İBB, Kadıköy-Sabiha Gökçen Havalimanı metro hattı filosuna eklenecek 100 yeni araç için imza attı
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), M4 Kadıköy-Sabiha Gökçen Havalimanı metro hattı filosunu 100 yeni araçla güçlendirmek için harekete geçti.
Kadıköy-Sabiha Gökçen Havalimanı metro hattı filosunu 100 yeni araçla güçlendirmek için imzalar atıldı. M4 ve M10 hatlarında kullanılacak yeni araçların, Ankara merkezli yerli bir firma tarafından üretileceği bilgisini paylaşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 4 yıllık görev sürelerinin, iktidar kanadınca 25 yıllık geçmiş dönemle kıyaslanmasının kendisini mutlu ettiğini söyledi. “25 yılda üretilen bazı işleri, bu 4 yılda ortaya koyduğumuz kabiliyetle kıyaslayarak, ‘Biz şunu yapmıştık, siz bunu yaptınız’ diye bir yarışa tabi tutuluyoruz” diyen İmamoğlu, “Bunu hem gülümseyerek hem de keyifle karşılıyorum. Çünkü 4 yılın 25 yılla yarıştırılması ya da kıyaslanması, bizim için keyifli. Verimli ve etkili bir şekilde zamanı kullanıp, işinizi yaparsanız bu şekilde kıyaslanırsınız. Biz, 4 yılda çok güzel işler başarmış bir yönetimiz” şeklinde konuştu. M10 Pendik-Sabiha Gökçen metro hattının Ulaştırma Bakanlığı tarafından yapıldığını hatırlatan İmamoğlu, “Normalde daha önceki düzene göre belediyenin kasasından, Hazine hesabına kesinti yapılarak 25-30 yılda parası alınan para, değiştirilen son genelgeyle beraber bizden 11 ayda alındı” bilgisini paylaştı. İmamoğlu, “Bu kesintilerin olabileceği yeni işler, İstanbul ile bakanlık arasında vardır, olacaktır. Aynı şekilde bu tavrı ortaya koyarlarsa, bu altından kalkılacak bir süreç olmayacaktır” uyarısında bulundu.
İBB Raylı Sistemler Dairesi Başkanlığı ve Bozankaya Grup arasında, 11 Mayıs’ta işlemleri tamamlanan ihale kapsamında, 100 yeni metro aracının üretimi için imzalar, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tanıklığında atıldı. Emirgan’daki Beyaz Köşk’te düzenlenen törende imzalar; İBB Genel Sekreter Yardımcısı Pelin Alpkökin, Raylı Sistemler Daire Başkanı Ceyhun Avşar ile Bozankaya Grup kurucusu ve firma sahibi Murat Bozankaya arasında atıldı. Törende sırasıyla; Alpkökin, Bozankaya ve İmamoğlu birer konuşma yaptı.
“2023 YILI YATIRIM HARCAMAMIZIN YÜZDE 40’TAN FAZLASINI RAYLI SİSTEMLERE AYIRDIK”
İmza töreninde konuşan İmamoğlu, ulaşım konusunun İstanbullular için en önemli sorunlardan biri olduğunu vurguladı. İBB’nin, bu sorunun çözümü için var olduğu günden beri bir mücadele içinde olduğunun altını çizen İmamoğlu, “Eğer kent için sağlıklı bir zaman dilimini tasarlayamaz ve öngörülerini oluşturamaz iseniz, sorunlar büyüyor ve biriktirdikten sonra da elbette çözümleri de ne yazık ki kolay olmuyor” dedi. İstanbul için bu anlamda birinci sıra çözüme kavuşturulması gereken sorunun raylı sistemler olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, “Bu bağlamda yatırımlarımızı artıran ve hızlandıran bir yönetim olduk. Dört yıldır gerçekten ciddi bir yatırımı metrolarımıza aktardık, ciddi bir kaynağımızı aktardık. 2023 yılı yatırım harcamamızın yüzde 40’tan fazlasını raylı sistemlere ayırmış durumdayız. Yıllık metro üretme hızımız da az önce Pelin Hanım'ın da söylediği gibi, gerçekten bir rekora doğru gidiyor. Rekor dediğimize bakmayın. Bunun bile İstanbul'a ne yazık ki yeterli olmayacağını düşünüyoruz” diye konuştu.
“2015’TE, 2016’DA, 2017’DE İHALESİ YAPILMIŞ, BAZILARINA ÇİVİ BİLE ÇAKILMAMIŞ BİR ŞANTİYE ŞEKLİNDE DEVRALDIĞIMIZ BİR DÖNEMİ HALKIMIZA HATIRLATMAK ZORUNDAYIM”
2025 yılı sonuna kadar 100 kilometreyi bulan bir üretimi İstanbullulara kazandırmış olacaklarına vurgu yapan İmamoğlu, şunları söyledi:
“Göreve geldiğimizde; plansızlıktan, finans kabiliyeti olmadığından ya da finansla ilgili düzenlemeleri oluşturulmadığından durmuş ve sorunları olan 10 metro hattını devralmış idik. Bu terk edilmiş pozisyonuna düşmüş olan metro inşaatlarımıza dair hızlıca harekete geçtik. Ama ne yazık ki, milyarlarca liralık da bir zararı kentimiz, bütçemiz yaşamış oldu o dönemde. Şöyle hep ifade ederim; bunu özellikle halkımızın bilmesi lazım: Siyasi bir manevra için, ‘-mış gibi’ yapmak adına bir ihaleye çıkmak, ‘Bir işe başladım’ demek kadar yanlış bir şey yok. Bir ihtiyaç belirir. İhtiyaçtan sonra analizleri etütleri yapılır. Sonra metronun bir proje süreci başlar. Proje süreci yönetilirken, aynı zamanda finansla ilgili gereksinimleri masaya yatırılır. Bu bağlamda bu işin nasıl ihale edildiği, geleceği ortaya konulur. Ve bu iş akışı düzeniyle beraber de projesi hazır, finansı hazır bir biçimde böylesi büyük rakamlara sahip yatırımlar, bu şekilde ihaleye çıkılır. Yüklenici bu işi aldıktan sonra da hem projesi düzgün bir şekilde hazırdır hem finansmana hazırdır ve işe başlar. Ondan sonra siz kentliye, ‘Bu işi 3 yılda, 3,5 yılda, 4 yılda bitireceğiz’ dersiniz ve bitirilir. Ama üzülerek söylüyorum ki; 2015’te, 2016’da, 2017’de, yani bundan yaklaşık 7-8 sene önce ihalesi yapılmış, bazılarına çivi bile çakılmamış, bazılarına hiç başlanamamış, bazıları terk edilmiş bir şantiye şeklinde devraldığımız bir dönemi halkımıza hatırlatmak zorundayım. O bakımdan biz hem israfı hem de ne yazık ki maliyetini artırarak, yine milletin cebinden daha fazla para çıkmasına vesile olan bu düzeni tam tersine çevirerek aklın, bilimin, tekniğin içinde hakim olduğu bir şekilde, ‘-mış gibi’ yapmadan, insanlarını aldatmadan, hemşehrilerine şeffaf bir biçimde neyi yapabileceğini, yapamıyorsa da niçin yapamadığını aktarabilen bir yönetim olduk, olmaya devam edeceğiz.”
“4 YILDA ÇOK GÜZEL İŞLER BAŞARMIŞ BİR YÖNETİMİZ”
Yaşanan ekonomik krizin, söz ettiği süreçleri olumsuz anlamda etkilediğini belirten İmamoğlu, “Ama buna rağmen gerçekten disiplinli, adaletli, şeffaf bir yönetim olarak, kat be kat fazla metroyu bu dört yılda ürettik, hala üretmek için büyük bir fedakarlıkla… Bakın büyük bir fedakarlık diyorum. Çünkü, gerçekten hem ülkenin enflasyonla mücadelesi hem artan emtia fiyatları hem de döviz kurlarının çok tahmin edilemez, öngörülemez şekilde artması, bizim hala fedakarlıkla yürüttüğümüz bir sürecin var olduğunu yine vatandaşlarımızın bilmesi gerekir” dedi. 4 yıllık görev sürelerinin, iktidar kanadınca 25 yıllık geçmiş dönemle kıyaslanmasının kendisini mutlu ettiğini söyleyen İmamoğlu, “25 yılda üretilen bazı işleri, bu dört yılda ortaya koyduğumuz kabiliyetle kıyaslayarak, ‘Biz şunu yapmıştık, siz bunu yaptınız’ diye bir yarışa tabi tutuluyoruz. Bunu hem gülümseyerek hem de keyifle karşılıyorum. Çünkü 4 yılın 25 yılla yarıştırılması ya da kıyaslanması, bizim için keyifli. Verimli ve etkili bir şekilde zamanı kullanıp, işinizi yaparsanız bu şekilde kıyaslanırsınız. Biz, 4 yılda çok güzel işler başarmış bir yönetimiz” şeklinde konuştu.
“BU ÜLKENİN HAZİNESİ DE ULAŞTIRMA BAKANLIĞI DA İBB’Sİ DE BİZİM”
İmza altına alınacak araç ihalesinin yerli bir firmanın kazanmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren İmamoğlu, sözü, Kadıköy-Sabiha Gökçen Havalimanı arasındaki bağlantı hattına getirdi. M10 Pendik-Sabiha Gökçen metro hattının Ulaştırma Bakanlığı tarafından yapıldığını hatırlatan İmamoğlu, şöyle konuştu:
“Sabiha Gökçen'e bakanlığın yapmış olduğu bağlantının açılışı yapılmıştı. Burası İBB'ye devredilecekti. Ve biz açılışına da davet edilmemiştik. ‘Teşekkür ederiz. Elinize sağlık. Hayırlı olsun. Ama bu İBB'ye ait bir mekanizma olacağı için, keşke davet edilseydik. Zira parasını bizden alacaksınız’ deyince, normalde daha önceki düzene göre belediyenin kasasından, Hazine hesabına kesinti yapılarak 25-30 yılda parası alınan bu tür hatların, değiştirilen son genelgeyle beraber o hattın parası bizden 11 ayda alındı. 11 ayda kesildi ve alındı. Yani şu anda bizim devletimize borcumuz kalmadı. Bu olacak iş değil. Burada üretici firmalar, finansçılar var aramızda. ‘10-11 ayda değil, bize 5 yılda para garantisi veren bir kurum olsun ülkemizde, bütün metrolarını 5 yılda bitiririz İstanbul'un’ diyorlar. Onu ifade edeyim. Böylesi bir durumu yaşattılar bize. Neticede bu üzücü. Çünkü bu ülkenin Hazinesi de bizim, bu ülkenin Ulaştırma Bakanlığı da bizim, bu ülkenin İstanbul Büyükşehir Belediyesi de bizim, Ankara'sı da bizim, Bursa'sı da bizim. O bakımdan bu kurumlara, bu bakışı kenara itip, Türkiye'mizin ne yazık ki bugün içine sokulduğu hem ekonomik krizlerden hem başka krizlerden çıkış hattını, bir seferberlik ruhu içerisinde milletçe bütünleşerek aşmamızın yolunu bugünün iktidarının bulması şarttır. Bu yeni aklı ortaya koymayan bir siyasi zeminin, asla ve asla milletimizde olumlu ve sürdürülebilir itibarı olmayacaktır.”
“BU TAVRI ORTAYA KOYARLARSA, BU ALTINDAN KALKILACAK BİR SÜREÇ OLMAYACAKTIR”
“16 milyon İstanbul halkı adına böylesi uyarımı yapayım” diyen İmamoğlu, “Bu kesintilerin olabileceği yeni işler, İstanbul ile bakanlık arasında vardır, olacaktır. Aynı şekilde bu tavrı ortaya koyarlarsa, bu altından kalkılacak bir süreç olmayacaktır. Şimdiden uyarmış olayım. Tabii bunu yeni hükümetin, yeni bakanlıklarına yazılarla bildiriyorum. Hangi konu olursa olsun mümkün olursa sözlü, olmaz ise yazılı, gayet nezaketli bir biçimde ve gayet saygılı bir biçimde kurumlarımızın başındaki insanlara bildiriyorum. Bu konuda da en yakın zamanda yine gerekli bakanlıklara, yeni kesintilerin düzenlenmesi hususunda, artı yeni hatların devredildiğinde bunların altından kalkılamayacak şekilde olduğunu ifade eden ve de az önce Pelin Hanım'ın ifade ettiği gibi, sadece Hazine onayı bekleyen bir imza bekleyen birtakım işlerimiz var. Bu hem şu zor zamanda ülkemize bir kaynak girişimi sağlayacak hem de ülkemiz içerisinde, İstanbul'umuz adına üretim yapılacak, bu üretim de yine burada da göründüğü gibi Bozankaya gibi başka yerli firmaların da bütçesine, kasasına girecek. Bu akışa lütfen destek olsunlar. Ben buradan yazılı da bildirdiğim, şimdi de sözlü olarak ifade ettiğim yine bakanlıklara bu duyurumu bir kez daha yapmış olayım” ifadelerini kullandı.
“İSTANBUL İÇİN ZOR KOŞULLARDA ÇALIŞMAYA DEVAM EDİYORUZ”
İstanbul için zor koşullarda çalışmaya devam ettiklerini belirten İmamoğlu, sözlerini, “İstanbul'u daha keyifli, daha çevreci, başta büyük oranda metrolarla olmak üzere yine tabii ki tekerlekli araçlarda da kaliteyi artırarak, inşallah engellenmezsek taksi sayısını artırdığımız İstanbul'da, insanların taksiden ‘Taksi bulamıyoruz’ şikayetini de azaltarak ve insanlarımızı mümkün olduğu kadar da nitelikli sayısını oldukça artırdığımız yeşil alanlarımızda veya nitelikli kaldırımlarımızda yürüyerek gezebildikleri de bir İstanbul var ederek, çağdaş, dünyanın en çok merak edilen, ‘Görülmesi şarttır’ diye insanların ismini aradığı bir kent olmayı hep birlikte hedefliyoruz. Yolumuz açık olsun. Araçlarımız şimdiden İstanbul'umuza hayırlı, uğurlu olsun” şeklinde tamamladı.
İLK VAGONLAR 2024 ŞUBAT’INDA RAYLARA İNECEK
İBB Genel Sekreter Yardımcısı Alpkökin’in verdiği bilgilere göre; yüzde 51 oranında yerli ve mili olacak araçlar, Ankara’da üretilecek. İlk dizin, 2024’ün Şubat ayında hatlara indirilecek. Haziran ayından itibaren her ay iki dizinin raylara indirilmesiyle, 2025 Eylül’de 100 aracın tamamı İstanbulluların hizmetine girmiş olacak. İlk etapta M4 Kadıköy-Sabiha Gökçen Havalimanı ve M10 Pendik-Sabiha Gökçen metro hatlarında hizmete alınacak araçlar, 2025 yılında tamamlanması planlanan Pendik Merkez-Kaynarca Merkez-Fevzi Çakmak metro hattında da kullanılacak.
YENİ ARAÇ SAYISI 308’E ÇIKARILDI
“16 Milyon için Çalışıyoruz” sloganıyla hareket edilen son 4 yılda, raylı sistemlere tam 174 yeni araç kazandırıldı. İstanbulluların hizmetine sunulan bu araçların dışında, 134 aracın da ihalesi tamamlandı. Raylı sistemler filosuna katılan yeni araç sayısı, böylece toplam 308’e çıkarıldı. Son 4 yılda, toplam 46 istasyona sahip, 46,2 km uzunluğunda 5 metro ve 1 tramvay hattı hizmete açıldı. 8 metroda ise inşaatlar tüm hızıyla sürüyor. İBB’nin hedefi, 2024 Mart'a kadar raylı sistem ağına 18,9 kilometre daha raylı sistem kazandırmak. Önümüzdeki 9 ayda hizmete açılacak olan 3 raylı sistem hattıyla, yıllık ortalama 13 kilometre ile İstanbul tarihinin yıllık bazda en çok metro üretilen dönemine imza atılmış olunacak.
RAYLI SİSTEM YOLCUSU YÜZDE 35 ARTTI
Şu anki süreçte İstanbullulara, 6 metro hattında hafta sonu 66 saat kesintisiz metro hizmeti sunuluyor. Bu yatırım ve hizmetlerin sonucunda, günlük raylı sistem kullanan İstanbullu sayısı, yüzde 35 artarak, 1,8 milyondan 2,6 milyona çıktı.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları