Duruşma öncesi Beşiktaş Meydanı'nda toplanan "Hrant'ın Arkadaşları" grubu adliye önüne yürüdü...
Duruşma öncesi Beşiktaş Meydanı'nda toplanan aralarında Dink'in eşi Rakel Dink, Sanatçı Suavi, Yazar Eşber Yağmur Dereli Has Parti İstanbul İl Başkanı Mehmet Bekaroğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, Gazeteci Oral Çalışlar'ın bulunduğu 200 kişi buradan 'Hrant için adalet için', 'Affetmeyeceğiz" yazılı pankart ve dövizlerle adliyeye yürüdü.
'Cemil Çiçek, Celalettin Cerrah, Muammer Güler, öldür diyenler yargılansın", “Hrant için adalet için" sloganları atarak Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi önüne gelen grup burada bir basın açıklaması yaptı. Her duruşma öncesi 'Hrant'ın Arkadaşları" grubundan farklı bir ismin yaptığı açıklamayı bu kez Garo Paylan yaptı.
Garo Paylan, Hrant için içeride neye göre karar vereceklerini bildiklerini belirterek, “ Bu karar devletin kararıdır. Emniyetiyle, jandarmasıyla, istihbaratıyla, yargısıyla, medyasıyla, hükümetiyle, muhalefetiyle 5 yıl önce Hrant'ı aramızdan almaya karar vermiş olanlar şimdi adalet saraylarında bir karar daha verecekler. 2-3 tetikçinin işi diyecekler. Karanlık dünyalarında gizlenmeye çalışacaklar. Bunu nasıl başarabilirler, biz onları tanıyoruz. Bilmedikleri bir şey var. Biz bitti demeden bu dava bitmeyecek" dedi.
Adalet nöbeti tutmak için adliye önüne gelen parti temsilcileri, yazar ve sanatçılar da bugün çıkması beklenen kararla ilgili düşüncelerini ifade etti.
HAS Parti İstanbul İl Başkanı Mehmet Bekaroğlu, “Eğer bugün karar çıkarsa bu olayın arkasındaki güçleri örtmeye yönelik bir karar polacaktır diye düşünüyorum. Yargıtay'a gidecek, usul hataları var, hiçbir şey aydınlanmadan karar verilecek. Bu kararı kabul etmeyeceğiz. Yani vicdan bu kararı kabul etmeyecek. 5 yıldan beri sistematik bir şekilde bu katlin bu olayın perde arkası saklanıyor. Bunun herkes farkında. Burada sadece Hrant'ın katillerini aramıyoruz. Yıllardan beri bu ülkede cinayet işleyenleri, karanlığa boğanları, faili meçhulleri bütün bunların aydınlatılmasına örnek bir davadır. Bir taraftan karanlıkların aydınlatıldığını iddia eden bir hükümet var öbür tarafta planlanması, işlenmesi daha sonra örtülmesi, saklanması kendi hükümeti döneminde olan hatta 'iktidara geldik muktedir olamadık' diyorlardı. Muktedir oldukları dönemde yaşanan bir olay var. Bu olay sistematik bir şekilde örtülüyor. Hrant'ın olayını aydınlatmadan bir hükümetin vesayet sistemini ortadan kaldıracağı da mümkün değil" diye konuştu.
Yazar Eşber Yağmurdereli de “Bu kararın sadece buraya gelenler için değil bütün toplum için önemi var. Çünkü toplumda en çok ihtiyacı duyulan şey adalettir. Hrant'ın ölümünün beşinci yılında 25. duruşmada toplum vicdanı adalete ulaşmada teredütlüdür. Gerçeklerin ortaya çıkması noktasında şüpheler vardır. O bakımdan bu dosyanın kapağı bugün kapatılabilir ama ileride mutlaka, demokrasi güçleri mesafe kat ettikçe bu dosyanın kapağı yeniden açılacak ve toplum vicdanı yeniden tatmin edilecektir" dedi.
Sanatçı Suavi ise, “Bugün bu dava sonuçlanabilir, bu dosya kapatılabilir ama bu dosyanın asla onların arzu ettiği gibi kapatılmayacağını, gerçek faillerinin, bu işin arkasında duran insanların, yönlendiricilerini azmettiricilerin tamamının adil bir şekilde yargı karşısına çıkacağı süreye kadar demokrasi savunması Hrant üzerinden devam edecektir. Dilerim demokrasi gücü kazanacaktır" ifadesini kullandı.
Açıklamanın ardından grup, duruşma bitene kadar sürecek adalet nöbetine başladı.