir an önce aklını başına almalı, bu şiddet ve baskıdan vazgeçmelidir' dedi.

CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise 'bu ancak darbe dönemlerinde' olur diyerek, KESK'in yanında olacaklarını ifade etti.

Operasyon Yükselen Mücadeleyi Durdurmak İçindir

 
Eğitim-Sen Genel Sekreteri Mehmet Bozgeyik'in göz altına alınmasının ardından Eğitim-Sen Genel Merkezi'nde de bir arama gerçekleştirildi. Eğitim-Sen Genel Başkanı Ünsal Yıldız yaşananlara tepki göstererek, sendikal mücadelemize yönelik bu pervasız saldırı, bütün sonuçlarıyla derhal durdurulmalıdır' dedi.

Yıldız, operasyonun Eğitim-Sen'in yükselen mücadelesine karşı yapıldığına dikkat çekerek şunları belirtti.

"Eğitim Sen’in özellikle hükümetin 4+4+4 düzenlemesine karşı veliler ve öğrencilerle birlikte yürüttüğü mücadelede öne çıkması ve bu dönemde ciddi bir üye artışı yakalaması, toplu sözleşme sürecinde KESK’in tutumu ile kamu emekçileri mücadelesinin 23 Mayıs grevi ile yeni bir ivme kazanması, hükümeti fazlaca telaşlandırmıştır. Bu telaşın bir sonucu olarak, gerek kamu emekçileri içinde gerekse kamuoyunda Eğitim Sen ve KESK’e yönelik olumlu bakış açılarını tersine çevirmek ve sendikalarımıza yönelik üye akışının önüne geçebilmek için böylesine çirkin bir operasyon tezgahlanmıştır."

Eğitim-Sen'de arama sırasında Genel Merkez'in kimi belge ve defterlerine el konulmak istendi. Yasal olarak mümkün olmamasına rağmen belgele el koymaya çalışan polislere engel olan Egitim-SEN MYK'sı ile polisler arasında gerginlik yaşandı.

 
Susmayacağız, Direneceğiz!

 KESK, operasyonlara karşı bu aksam Türkiye'nin pek çok yerinde, 'Susmayacağız, Direneceğiz' kararlılığı ile eylemler gerçekleştirecek. Ankara'da, eylem 17.oo'da YKM önünden başlayarak Başbakanlık'a yürüyüşle devam edecek.

Adana Emek Güçleri sokağa çıktı

 Sabahın erken saatlerinde KESK genel merkezine ve ona bağlı şubelere çeşitli illerde baskınlar yapılıp,üye ve yöneticilerin evleri aranıp 71 kişi gözaltına alınmıştı.

Demokratik kurum temsilcileri ve emek örgütlerinin bir araya gelmesiyle Adana'da 12.30'da İnönü Parkı'nda basın açıklaması yapılarak bu baskı ve sindirme politikaları protesto edildi.

KESK dönem sözcüsü BES Adana Şube Başkanı Sinan Tunç'un okuduğu basın açıklamasında;

"Konfederasyonumuz KESK, 20 yılı aşkın bir süredir emek ve demokrasi mücadelesi yürütmektedir. Ülkenin temel sorununa hiçbir zaman duyarsız kalmadık. Dün olduğu gibi bugün de Kürt sorunun evrensel insan hakları normlarında demokrasi kültürü içinde çözülmesini,akan kanın durmasını, savaşa harcanan trilyonların emekçiye,sağlığa,eğitime harcanmasını talep ettik. Sorunun barışçıl yönden çözümüne müdahil olmak istedik. Her dönem doğruları söyledik ve her dönem iktidarlar bu söylemlerden rahatsızlık duydular. Baskı, sindirme ve KESK'i ötekileştirme amacıyla yapılan bu gözaltı furyasının durdurulmasını ve arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını talep ediyoruz.

Demokratik bir ülkede sendika yöneticilerinin gözaltına alınmaları, sendikaların aranması kabul edilemez. Bu saldırıların bizleri yıldıramayacağını bir kez daha ifade ediyor,yaşasın KESK, yaşasın demokrasi mücadelemiz diyoruz" denildi.

Ardından HDK adına Serpil Arslan'a söz verilerek işçilerin, emekçilerin, öğrencilerin, Kürtlerin, Alevilerin yani kısaca AKP hükümetinin muhalif olan hiçbir sese tahammül göstermediğini, siyasi parti yöneticilerinin, aydınların ve gazetecilerin baskıyla sindirilmek istendiğini belirtti. Hükümetin kendi yaratmış olduğu krizi emekçilerin üzerinde uyguladığı baskı ve sindirme politikalarıyla aşamayacağını sözlerine ekleyerek bitirdi.