loading
close
SON DAKİKALAR

HDP'li Temelli'den Erdoğan'a: Toplumu bölmekten başka bir şey bilmiyor

HDP'li Temelli'den Erdoğan'a: Toplumu bölmekten başka bir şey bilmiyor
Tarih: 30.03.2019 - 17:42
Kategori: Siyaset

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, partisinin seçim çalışmaları kapsamında Şırnak’taki final mitingine katıldı.

HDP, bir ay önce Cizre’den startını verdiği seçim maratonunu Şırnak’taki final mitingi ile tamamlamış oldu. Final mitinginde konuşan Temelli şu ifadeleri kullandı:

Bu onurlu halk her şeyin en iyisine layık. O yüzden de her gün, her saat halkımız için ne yapabiliriz diye bu halkın hizmetinde çalışmaya devam ediyoruz. Kimse bizi bundan alıkoyamaz.

Botan unutmaz, Botan susmaz, Botan vazgeçmez!

Çok iyi biliyoruz ki Botan bu mücadelenin kalbidir. Bottan unutmaz, Botan susmaz, Botan vazgeçmez. Hiç kimseyi unutmadık. Hiçbir arkadaşımızı unutmadık. Hepsinin anısına dün olduğu gibi bugün de sahip çıkıyoruz. Bu mücadeleden asla vazgeçmedik, zorbalığa zulme karşı ne boyun eğdik ne diz çöktük! Bu gücümüzü, bu onurlu mücadelenizden alıyoruz. Şimdi bunu daha da yükseltme zamanıdır. Bugün bu mücadele ,barış ve demokrasi mücadelesi, Türkiye’nin her yerinde, dünyanın her yerinde yükseliyor. Bu mücadelenin en önünde yürüyen sevgili Leyla Güven'e de selam olsun. Leyla kê ye! Leyla jine Leyla jiyane. Leyla azadiye.

Leyla Güven 143 gündür direniyor

Tam 143 gündür açlık grevinde. Ve biz tam bu 143 gündür bu hukuksuzluk son bulsun diye Leyla Güven’in sesine ses katıyoruz, mücadelesine güç katıyoruz. Diyoruz ki bu sese kulak verin. Bu açlık grevlerine kulak verin diyoruz. Leyla ile birlikte bugün cezaevlerinde binlerce insan binlerce yoldaşımız açlık grevinde. Bugün, dünyanın her yerinde; Hewler’de Nasır Yağız, Strazburg’da, Galler’de, Toronto’da insanlar açlık grevinde. Bu hukuksuzluk ve adaletsizliğe dikkat çekiyorlar.

Mutlak tecrit bitmeden hukuk ve adaleti tesis etmek mümkün değildir

Bugün bu ülkede hukuksuzluk, adaletsizlik varsa bunun nedeni dört yıldır bu ülkeye dayatılan mutlak tecrittir. Mutlak tecrit son bulmadan, hukuku ve adaleti tesis etmek mümkün değildir.

Kimse ölmesin istiyoruz

İşte bu sese kulak vermeyen, bu adaletsizliği görmeyen Adalet Bakanı’na, hükümete bir kez daha sesleniyoruz: Yasaların gereği neyse uygulayın, hukukun gereği ne ise uygulayın. Sayın Öcalan ailesi ve avukatlarıyla düzenli olarak görüşebilsin. Bu meşru, haklı bir taleptir.

Kimse ölmesin istiyoruz. Bakın dört insan cezaevinde yaşamını yitirdi. Sırf bu adaletsizliğe, hukuksuzluğa dikkat çekmek için. Hiç kimse ölmeden bu adımı atın dedik. Dört insanımızı yitirdik. Başka insan ölmesin, başka hiçbir insan yaşamını yitirmesin diye bir an önce yasaların gereğini yerine getirin.

İmralı sürecinin bitmesi domino etkisi yarattı

İmralı mutlak tecridi dört yıl önce başladı. Hani o masayı devirdiler ya. “Dolmabahçe Mutabakatı’nı kabul etmiyoruz” diyerek o masayı devirdiler ya, işte o devrilen masa domino etkisi yarattı. Her gün bu ülkede hukuka dair ne varsa oradan bir taş daha devirdi. Adalete dair ne varsa bir taş daha devirdi. İnsan haklarına dair ne varsa bir taş daha devirdi. Adeta koca bir yıkım gerçekleşti. İnsan haklarını, barışı, demokrasiyi yıktılar kentleri de yıktılar. İşte, şimdi bu yıkıma son verme zamanıdır. Bu ayrımcılığa, bu düşmanlığa son verme zamanıdır. İşte o yüzden diyoruz ki tecrit sonlansın barış ve demokrasinin yolu açılsın.

Biz buradayız gidecek olan sensin

Ayrımcılık, hukuksuzluk her yeri kapladı. Bize diyor ki, 20 milyon Kürde diyor ki “defolun gidin”. Biz de ona diyoruz ki burası bizim yurdumuz, bizim vatanımız; hiçbir yere gitmiyoruz. Yarın sandığa gidiyoruz ve o sandıktan barışı, demokrasiyi, HDP'yi çıkartıyoruz. Gidecek olan sensin, seçimle geldin seçimle gideceksin. Çamura yatma!

Toplumu bölmekten başka bir şey bilmiyor

Bize diyor ki, HDP'lilere diyor ki “bunlar terörist”. Biz diyoruz ki “biz terörist değiliz, HDP’liyiz”. HDP halktır, halk burada. Ayrımcılık, nefret, şiddet, zulüm, zorbalık... Ne ararsan var! Yetmiyor. Bana diyor ki, size şikayet ediyor beni; aklı karışmış iyice: “Bu adam Kürt bile değil”. Ben de diyorum ki Ez Kurdim, Tirkim, Türkiye’liyim! Bölücü ve ayrımcı olduğunu için toplumu bölmekten başka bir şey bilmiyor. Bizi ayırabileceğini sanıyor. Biz acılarımızla, akraba olduk. Acıyı bal eyledik, yan yana geldik. Türküyle, Kürdüyle, Alevisiyle, Sünnisiyle omuz omuza verdik; ortak vatanımızda demokratik cumhuriyet için, barış için yan yanayız, omuz omuzayız. Faşizme geçit yok!

Ayrımcılık yapmak için dini siyasete alet ediyor. Diyor ki bunlar dinsiz, imansız. Edep yahu! Bu halka bu söylenir mi? İnsanda vicdan gerek, insanda edep gerek ama nerede! Üç oy için, iki belediye için yapmayacakları şey yok.

Dün 8 mahallede miting yapmış: Miting öyle yapılmaz böyle yapılır

Bakın şimdi mahalle mahalle geziyor. Dün sekiz tane mahallede miting yapmış. Ne mitingi! Miting öyle olmaz, böyle olur böyle! Bindiriyor milleti otobüse, mahalle mahalle geziyorlar. Buraya da getirdi onları hatırlıyorsunuz değil mi? Dedi ki doğalgazla ısınıyor Şırnak. Aşağıdan da dediler ki “ısınıyoruz”. Fıkra oldu fıkra! Bu seçim kampanyasının fıkrası budur. Buna da Şırnak imza attı. Şırnak da doğalgaz yok. Bunlar miting yapıyor, alanda Şırnaklı yok. Dün de dolaşıyor, baktı seçimleri kaybedecek, baktı İstanbul’u kaybedecek, başladı “Kürt kardeşlerim” demeye.

Bu süreç bir hafta daha uzasa bana Sezai Kardeşim diyecek

Bak bak bak! Seçimler geldi mi kardeş oluyoruz, seçimler bitiyor yine bize kurt işareti yapmaya başlıyor. Artık yeter diyoruz. Êdî bese. Biz artık seni dinlemiyoruz. Bugün artık hiçbir Kürt bu yalana, bu ikiyüzlülüğe prim vermeyecek. Kürtler kardeş oldu. Dün bir aşama daha kat etmiş, HDP’lilere de kardeşim demiş. İddia ediyorum bu seçim bir hafta sonra olsun, bu bana “Sezai Kardeşim” demeye başlar.

Bu ülkenin birinci sınıf vatandaşıyız

Biz diyoruz ki biz kardeş falan değiliz. Biz bu ülkenin ikinci sınıf yurttaşları değiliz. Biz birinci sınıf yurttaşlarız. Türkler, Kürtler, bu topraklarda yaşayan 72 millet bir arada birinci sınıf yurttaştır. Bu ülkenin gerçek sahipleridir. Sizin gibi ayrımcılık yapanlar nefret suçu işleyenler en güzel cevabı yarın Şırnak’ta da, Ağrı’da da, İstanbul’da da, Antalya’da da, Amed’de de alacak.

Bu oylar Mehmet Tunç, Taybet Ana'dır

Dost ve düşman bilsin ki biz kazanacağız, mutlaka kazanacağız. Tam bir aydır! Kazandık kazandık. Bunların hali bundandır. Görmüyor musunuz perişan olmuşlar ne dediklerini bilmiyorlar. Bir ara bizim oylar haramdı değil mi? Bizim oylarımız anamızın ak sütü gibi helaldir helal. Bu oylar nereye gideceğini çok iyi bilir. Bu oylar vicdandır, bu oylar adalettir. Bu oylar Cizre’dir, Şırnak’tır, Botan’dır. Bu oylar Mehmet Tunç’tur, Taybet Ana’dır. Hiçbirini unutmadık. O yüzden bu oylar nereye gideceğini çok iyi bilir. Bundan da kimsenin kuşkusu olmasın.

Bir aydır kampanya boyunca küçük ortağı ile el ele her yerde milletin başının etini yediler. Beka sorunu var, beka sorunu var. Biz de dedik ki beka sorunu yok. Bu ülkenin işsizlik, yoksulluk, yolsuzluk sorunu var. Yönetememe sorunu var. Kabine sorunu var. 17 yıldır iktidardasınız. Bu ülkeyi sürüklediğiniz yere bakın, ne bekası? Aklınca milleti kandıracak, halkı aldatacak.

Sen gel önce şu Kayyımların rezilliğini gör!

Oylar irade ise bu iradeden asla vazgeçilmez. Bekaymış! Herkes işsiz, milyonlarca genç insan işsiz, çalışanlar geçinemiyor. Kadınlar işsiz, kadınlar yoksul, çiftçi mağdur, esnaf mağdur. Bunlara göre bunların hiçbiri yok, beka sorunu var. Hadi oradan ne beka sorunu? Gel bak bakalım Şırnak’a beka sorunu mu var, işsizlik sorunu mu var.? Gel bak bakalım hangi sorun var? Gel de şu kayyım rezilliğini gör; hırsızlığı, yoksulluğu gör. Bakın arkanıza yaptıklarına. Bakın bu Şırnak mıdır? Bu TOKİ’dir. TOKİ demek hırsızlık, yolsuzluk demek. Hazine arazilerinin talanı demek. Bizim yaşam hakkımızın gaspı demek. Şimdi kalkmışlar hala Şırnak’ta utanmadan müteahhit aklı ile oy istiyorlar. Bizim bu akla verecek tek bir oyumuz yok.

Biz kentimizi de kendimizi de yönetmek istiyoruz. Şırnaklılarla, halkımızla yönetmek istiyoruz. Bu yolsuzluğa, hırsızlığa, bu çaresizliğe hep birlikte çözüm üretmek istiyoruz. Barış içinde demokrasi içinde... O yüzden de diyoruz ki üreten biziz, yöneten de biz olacağız.

200 gram çay dağıtarak hakaret edenlere gereken cevabı vereceğiz

Gelmiş, bu yoksulluğun baş müsebbibi, hiç sıkılmadan insanlara çay dağıtıyor. Yazıklar olsun! Burada bunca sorun var, bu sorunları çözmek yerine, bu yolları yapmak yerine, burada insanların hakkını gözetmek yerine, dağıttığı şeye bak: 200 gram çay! Bizim onurumuza bu hakareti yapanlara en güzel cevabı yine siz vereceksiniz. 31 Mart’ta bu hakarete en güzel cevabı siz vereceksiniz. Ondan sonra hep birlikte Botan çayı demleyip, onun da keyfine hep birlikte varacağız!

Bu halk doğasına sahip çıkıyor, yaylalarını istiyor

Bütçe hakkımızı gasp edenlerden hesabını mutlaka soracağız. Bu hakkı gasp edenler, gidip gökdelen yapanlar, gidip oraya buraya köprü yapanlar buraya yol yapamamış! Şurada yaptığı binaların hepsi çürük. Gelmiş, burada insanları yerinden yurdundan ediyor. Neden? Çünkü termik santral yapacak. Bu halk termik santral istemiyor. Bu halk doğasına sahip çıkmak istiyor. Yaylalarını istiyor, tarlalarını istiyor. Birlikte ekeceğiz, birlikte biçeceğiz. Birlikte üretip hakça, adaletçe paylaşacağız. İşte bizim özlemimiz budur; barıştır, demokrasidir. Bunun mücadelesini veren binlerce arkadaşımız bugün cezaevinde. Onlara da buradan sevgilerimizi, saygılarımızı yollayalım.

Figen için, Selma, Sebahat, Gülten, Nurhayat için sandıklara gideceğiz

Figen yoldaşım, Figen Başkanım haber yollamış: “Benim için de sandığa gidin” demiş. Sen hiç merak etme yoldaşım, biz yarın Figen olacağız, Sebahat, Selma, Gültan, Nurhayat olacağız. O sandıklara mutlaka ama mutlaka gideceğiz! Sizler özgür kalmadan, hiçbirimiz özgür değiliz. Sizler özgür kalmadan, bu ülke özgür değildir. O yüzden de özgürlük, barış, demokrasi mücadelesini dün olduğu gibi, bugün de, yarın da, yarından öteye de kararlı bir şekilde sürdüreceğiz.

Bu ülkede iki tür siyaset vardır

Gençler, bu kampanyada bugüne kadar dile getirdiğimiz hakikat tüm çıplaklığı ile ortaya çıkmıştır. Türkiye’de iki tür siyaset vardır: Biri AKP ve Erdoğan’ın siyaseti, diğeri sizin yani HDP’nin siyaseti. Birisi zorbalıktır, zulümdür, baskıdır, şiddettir, savaştır. Diğeri barıştır, demokrasidir. İnsan haklarına saygıdır, hukukun üstünlüğüdür. Bir arada yaşama iradesidir. Çoğulcu, laik, demokratik cumhuriyet mücadelesidir. Bu ülkenin insanlarının taleplerini yok sayan, ayrımcılık uygulayan, halkı, toplumu bölen, ülkenin olanaklarını ve kaynaklarını gasp edenler, insanların kaynaklarını ya betona gömdüler, ya mermiye yatırdılar.

Korkuyorlar, acze düştüler, oy için yalvarıyorlar

Biz diyoruz ki iş istiyoruz, aş istiyoruz, savaşa hayır diyoruz, barış istiyoruz. Hep birlikte barışın kentlerini var edeceğiz. Kadınların, emeğin kentlerini var edeceğiz. Doğamıza sahip çıkacağız. Bunu bize çok görenlerden hesap soracağız. Korkuyorlar, yalvarıyorlar, acze düşmüşler, siyasetsiz kalmışlar. “Ne olur bize oy verin” diyorlar. “Bu ders verme seçimi değil” diyorlar. Biz de diyoruz ki hesap soracağız, ders vereceğiz. Nerede olursanız olun, kayyımlarınızı alıp buradan gideceksiniz.

Bunların kırıntısı bile kalmayacak

Süpürgeler hazır mı? Hep birlikte, yarın bu kayyımları süpürüyoruz. Bunların kırıntısı bile kalmayacak. Bunların yolsuzluğunu, hırsızlığını, zulmünü yarın hep birlikte süpürüp faşizmin çöplüğüne atacağız. Bu utançtan bu ülkeyi hep birlikte kurtaracağız. Tarihin kara sayfasında hep utançla anılacaklar. Halkın iradesini gasp edenler olarak, yok sayanlar olarak, tarihte utançla anılacaklar. 1 Nisan’dan itibaren temiz tertemiz sokaklarımız, vicdanlarımız olacak. Onurlu, erdemli bir halkın kentlerini hep birlikte yeniden inşa edeceğiz.

Oylar irademizdir, irademize sahip çıkıyoruz

Yarın hiçbirimizin mazereti yok. Yarın sandıklara gidiyoruz, sandıklara sahip çıkıyoruz. Hepimiz müşahitiz, oylarımıza sahip çıkıyoruz. Oylar bizim irademizdir, oylar bizim geleceğimizdir. Oylarımızı ziyan etmiyoruz. Unutmayın yoldaşlarım, bir oy Şırnak’ı değiştirir. Bir oy, Türkiye’yi değiştirir. Bir oy, dünyayı değiştirir. O dünyayı değiştiren güç sizdedir. Sizin iradenizle bu ülkeye bir seçenek yarattık. Demokrasi seçeneği yarattık. Dedik ki HDP nerede ise HDP orada iktidara gelecek. HDP’nin ağacını gördüğünüzde, binlerce yıllık tarihe kök salmış bu ağacı gördüğünüzde, mührünüzü barışa, demokrasiye vurun.

Bunların kara propagandası tesir etmez, Cizre’de oy kullanır gibi İstanbul’da da kullanacağız

Türkiye'nin her yerini bir seçeneğe de kavuşturduk. Demokrasi, barış seçeneğine kavuşturduk. Tek başımıza iktidara gelemiyorsak, AKP-MHP bloğunun karşısında demokrasi güçleri iktidara gelsin diye demokrasi güçlerine güç katacağız. AKP-MHP bloğunu gerileteceğiz. O yüzden yarın Türkiye’nin her yerinde HDP’liler Şırnak’ta oy kullanır gibi Cizre’de, Amed’te, Van’da, Kars’ta oy kullanır gibi İstanbul, Antalya, Adana ve Ankara’da oy kullanacak. Hiç öyle bunların kara propagandası bize tesir etmez. Biz ne yapacağımızı çok iyi biliyoruz. Yarın Türkiye’nin her yerinde oyumuza irademize sahip çıkıyoruz.

Ben bugüne kadar gösterdiğiniz mücadeleden, çalışmalardan dolayı hepinize teşekkür ediyorum. Şırnak’a teşekkür ediyorum. Kars’a, Iğdır’a, Ağrı’ya, Muş’a, Bingöl’e, Bitlis’e, Hakkari, Mardin, Urfa’ya teşekkür ediyorum. Adana’ya, Mersin’e, Antalya’ya, Ankara’ya, İzmir’e, İstanbul’a teşekkür ediyorum. Türkiye’nin her yerinde, bu aşkla, bu sevdayla tüm yoldaşlarımız için mücadele eden tüm arkadaşlarıma bir kez daha teşekkür ediyorum.

Değişim rüzgarı 1 Nisan’dan itibaren tüm Türkiye’de esecek

Evet Türkiye’nin demokrasi yolunu, barış yolunu açtınız. Göreceksiniz herkesin umut ettiği o değişim rüzgarı 1 Nisan’dan itibaren bütün Türkiye’yi saracak. Bu umudun rüzgarıdır, bu sizin rüzgarınızdır. O yüzden de tek tek hepinize teşekkür ediyorum. Hepinizin önünde tek tek saygıyla eğiliyorum. Unutmayın sizler umudun partisisiniz. Umudunuzu yalnız bırakmayın. Umudunuzla yürüyün, HDP ile yürüyün! Bir kez daha Şırnak Ya Me Ye. Serkeftin Ya Me Ye!

Kaynak : Vişne Haber Ajansı-www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları