Op. Dr. Ziya Şaylan estetik ameliyat konusunda adı iyi bilinen bir uzman. Yıllarca kesip dikmiş. Geçen süre zarfında o kadar çok yanlış ve kötü uygulanmış operasyon kurbanı tanımış ki...
Bazı Türk hastaların gerçekdışı beklentileri de şaşırtmış onu. Türkiye’de de
estetik operasyonların yan etkileri, neden olduğu zararlar, uygulanan hatalar hakkında kitap olmadığını görmüş. Ve bir kitap yazmaya karar vermiş. Yazmış da. Adı ‘İki Yüzlü Estetik’.
Op. Dr. Ziya Şaylan kitabında tüm
estetik müdahaleleri her yönüyle anlatıyor, uygulama ve ürünleri mercek altına alıyor, hastaları da doktorları da uyarıyor. Yine operasyon yapıyor. Ama sadece aklı yatarsa!.. Ve ekliyor; “Risksiz
ameliyat yoktur”. Estetik operasyon yaptırmak isteyen herkes bu kitabı okumalı..
Doktor kendini beğenir
Doktorlar ve özellikle cerrahlar, az da olsa bir megalomani içindedirler (ben dahil). Bu nedenle birkaç farklı megalomanı dinleyip hangisinin en zararsız olduğuna siz karar verin. Bu farklı görüşler size daha çok seçim şansı verecek ve doğru olanda karar kılmanızı sağlayacak
İDEAL ZAMAN: SABAH
Ameliyat olmak için en ideal zaman, sabah ve öğledir. Biyolojik ritminiz bozulmaz, vücudunuz enerjik olduğundan daha çabuk kendinize gelirsiniz. Geç saatlerde ameliyathanenin sterilitesi bozulmuş olabilir, bu sebeple daha çok yara enfeksiyonları gözlenir. Ayrıca gece saatlerinde yapılan ameliyatta işin ehli olmayan personel çalışıyorsa istenmeyen durumlar ortaya çıkabilir. İyi doktorlar ve hemşireler gündüzleri çalışır. Akşamüstü yorgun ve enerjisi tükenmiş bir doktorun dikkati azalabilir. Yorgun ve dikkatsiz bir cerrah tarafından
ameliyat edilmek ister misiniz?
Kadın bilinçsiz
Yurt dışında çalıştığım 32 yıllık tecrübeme göre yabancı kadınlar genellikle ameliyattan önce
estetik hakkında kitaplar okur,
ameliyat olmuşlarla konuşur, doktora gelirken ne istediklerini ve sorularını bir kağıda yazıp sorarlar. Ülkemin kadınlarının çoğu ise “Doktor, bana ne lazımsa gereğini yap” diye gelir. Ne istediği meçhuldur. Komşusu
ameliyat olmuştur, o da aynısını istemektedir. Anlattıklarınızı dinlemezler. Çok anlatınca da tecrübenizden şüpheye düşerler.
Felç olabilir
Kendinizi ameliyata hazırlayın. Estetik amaçlı bir ameliyattan sonra yüzünüz gözünüz şişebilir, kanamalar olabilir, belki gece yarısını tekrar kliniğe dönmeniz gerekebilir. Ağrılarınızın olması normaldir. Bazen ağrılar o kadar güçlü olur ki aldığınız haplar yetmeyebilir. Ameliyattan sonra his bozuklukları ortaya çıkabilir. Yüzünüzde geçici olarak hareket bozuklukları ve felçler olabilir. Yaralarınıza ‘dren’ denen hortumlar ve kan dolu şişeler konabilir, onlarla dolaşmanız gerekebilir. Yüzünüz morarmış, şiş olabilir, bu durumu gören aileniz paniğe kapılabilir. Ameliyat sonrası bulantı-kusmalara, baş dönmelerine, bayılmalara sık rastlanır. Yaralarınızda aşırı kızarma, zonklayıcı ağrı ve şişlik oluşursa iltihaplanma başlamıştır, hemen doktorunuzu aramalısınız. Kalp dolaşım bozukluğu (tansiyonu) olanlar, bypass geçirmişler, kanı ilaçla sulandırılanlar hayati önem taşımayan
estetik uygulamadan önce iyice düşünmelidir. Şeker hastalarında yaralar geç iyileşir veya hiç iyileşmeyebilir. Sigara içenlerdeyse doku ölümleri ve yaralarda açılmalar meydana gelebilir
Bazen gerekli
Bazen
ameliyat gerçekten ruhsal durumu kurtarabilir. Örneğin, bana gelen 16 yaşındaki bir kız çocuğunu hiç unutmam. Bacaklarının üst kısmı kalın diye utanıp beden derslerine girmiyormuş, okul idaresi tarafından psikoloğa yollanmış. Ailesi genç kızı bana getirdi. Ufak bir yağ emme ameliyatından sonra tekrar beden derslerine girmeye başladı. Hiç bir psikolog bu kızın bacaklarındaki yağları azaltıp ona en kısa yoldan yardımcı olamazdı.
Ömrü sınırlı
Mutlaka çok faydalı ve başarılı
estetik uygulamalar vardır ama ne istediğinizi bilmezseniz mutlu olamazsınız. Bu kitapta
estetik ameliyat olmamanız gerektiğini söylemiyorum, sizi bekleyen problemler hakkında bilgi vermeye çalışıyorum. Ayrıca, önceden söylemek gerekirse, en başarılı
estetik uygulamanın bile belirli bir ömrü vardır. Yaşlanma devam eder ve bir gün balayınız biter.
RiSKLERE DiKKAT!
Her
ameliyat genel durumunuzu bozar. Bu nedenle
ameliyat günü genel durumunuz iyi olmalıdır. Herhangi bir rahatsızlığınız, enfeksiyonunuz, hatta soğuk algınlığınız bile varsa
ameliyat tarihini değiştirmelisiniz. Aksi takdirde iyileşmeniz uzun sürebilir. Aynı şekilde aşırı diyet yapan çok zayıf insanlarda, kötü beslenenlerde ve katı vejetaryenliği tercih edenlerde
ameliyat sonrası istenmeyen durumların oluşma riski daha fazladır. Aşırı kilo da hasta için sorun doğurabilir. Fazla kilo, kalp ve dolaşıma kötü etki edebilir. Devamlı ilaç alanlar da bunu doktoruna söylemeli. Bazı ilaçlar
ameliyat sonucunu kötü etkileyebilir. Uyku ilacı veya sakinleştirici aldığınızdan anesteziste bahsedin. Narkozun dozu ona göre ayarlanacaktır. Varsa, mide şikayetlerinizi de söylemelisiniz, doktorun vereceği ilaçlar sorunlarınızı arttırabilir. Ameliyattan belli bir süre önce Aspirin ve benzeri kan sulandırıcı ilaçların kesilmesi gerekir, aksi takdirde istenmeyen kanamalar olabilir. Unutmayın; ginkgo, arnica ve bazı antiaging ilaçları da kan sulandırabilir. Bacaklarda varisi olanlar dikkat etmeli. Doğum kontrol hapı kullanıyorsanız ameliyattan önce ara vermeniz gerekebilir. Hamilelik ve doğum sonrası da vücutta hormonlar farklıdır, bu yüzden doğumdan sonra
estetik ameliyat için 6 ay beklemeniz gerekir.
Uçmayalım!
Estetik müdahaleden beklentiler gerçekçi olmalıdır. Mesela beli inceltmek için kaburga çıkarmak veya popo kaldırmak için basene meme protezi benzeri yastıklar koymak bence gerçek dışıdır. Doktorunuzun ne kadar gerçekçi olduğunu kestirmeye çalışın. Havalarda uçuyorsa “Ben tekrar gelirim” deyip oradan hemen uzaklaşın.
Her ameliyattan sonra bir iz kalacaktır ve bu sizi mutlu etmeyebilir. Bu yüzden doktor doktor dolaşan hastalar vardır. İşlemlerin istenilen sonucu vermeyebileceğini de unutmayın. Amerika’da yapılan istatistiklere göre burun ameliyatlarının yüzde 30’u daha sonra tekrar düzeltme gerektiriyor. Bunu baştan bilmenizde fayda var. Bu, doktorun hatasından değil, yapılan ameliyatın zorluğundan kaynaklanır.
Göz kapağına neşter
Göz kapağı sarkmasına karşı en etkili yöntem ameliyattır. Göz jimnastiği ve iğnelerle, etkili düzelme sağlanamaz. Son zamanlarda göz derisinin Thermage (radyo frekans dalgaları) ile gerdirilmesini de denedim ama artık hastalarıma tavsiye etmiyorum. Elde edilen sonuçlar yeterli değildi. Bir-iki yıl sürecek hafif bir gözkapağı derisi gerginliği için hastaların çok para ödemesi gerekiyordu (Thermage uçları bir kullanımlıktır ve ücreti 500-1000 dolar arasında değişir).
Kolaltında yeni yöntem
Kol sarkması her zaman yağ dokusundaki fazlalıkla ilgili olmaz. Özellikle ileri yaşlarda, adale dokusunun azalması ve derinin gevşemesi sonucu da deri sarkması olabilir. 1990’lı yıllarda Brezilya’dan Dr. Pitanguy’un geliştirdiği bir yöntemle bütün yağ dokusu ve deri, kolun iç tarafından boydan boya çıkarıldı. Bu yöntemi o zamanlar uyguladım, şimdi hastalarımı görünce onun estetikten ne kadar uzak bir
ameliyat olduğunu daha iyi anlıyorum: Hastalar kollarının iç tarafında boydan boya uzanan bir kesiyle dolaşıyorlardı ve memnun değillerdi. Bu yöntem artık neredeyse hiç uygulanmıyor. Şu anda en yaygın yöntem, ufak bir yağ emmeyle birlikte ‘T’ şeklinde 10-15 santimlik bir kesiyle koltukaltından deri çıkarılması ve cildin gerilmesi.
ELLER, ELLER...
Amerikan plastik cerrahlarının resmi bültenlerinden birinde ellerin, gerçek yaşı ortaya koyduğu belirtilmiştir. Bu makalede, seçilen kimselere kadın eli fotoğrafları gösterilmiş ve fotoğraf sahiplerinin yaşı sorulmuştur. Hayret verici bir şekilde deney grubunun çoğunluğu, fotoğraf sahiplerinin yaşını gerçeğe yakın bir oranda bilmiştir. Aynı kişilere daha sonra yüzleri
ameliyat olmuş hastaların resimleri gösterildiğinde çoğu yanılmıştır.
Protezlerin de taklidi var
Bir meme protezinin ömrü eskiden 12-15 yıl olarak belirleniyordu ama gerçekte protezlerin ömrü daha fazladır. Batı’da ve şimdi de ülkemizde, kaliteli firmalar protezlerinin imalat hatasına karşı ömür boyu garanti veriyorlar artık. Ameliyattan sonra size verilen ufak kağıt parçalarını hayat boyu saklayın. Yıllar sonra bile olsa proteze bağlı istenmeyen bir durum yaşadığınızda üretici firma, doktorunuzun ve hastanenin masraflarını karşılayacak, yeni protezler verecektir. Dikkat! Piyasada Çin ve Uzakdoğu imalatı kötü protezler sunuluyor. Tıpkı taklit çanta ve giysiler gibi protezlerin de sahtesi yapılıyor.
Dolgu pahalı
Eğer kırışıklık doldurulacaksa hyaluronik asit ürünleri en güvenli olanlarıdır. Piyasada 20’den fazla hyaluronik asit ürünü vardır. Avrupa ve Amerika menşeili ürünler tercih edilmelidir. Doktorunuzdan orijinal paketi göstermesini isteyin. Dolgu maddeleri ucuz değildir. Ucuza dolgu yapan doktor ucuz mal kullanıyordur.
Azami 3.5 kilo
Yağ emme ameliyatından sonra hastanın ilk sorduğu soru “Doktor, ne kadar yağ aldın?” olacaktır. Halbuki alınan yağ miktarı değil, vücutta kalan yağ miktarı önemlidir. Bir seferde yaklaşık 3.5 kilodan fazla yağ emilmemelidir. Aksi takdirde hasta kendini haftalarca toparlayamaz, komplikasyonlar artar. Hastaya kan nakli gerekebilir, akciğerlerinde su toplanabilir. 1990’larda bazı hastalardan 15-20 kilo yağ aldığımızı hatırladıkça ne kadar çılgın olduğumuzu düşünüyorum. Günümüzde eğer fazla yağ alınacaksa her seferinde 3.5 kilo olmak üzere 2-4 ay ara ile 4-5 seans düzenleniyor.
Mükemmel yağ emme yok
Yağ emme esnasında cilt altı bağ dokusu zedelendiği için 1-2 yıl sonra sarkmalar ve pürüzler ortaya çıkar. Mükemmel bir yağ emme (liposuction) yoktur. İlk birkaç yıl hasta memnun olabilir ama sarkma başlayınca yağ emilen bölgeler daha çok sarkacak veya çökecektir. Hastanın, bu gerçeği, uygulamadan önce bilmesi gerekir. Özellikle selülit sorunu olan hastalarda deride yağ emmeden sonra bozulmalar, sarkmalar ve düzensizlikler artacaktır.
SELÜLiT GiDERiLEMEZ
1930’larda yürüme bantları selülitlere karşı en iyi yöntemdi. 1950’de titreyen kayışlar selülit gideriyordu. 1970’lerde elektrik masajları modaydı. 1980’de onun yerini selülit diyetleri almıştı. 1990’larda LPG, şimdi de lazer ve radyo frekans dalgaları... Ancak bu titreşimlerin bağırsak düğümlenmesine neden olabileceği ve bağırsakların kendi ekseni etrafında dönmesiyle kan dolaşımının bozularak bağırsakların delinebileceği unutulmamalıdır. Bu anlatılanların hiç biri selülite kesin ve kalıcı çözüm değil. 6-12 aylık bir düzelme sağlar, sonra selülit tekrar ortaya çıkar. Bir cerrah olarak diyebilirim ki en kalıcı çözüm, deri altına özel keskin aletle girerek bağlantıların kesilmesi veya yeni bir yöntem olarak kısa süredir uyguladığımız onarıcı (kök hücre) uygulamaları. Ama bu uygulamalar da 2-3 yıl kalıcıdır, yaşlanma devam ettiği için tekrar oluşur. Yani denilebilir ki selülitin kalıcı tedavisi yok.
Cihaz mezarlığı
Günümüzde cihaz üreten firmalar doktorlara pahalı lazer, ultrason ve radyo frekans cihazları satmaya çalışır, satar da. Doktor da 50-60 bin euroya aldığı cihazın parasını hastalarından çıkarmaya çalışır. Ücretler yükselir, hasta ödeyemez, ucuz doktorlara gitmeye başlar. Doktor muayenehaneleri alet mezarlığı haline gelir, hatta satın aldığı aletleri ödeyemeyip iflas eden doktorlara bile rastlanır
ÖLÜMCÜL TEHLİKE!
Yağ emme (liposuction) konusuna gelince: Fazla yağların alınması karında başarılı bir yöntemdir. Ancak deri gevşemeye başladıktan sonra tek başına yağ emme yeterli değildir, cildi de germek gerekir. Yağ emmek ve karın germe için önce ideal kilonuza yaklaşmanız ve BKİ’nizi (beden kitle indeksi) 30’un altına düşürmeniz gerekir. Ameliyatlar ve liposuction asla diyet ve spora alternatif değildir. Ameliyattan sonra yediklerinize dikkat etmezseniz ancak kısa süre sevinebilirsiniz. Vücudunuzdaki milyonlarca yıllık olan kromozomları aldatamazsınız. Hemen belirteyim: Karın germe ameliyatlarının yağ emme işlemiyle birlikte yapılmasına evet, fazla miktarda yağ emme ile birlikte uygulanmasına hayır. Bu durumda komplikasyonlar, hatta ölüm vakaları görülebilir. En fazla 800 ila 1000 ml yağ emilmelidir. Daha fazla yağ emildiğinde çok daha büyük oranda yan etki ortaya çıkacaktır. 2004 yılında New York’ta 5 hasta, uzman doktorlar tarafından
ameliyat edilirken hayatını kaybetti. Bunların 4’ünde karın germe ameliyatı ve yağ emme, diğer başka büyük bir
estetik ameliyatla (yüz veya kol germe, meme küçültme) aynı zamanda uygulanmıştı. Ameliyatta veya hemen sonrasında hem akciğerlere hem beyne yağ pıhtıları gitti, hastalar hayatlarını kaybetti.