İstanbul'da ''KESK'e Dokunma'' eylemi

KESK Genel Başkanı Lami Özgen'in de aralarında olduğu sendikacılara yapılan KCK operasyonları Taksim'de protesto edildi...

KCK'ye yönelik düzenlenen operasyonlarda sendikacıların gözaltına alınması KESK İstanbul Şubeler Platformu, çok sayıda sendika, siyasi parti ve demokratik kurumun katılımıyla Taksim'de gözaltıları yürüyerek protesto etti.

Beyoğlu Tünel'de bir araya gelen eylemciler "Hiçbir baskı ve operasyon emekçilerin sesi KESK'i yıldıramayacak" yazılı pankart açarak, ''KESK'e dokunma" yazılı lolipop dövizlerin taşındığı yürüyüş boyunca, "Korkmuyoruz, susmuyoruz, direne direne kazanacağız", "AKP elini sendikamdan çek", "Hepimiz Kürdüz hepimiz KCK'liyiz", "Biji bratiya gelan", "Faşizme karşı omuz omuza", "KESK'li tutsaklar onurumuzdur" sloganları eşliğinde Taksim'e doğru yürüyüşe geçti.

Eyleme DİSK, TTB, HDK, TKP-1920, ÖDP, DHF, Halkevleri'nin de aralarında olduğu sendika ve siyasi partiler de katıldı.

Taksim Meydanı'nda oturma eylemi yapan grup,  kurulan serbest kürsüde sendika ve siyasi parti temsilcilerinin konuşmalarını dinledi.

''KESK'e yönelik operaasyonlar barışa sadırıdır''

Öncelikli sözü alan DİSK Genel Başkanı Erol Ekici, KESK'in sokakta mücadeleyle, mühürleri kırarak kurulduğunu hatırlatarak, bu operasyonları yapanların KESK'in tarihinden bihaber olduğunu söyleyerek  KESK'in bu operasyonlara karşı duracak güce ve iradeye de sahip olduğunu dile getirdi.

"KESK'e yönelik operasyonlar barışa, kardeşliğe, özgürlüğe yönelik bir saldırı"  diyen HDK İstanbul Milletvekili Levent Tüzel KESK'in barışın, Kürt sorununun demokratik çözümünün yanında oldukları için saldırılara maruz kaldığını, günün birlik günü olduğu çağrısını yaptı.

Sanatçı Ferhat Tunç, AKP faşizmine karşı omuz omuza olma çağrısı yaptı. Tunç, konuşmasından sonra "Özgürlük Mahkumları" adlı şarkısını seslendirdi.

''Türkiye'de savaş hukuku uygulanıyor''

TTB Merkez Konsey üyesi Hüseyin Demirdizen ise KESK'e yönelik operasyonun "emeğe, barışa, özgürlüğe, umada yönelik bir saldırı" olduğunu ve umut etmekten vazgeçmeyeceklerini ifade etti.

ÖDP Genel Başkanı Alper Taş, Türkiye'de savaş hukuku uygulandığını, son birkaç günde ESP ve KESK'e yönelik operasyonların bu savaş hukukunun bir parçası olduğunu belirterek, Taş, AKP'nin emekçilere ve Kürt halkına saldırdığını, Suriye'ye karşı örtülü olan savaşı açık savaşa dönüştürdüğünü ve özel yetkili mahkemlerin kaldırılmasını istedi.          

''Şimdi KESK'e sahp çıkma zamanı''

EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, ezilenlerin tarihinin mücadele tarihi olduğunu belirterek, KESK'in darbe dönemlerinde postallara boyun eğmediğini, bugün de AKP zulmüne boyun eğmeyeceğini söyledi. Gürkan, "Şimdi KESK'e sahip çıkma zamanıdır" dedi.

"AKP mücadele eden her kesimi risk önünde engel olarak kabul ediyor" diyen AKP Hükümeti'ne ESP Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, demokrasi, barış, özgürlük demek KCK'li olmaksa, biz de KCK'liyiz. Kürt ile Kürt, Ermeni ile Ermeni, Alevi ile Alevi olduklarını söyleyen Yüksekdağ, ezilenlerin birlikteliğinin birleşik mücadelenin mayasını oluşturuyor" dedi.

''Halkın sendikasızlaştırılmasına izin vermeyeceğiz''

EHP Genel Başkanı Sibel Uzun, "Bu halkın sendikasızlaştırılmasına izin vermeyeceğini belirtirken, Halkevleri Genel Başkanı İlknur Birol da rehin alma operasyonuna karşı KESK'e sahip çıkacaklarını belirtti.  

Konuşmalardan sonra açıklama yapan KESK İstanbul Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Mehmet Aydoğan, "Türkiye'nin dört bir yanında üye ve yöneticilerimize yönelen keyfi gözaltı ve tutuklamalarla kuşatılmaya çalışılıyoruz" dedi.

''Gözaltına alınanların ortak noktası kürt olmaları''

Aydoğan, "AKP hükümeti baskıcı ve anti demokratik uygulamalarına boyun eğmeyen ve sesini yükselten KESK'in üye ve yöneticilerini gözaltına alarak KESK'i sindirebileceğini ve susturabileceğini sanmaktadır. KESK'e yönelik gerçekleştirilen bu gözaltı ve tutuklama furyasının tek amacı haklı mücadelemizi yıpratmak ve kamuoyunun kafasında soru işaretleri oluşturmaktır" diye konuştu. Gözaltına alınanların ortak noktasının yıllardır kamu emekçileri mücadelesinin içinde yer almaları ve Kürt olmaları olduğunu söyleyen Aydoğan, son bir yıl içerisinde 26 KESK üye ve yöneticisinin tutuklandığını hatırlattı.

Baskılar karşısında sessiz kalmayacaklarını ifade eden Aydoğan, "Örgütlü gücümüzün böylesi sindirme politikalarına boyun eğmeyecek kadar kararlı ve köklü olduğunun bilinmesini istiyoruz" dedi. Aydoğan, arkadaşlarının derhal serbest bırakılmasını, KESK üzerindeki baskılara son verilmesini istedi.

Eylemde, KESK'e yönelik saldırılara karşı 30 Haziran'da Kadıköy'de ve Roboski Katliamı'nın 6. ayı nedeniyle 28 Haziran'da HDK'nin Taksim Meydanı'nda yapacağı eylemlerin duyurusu da yapıldı.