Mehveş Evin Milliyet gazetesindeki köşesinde İstanbul ve Haydarpaşa'yı anlattı...
Türk filmlerindeki “İstanbul, seni yeneceğim” repliği, Haydarpaşa’nın sessizliğe gömülmesiyle tarihe karışacak. Yalnız simgesel ve nostaljik bir kayıp değil bu! Haydarpaşa’nın işlevini yitirmesi, kent kimliği, Cumhuriyet tarihi, temiz ve güvenilir ulaşım açısından da büyük sıkıntılara yol açacak.
Bugün,
Haydarpaşa Garı’nın bildiğimiz
Haydarpaşa olmaktan çıkacağı gün. Yani son dış hat treni kalkacak ve birkaç ay içinde Gar, tamamen sessizliğe gömülecek. Yetkililer, binanın korunacağını söylüyor. Fakat Haydarpaşa, hızlı tren hattı inşaatı tamamlandıktan sonra artık İstanbul’un merkez garı olmaktan çıkarılacak.
Milliyet gazetesi için ‘Elveda Haydarpaşa’ adlı üç günlük yazı dizisini hazırlarken, akademisyenlerden TCDD yetkililerine, vatandaştan esnafa,
Haydarpaşa hakkında söyleyecek sözü olan kişilerden çok şey öğrendim. Anladım ki mesele, sadece Haydarpaşa’nın nasıl kullanılacağı veya nasıl değerlendirileceğinden ibaret değil. İstanbul, en önemli mimari, tarihi, simgesel ve işlevsel binalarından birini kaybediyor... Üstelik yeni plan ve projeler, temiz ve güvenilir demiryolu taşımacılığı açısından da tartışmalı bir noktaya götürüyor bizi.
Peki hala Haydarpaşa’yı ‘kurtarmanın‘ yolu var mı? Alternatif ne olabilir? Kadir Has Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Yonca Erkan’a göre alternatif, eski tabirle ‘ehveni şer’e’ razı olmak: “Haydarpaşa’ya tek hat trenyolu girebilir, itiraz edenlerin şikayetlerini dindirecek bir ara çözüm bulunabilir. Sunulan çözüm, Haydarpaşa’nın alt katının gar olarak hizmet vermeye devam etmesi ve üst katlarının otel olması. Ancak burada halkın kazanımlarının ne olduğuna bakmak gerek.”
Dünya standartlarında bir Gar
“Halbuki şunları konuşmak da mümkün” diye sözüne devam ediyor Erkan: “Haydarpaşa Garı, yılların verdiği yıpranmışlık, deprem sonrası içinde bulunduğu hassas durum, geçirdiği önemli yangın sonrası kapsamlı bir onarıma ihtiyaç duyuyor. Aynı zamanda demiryolu hizmetlerinde yapılan yeni yatırımlar ve iyileştirmeler, İstanbul’un merkez garına bugün her zamankiden daha fazla ihtiyaç duyacağımız anlamına geliyor. Bu amaçla yapının çağdaş ihtiyaçlara cevap veren, yolcu hizmetlerinin kalitesinin arttırıldığı, dünya standartlarında bir gara dönüştürüleceği konuşulabilir.” Erkan, “Aksi takdirde Nazım Hikmet’in ‘Memleketimden İnsan Manzaraları’ şiirini okuyacak gelecek nesiller, yalnızca bir tiyatro dekorunun izlerini bulabilirler Haydarpaşa’da” diyor.
Hızlı tren yetmez
Haydarpaşa’nın yenilenerek işlevini devam ettirmesi, yüzlerce insanın bayram tatillerinde can vermesinin bile önüne geçebilir. Çünkü herkes hızlı trene binemeyecek... Yapılacak hızlı tren hattı da temiz ve güvenilir bir demiryolu ulaşımı için yeterli olmayacak!
Haydarpaşa projeleri görüntüde güzel olabilir, ancak hala şu soruların yanıtları verilemiyor:
* Avrupa-Asya arası demiryolu bağlantısı nereden yapılacak?
* Anadolu yakasında trenler nereden dönecek?
* Anahat trenleri için merkez garlar düşünülüyor mu?
* Hızlı tren İstanbul’a gelirse hangi gara gelecek?
İşte böyle, sevgili okur. Bugün, saat 12:00’de Haydarpaşa’da olacağım. İlgilenen, dert eden herkese duyurulur. Dileyen çiçeğiyle gelip Haydarpaşa’ya son bir selam verebilir. Bundan sonra
Haydarpaşa üzerine yapılacak tasarruflarda söz hakkınız hala var, sahip çıkarsanız tabii...
MUTLULUKLA HÜZÜN AYNI KAREDE
Gar Restoran’ın üçüncü kuşak işletmecisi Cenk Sözübir, “Burası mutlulukla hüznün aynı anda yaşandığı yer. Aynı karede iki sevgilinin ayrıldığı, çocuğun kızın elini tutarak trenin yanında koştuğunu da gördüm, bir ailenin kavuşma sevincini de.”
İşin duygusallık boyutu, yetkililer açısından önemsiz, hatta gülünç... Peki yeni projelerle
Haydarpaşa canlanır mı? “Kültür Merkezi olursa iyi olur. Tiyatro salonu, sergiler olsa vatandaş da esnaf da yararlanır” diyor Sözübir: “Ticari açıdan bakarsanız, ben bir şekilde başka yerde mekan açarım. Ama buranın havası, anlamı, geleneği olmaz.”
Cerrahpaşa’da okuyan bu iki kız öğrenci, kapanmadan evvel son bir kez Eskişehir trenine binmek için Haydarpaşa’da... “Plandan haberimiz yok. Gerçekten otel olacak mı?” diye korkuyla soruyorlar.
Ulaş Çelik (22), Eskişehir’de öğrenci: “Haydarpaşa’nın kapatılması, her öğrenci için kötü olacak. Otobüs hem daha zor, hem daha pahalı. Hızlı tren avantajlı, ama daha pahalı olacak.”
Haydarpaşa’da her şey ayrı bir dram... Makinist Serdar Bakırdöven, demiryolları meslek okulu mezunu. Bu okullar kapatıldığından, meslek okullarından gelenlere en az beş yıl eğitim verilmesi gerekiyor.