Hollandalı bir şirket kullanılan malzemeden çalışanların koşullarına kadar A'dan Z'ye 'adil' ve 'çevre dostu' bir akıllı cep telefonun üretimine başladı...
Kongo'daki iç savaşın bir cep telefonuyla ne kadar ilgisi var? Hollandalı FairPhone telefon şirketinin çalışanlarına göre, bu ikisi arasındaki bağlantı güçlü. Firma çalışanları sadece teknik birçok yeniliği içinde barındıran bir akıllı telefon üretme çabasından ziyade üretimin nasıl olduğuna ve hangi maddelerin kullanıldığına da büyük önem veriyor. FairPhone'un amacı, telefonda kullanılan hammaddelerin, insan onuruna yakışır çalışma koşullarıyla çıkarılması, ürünün çevre dostu olması ve sürdürülebilir malzemelerin kullanılması.
'Nedir elementler'den yapılıyor
Cep telefonu üretiminde 'nadir elementler' diye nitelendirilen, çok sayıda hammadde kullanılıyor. Bu metaller genellikle iç savaş ve insan hakları ihlallerinin gündelik hayatın bir parçası olduğu yerlerden geldiği için, 'çatışma metalleri' olarak da adlandırılıyor. Bu metaller genellikle hammadde açısından zengin Kongo'da, tehlikeli çalışma koşulları altında, kısmen çocuklar tarafından çıkarılıyor. Bunların satışından elde edilen gelir, silahlı çetelerin cephaneliklerini genişletmelerine hizmet ediyor.
Başı Çin çekiyor
Dünya genelinde nadir elementleri en çok satan ülke Çin. Bu metaller, sondaj kuyularından asit kullanılarak çıkarıldığı için geriye çoğu zaman zehirli çamur kalıyor. Bu da arazilerin kuraklaşmasına, köylere ise zehirli maddelerin sirayet etmesine neden oluyor.
Telefon üreten şirketler, hammaddeler kendilerine ulaşıncaya kadar çok sayıda aracının elinden geçtiği için, kullandıkları malzemelerin tam olarak nereden geldiği konusunda bilgi sahibi değil. Cep telefonu pazarında şirketlerin daha fazla sorumluluğa sahip olması için mücadele eden Germanwatch adlı sivil toplum örgütünden Johanna Kusch, bu konuda şunları söylüyor:
"Şirketlerin, hammaddelerin izini sürme olanağına sahip olmadıkları yönündeki iddia kabul edilemez. Çünkü yapılan birçok araştırma hammaddelerin çıkarıldıkları madene kadar izinin sürülmesinin mümkün olduğunu, alıcılar zincirinin uzun ve karmaşık olmadığını gösterdi."
Hollandalı şirket kolları sıvadı
Johanna Kusch'un söylediklerini bire bir yapmaya çalışanlardan biri de Hollandalı işadamı Bas van Abel. Van Abel FairPhone adlı şirketiyle adil yollardan çıkarılmış ve satılmış hammaddeleri kullanarak, üretimin her aşamasında iyi çalışma koşullarını gözeterek, bir akıllı cep telefonu üretmeyi hedefliyor. Firma ürettiği ilk cep telefonlarını sonbaharda piyasa çıkaracak. FairPhone şirketinin icra kurulu başkanı Bas van Abel şöyle konuşuyor:
"Elektronik cihazları ve adil telefonları hangi koşullarda ürettiğimize kafa yorulmalı. Bu, sayıları giderek artan bilinçli tüketiciler için bir alternatif. Ama aynı zamanda sektörü bu yönde bir değişime hazırlamak ve ilham vermek için de bir yol."
İlk siparişleri aldı
FairPhone'a bugüne dek sadece Hollandalı telefon şirketi KPN birkaç bin adetlik sipariş vermiş. Bu telefonların müşterilere 250, 300 euroya satılması planlanıyor. Ancak Almanya'dan büyük bir cep telefonu şirketinin de müşterilerinden gelen talep üzerine, Hollandalı FairPhone şirketiyle görüşme talep ettiği belirtiliyor.
Cep telefonu üreten fabrikalarda maaşlar düşük
FairPhone, örneğin Apple şirketine üretim yapan Çin'deki fabrikalarda, çalışma koşullarının kötü olduğu yönünde sık sık haberler çıkmasına rağmen, burada da bir üretim tesisi kurmayı planlıyor. Şirketin İcra Kurulu Başkanı Bas van Abel, 'Sistemin iyileştirilmesi için sorunların çıktığı yerde bunlara çözüm bulunmalı ve adım adım koşullar iyileştirilmeli' diye konuşuyor. Hollandalı şirket Çin'deki fabrikasını büyük bir titizlikle seçmeyi ve 'işveren' olarak etkisini hissettirmeyi planlıyor.
Germanwatch adlı sivil toplum kuruluşundan Johanna Kusch cep telefonu üretiminde özellikle Çin'de işçilerin maaşlarının düşük olduğuna dikkat çekerek, iyileştirmeler yapılması gerektiğini belirtiyor. Kusch, cep telefonu fiyatında işçi masrafları oranının yüzde 1'den yüzde 2'ye çıkarılması durumunda Çinli bir işçinin maaşının yüzde 50 oranında artacağına dikkat çekiyor.
© Deutsche Welle Türkçe