Türkiye'de kadınların yüzde 71'inin hayatının bir döneminde eşinden şiddet görüyor. Bunlardan yüzde 14-15'i bazı hallerde şiddeti hak ettikleri görüşünde...
Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşe Nuhoğlu, bazı araştırmaların, Türkiye’de kadınların yüzde 71’inin hayatının bir döneminde eşinden
şiddet gördüğünü ortaya koyduğunu söyledi. Prof. Dr. Nuhoğlu, "İlginç olan, bunlardan yüzde 14-15’i bazı hallerde şiddeti hakettikleri görüşünde" dedi.
Zonguldak Barosu ve Bahçeşehir Üniversitesi işbirliğince Zonguldak Öğretmenevi’nde ’Toplumsal cinsiyete dayalı şiddete nasıl engel olabiliriz?’ konulu panel düzenlendi. Çeşitli kurumlarda çalışan memur ve avukatların izlediği panelde konuşan Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşe Nuhoğlu, kadına yönelik şiddetin sadece Türkiye’ye özgü bir sorun olmadığını, bütün dünyada aynı problemin yaşandığını söyledi. Kadına yönelik
şiddet konusunda Türkiye’de birçok araştırma yapıldığını belirten Prof. Dr. Nuhoğlu, şöyle konuştu:
"Bazı araştırmalar, kadınların yüzde 71’inin hayatının bir döneminde en azından bir kere eşinden
şiddet gördüğünü gösteriyor. Bazı araştırmalarda ise sonuç yüzde 51 oranında çıkıyor. Ama hangi araştırmayı esas alırsak alalım, sonuçta her iki kadından biri hayatının bir döneminde eşinden
şiddet görüyor. Daha ilginci ise bu araştırmalarda,
şiddet gören kadınların yüzde 14-15’i, bazı hallerde şiddeti hak ettikleri görüşünde. Oysa
şiddet insan onuruna aykırı bir şey."
Şiddetin sadece fiziksel olarak algılanmaması gerektiğini belirten Prof. Dr. Nuhoğlu, fiziksel şiddetin yanında cinsel şiddet, uyumsal şiddet, ekonomik şiddetin de şiddetin bir çeşidi olduğunu kaydetti. İstemediği halde kadınla ilişkiye girmek ya da kadınla istemediği şekilde cinsel ilişkiye girmenin de cinsel
şiddet kapsamında olduğunu anlatan Prof. Dr. Nuhoğlu, cinsel şiddetin başka bir boyutuna ise İstanbul’da bir Aile Mahkemesi’nin kararını örnek göstererek şöyle dedi:
"Eşler kavga ediyor, odalarını ayırıyorlar. Erkek salonda oturuyor, yatıyor. Kadın ise yatak odasını kullanıyor. Erkek salonda porno filmi izliyor. İstanbul Aile Mahkemesi, ’Bu kadına yönelik bir şiddettir’ diyor ve eş hakkında tedbir kararı uyguluyor. Aslında ilk baktığımız zaman, ’Bunun neresi şiddet’ diye düşünülebilir. Ama bu kadına yönelik cinsel ya da duygusal
şiddet olarak algılanmalıdır. Kadının çalışmasının engellenmesi, kadının gelirine el konulması, ya da
kadın çalışmıyorsa mevcut ekonomik durumu iyi olduğu halde yeterli miktarda para verilmemesi de ekonomik şiddettir."
Kadının şiddete uğramadan bunun önlenmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Nuhoğlu, "Potansiyel
şiddet mağdurlarını devlet koruyacak. Şiddeti önlemek istiyorsak, şiddete uğrayan kadının yasal yollara başvurmasını sağlamak istiyorsak, şiddete uğrayan kadını da korumamız gerekiyor. Ekonomik açıdan, sosyal açıdan korumamız gerekir" dedi.