Kadın hareketinin güçlü ismi Agnès Varda’nın filmleri seyirciyle buluşuyor

Fransız Yeni Dalga akımının ve kadın hareketinin sinemadaki öncülerinden Agnès Varda, bugüne kadar ülkemizde gerçekleştirilen en geniş kapsamlı toplu film gösterimiyle sinemaseverlerin karşısına çıkıyor. Agnès Varda’nın 30 filmi seyirciyle buluşacak.

Kadıköy Belediyesi Sinematek/Sinema Evi’nin, Fransız Kültür Merkezi, İstanbul Modern Sinema, 17. Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali işbirliği ve İlk Uzun Metrajım Festivali’nin katkısıyla düzenlediği ‘Agnès Hakkında Her Şey’ programı, 7 ve 9 Mart'ta Fransız Kültür Merkezi’nde; 7-24 Mart tarihleri arasında Perşembe, Cumartesi, Pazar günleri İstanbul Modern Sinema’da; 9-30 Mart tarihleri arasında Çarşamba, Perşembe ve Cumartesi günleri Caddebostan Kültür Merkezi’nde izlenebilecek.

SİNEMAYA YÖN VEREN YÖNETMEN

Geçtiğimiz günlerde Berlin Film Festivali’nde yeni filmi Varda par Agnès’in ilk gösterimini yapan Agnès Varda, sonu gelmeyen, sahici bir merakın izlerini taşıyan ve sürekli kendini yenileyen sinemasıyla 90 yaşında hâlâ insanın dünyadaki macerasının önemli tanıklarından biri olmaya devam ediyor. Fransız Yeni Dalga akımının ve feminist hareketin sinemadaki en özgün ve güçlü temsilcilerinden olan yönetmen, özgürlükçü, yenilikçi, cesur yaklaşımıyla sinemaya yön veren bir öncü, sinemacı kimliği kadar renkli kişiliği ile de ilham veren bir sanatçı.

Son beş yıldır dünyanın her yerinde toplu gösterileri yapılan Varda, Fransa’nın en yüksek düzeydeki Ulusal Madalyası Légion d’Honneur, Fransız Akademisi’nin René Clair Ödülü, Amerikan Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi’nin onursal Oscar’ı dahil çok sayıda ödüle değer görüldü.

AGNÈS VARDA FİLMLERİ CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ’NDE

Agnès Varda’yı hayranlarıyla yeniden buluştururken genç sinemaseverleri onun sınır tanımayan yaratıcılığı, üretken enerjisi ve yaşama tutkusuyla tanıştırmayı amaçlayan Agnès Hakkında Her Şey Toplu Gösterimi kapsamında sinemacının 19’u uzun 11’i kısa 30 filmi seyirciyle buluşacak.

Programdaki uzun metraj filmlerden bazıları;

Agnès Varda’nın Fransız Yeni Dalga akımını başlatan filmler arasında sayılan ilk filmi La Pointe Courte (Paralel Yaşamlar, 1954); ilk başyapıtı 5’ten 7’ye Cléo (Cléo de 5 à 7, 1962); 1965’te Berlin Film Festivali’nde Gümüş Ayı ve Interfilm ödüllerini kazanan Mutluluk (Le Bonheur); kaçış sineması olarak nitelendirilen popüler türü tersine çeviren ve ona feminist bir kimlik kazandıran, çığır açan anti-müzikali Biri Şarkı Söylüyor, Diğeri Söylemiyor (L'une chante l'autre pas, 1977); bir diğer feminist başyapıtı Çatısız Kuralsız (Sans Toitni Loi , 1985); sinemasının temel unsurlarından biri olan ‘imge toplayıcılık’ kavramı üzerine kurduğu, tüketim toplumunun yoksulluğu körüklemesini eleştiren belgeseli Toplayıcılar (Les Glaneurs et La Glaneuse, 2000); arkadaşı Jane Birkin’in yıldız kimliğini farklı yönleriyle keşfetmeyi amaçlayan sıra dışı biyografi filmi Agnès Varda’ya göre Jane Birkin (Jane B. par Agnès V., 1988); bu filmin setinde ortaya çıkan bir fikir üzerine yine Jane Birkin, onun gerçek yaşamdaki kızları Charlotte Gainsbourg, Lou Doillon ve kendi oğlu Mathieu Demy ile çektiği, yaşlanma ve yalnızlık, masumiyet ve aşk üzerine benzersiz bir inceleme olan Kung-fu Master! (Kung Fu Master !, 1988); 1990 yılında kaybettiği eşi, ünlü yönetmen Jacques Demy’ye adadığı filmleri Nantes’lı Jacquot (Jacquot de Nantes, 1991), Jacques Demy’nin Dünyası (L’Univers de Jacques Demy, 1995), Rochefort’un Genç Kızları 25 Yaşında (Les demoiselles ont eu 25 ans) ve yaşamının bölümlerini oluşturan plajlara dönerekadeta kendi filmleri, imgeleri ve röportajları arasında sahneye çıktığı otobiyografik belgeseli Agnès’in Plajları (Les plages d’Agnès, 2008).