Hüda Kaya'nın avukatından açıklama; Altı aydır bir somut delil, bir dosya, bir iddianame, bir duruşma günü ortaya konulabilmiş değildir!
Hüda Kaya'nın Avukatı Zilan Leventoğlu; İfade vermek istediğini söylemesine rağmen haftalarca savcılık bizden kaçmış, kaçaklık kararını kaldırmamış ve müvekkilimizin ifadesini almayarak tutuklanmasına neden olmuştur.
Hüda Kaya'nın Avukatı Zilan Leventoğlu açıklamasında;
"Hak ve adalet savunucusu Hüda Kaya, kendisi hakkında on ay önce açılan soruşturma sebebiyle, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına defalarca kez ifade vermek için hazır olduğunu belirtmesine ve ulaşılabilir olmasına rağmen, İstanbul Başsavcılığı’na farklı dosyalarla ilgili ifade veriyor olmasına rağmen, bilet tarihini haftalar önceden bildirip neden hala ifade alınmadığını sormasına rağmen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hukuksuzca verdiği kaçak kararı nedeniyle "kaçma şüphesi" gerekçe gösterilerek 1 Kasım 2023'te tutuklandı. Soru soracak bir şey bile bulamayan Sulh Ceza Hakiminin verdiği bu kararın ve savcılığın kaçarak gizlice verdiği ‘kaçak kararının’ tamamen keyfi, hukuksuz, dayanaksız olduğu ve siyasi bir komplo amacı güttüğü aşikardır. Havalimanı güvenlik kameralarının önünde kelepçelenmesi ve bu görüntülerin hukuksuz bir şekilde bir saat içerisinde havuz medya ajanslarına servis edilmesi başlı başına bu kumpası ortaya koymaktadır.
Bu mesnetsiz kaçak kararına karşı müvekkilimiz Hüda Kaya’nın ikametinde olduğunu, her zaman ulaşılabilir olduğunu, milletvekilliği sonrasında üç kere yurt dışına gidip geri döndüğünü, İstanbul Başsavcılığı’na ifade verdiği gibi Ankara Başsavcılığı’na da ne zaman istenirse ifade verebileceğini yazılı ve sözlü defalarca beyan etmemize, itirazlarda bulunmamıza ,bizzat Hüda Kaya’nın da savcılığı defalarca arayıp bu kaçak kararının neden verildiğini sormasına ve ifade vermek istediğini söylemesine rağmen haftalarca savcılık bizden kaçmış, kaçaklık kararını kaldırmamış ve müvekkilimizin ifadesini almayarak tutuklanmasına neden olmuştur.
Akabinde 6 aydır her hafta yaptığımız tutukluluğa itiraz ve tahliye talepleri 1-2 cümlelik aynı matbu gerekçelerle reddedilmiştir. İkametinde olan ve telefonları açık olan biri hakkında kaçak kararı hangi nedenle ve nasıl verilebilmiştir? Daha bir hafta önce İstanbul Başsavcılığı’na gidip ifade veren biri hakkında Ankara Başsavcılığı neye dayanarak kaçak kararı vermiştir? Hakkında haftalar önce verilmiş kaçaklık kararı olan biri farklı dosyalarla ilgili başka savcılıklara nasıl ifade verip evine geri dönebilmektedir? Hakkında kaçaklık kararı olan biri savcılığa defalarca ben buradayım, ifade vermek istiyorum demesine rağmen bu karar neden kaldırılmamış ve Hüda Kaya’nın ifadesi alınmamıştır? Avukatının kaçak kararına itirazlarına savcılık haftalarca neden kör kalmıştır? On aydır devam eden ve yıllar öncesine ait soruşturma dosyasının gizlilik kararı neden kaldırılmamıştır ve neden Hüda Kaya hâlâ ne ile suçlandığını bilmeden tutukludur? Kaçak kararını anında ve hukuksuzca verebilen Ankara Başsavcılığı neden aylardır aleyhinde tek bir delil bulamadığı Hüda Kaya hakkında bir adım atmamaktadır? Tüm bunların cevabını biliyoruz. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Hüda Kaya hakkında hukuksuz bir kaçak kararı çıkarmış, itirazları görmezden gelmiş, Hüda Kaya’dan kaçarak sanki Hüda Kaya kaçıyor gibi bir algı yaratılmasına ve kaçma şüphesiyle tutuklanmasına zemin hazırlamıştır.
Herhangi bir suç şüphesi, suç delili üzerinden bir yakalama kararı ve tutukluluk gerçekleşmiş değildir. Delilden sanığa gitmek yerine, sanıktan delile gidilerek önce tutuklayalım, cezalandıralım sonra delil toplarız, üretiriz denmiştir. 6 ay boyunca ortada iddianame yok ve bize hala delil topluyoruz deniyorsa bu apaçık önce infaz edelim sonra kılıf buluruz uygulamasıdır. Tedbir niteliği asla taşımayan bilakis tamamen cezalandırma amacıyla verilen tutukluluk kararı müvekkilimizin siyasi rehine olduğunun açıkça göstergesidir.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bu keyfi tutumunun ve siyasi komplo sürecinin de hukuken peşini bırakmayacağımızı bildirmek isteriz.
Altı aydır bir somut delil, bir dosya, bir iddianame, bir duruşma günü ortaya konulabilmiş değildir. Bu haksız, hukuksuz, keyfi ve siyasi rehin uygulamalarını kamuoyunun takdirine sunuyoruz."
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları