loading
close
SON DAKİKALAR

Kamu Konfederasyonları Platformu, Kamu emekçilerinin 2024/2025 yıllarını kapsayan 7. Dönem Toplu Sözleşme zamlarını protesto etti

Kamu Konfederasyonları Platformu, Kamu emekçilerinin 2024/2025 yıllarını kapsayan 7. Dönem Toplu Sözleşme zamlarını protesto etti
Tarih: 02.09.2023 - 13:58
Kategori: Sendika

Kamu görevlilerinin toplu pazarlığı baştan aşağı anti-demokratik şekilde yürütülmektedir. İşin ilginç yanı hükümet de yandaş konfederasyon da gerçek bir toplu sözleşme yapmış gibi günlerdir kamu emekçilerini oyalamıştır.

Ankara Ulus’ta bulunan Atatürk Heykeli önünde bir araya gelen Kamu Konfederasyonları Platformu üyeleri, “Toplu Sözleşme Orta Oyununda Perde Kapandı” pankartı arkasında “Açlık-Yoksulluk Kader Değildir”, “Ücretli Köle Olmayacağız”, “Güvenceli İş İnsanca Yaşam İstiyoruz”, “Susma, Sustukça Sıra Sana Gelecek”, “İnsanca yaşamak istiyoruz” sloganları atarak Hakem Kurulu’nun onayladığı zamlara tepki gösterdiler.

Eyleme, Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı Mehmet Yeşildağ, MYK üyeleri Özgür Aras, Şükrü Balun, Hasan Kütük, Ahmet Kürtül, Mücahit Dede,  Tarım Orman-İş Genel Başkanı Şükrü Durmuş, Tüm Yerel-Sen Genel Başkanı Mücahit Dede, Eğitim-İş Genel Sekreteri Cengiz Sarıyer, Büro-İş Genel Mali Sekreteri Binali Keskin, bağlı sendikaların MYK üyeleri, şube başkanları, üyelerimiz ve Kamu Konfederasyonları Platformu yöneticileri ve üyeleri katıldılar.

Kamu çalışanları adına Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı Mehmet Yeşildağ’ın açıklaması şu şekilde:

Kamu emekçilerinin 2024/2025 yıllarını kapsayan 7. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri utanç zamlarıyla sonuçlanmıştır.

Hükümet ve yandaş konfederasyon arasında yapılan “danışıklı görüşmelerden” kamu emekçileri adına herhangi bir kazanım çıkmasını zaten beklemiyorduk. Zira ortada ne gerçek bir Toplu Sözleşme görüşmesi ne de toplu pazarlık masası bulunmaktaydı.

Hükümetin; kamu emekçilerine ve emeklilerine karşı bu kadar pervasız olmasının nedeni yetkili konfederasyon ve ortağının tavrından kaynaklanmaktadır.  Yetkili konfederasyon, her sözleşmede olduğu gibi bugün de kamu emekçilerini, Sözde Toplu Sözleşme masasında satmış ve memurun değil iktidarın çıkarlarını gözetmiştir. Daha önce belirttiğimiz gibi bir tiyatro oynanmıştır. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu, memur maaşları ile memur emeklisi aylıklarına 2024 yılı için yüzde 15 10, 2025 yılı için ise yüzde 6 5 zam yapılmasını kararlaştırmasıyla perdeyi kapatmış ve tiyatroyu bitirmiştir. Ancak yetkili konfederasyon ve ortağının tavırları ve açıklamaları bizlere şunu düşündürüyor rollerine çok inanmışlar ve kaptırmışlardır ki içine düştükleri durumdan çıkamıyorlar.

Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'nun memur maaşları ve memur emeklisi aylıkları konusundaki kararını beğenmemeleri anlaşılır gibi değildir. Toplu sözleşme süreçlerinin, Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu'nun ve Hakem Kurulu'nun yapısının değişmesi gerektiğini savunmalarını da şaşkınlıkla karşılıyoruz.

Yetkili konfederasyonun Genel Başkanın karar sonrası “Hakem Değil Noter” şeklinde açıklamasını utanmazlık olarak değerlendiriyoruz ve refah payı alamadıklarından da şikâyet etmesini de tarihi bir hatırlatma ile sendikal tarihe not düşmek gerektiğini belirtiyoruz.

Bugün; memuru satanlar, masada çakılı kalanlar, meydanlara inemeyenler, göstermelik basın açıklaması yapanlar ve sözde zamları kabul etmeyenler geçmişte de büyük kazanımlar elde ettik diye kamu emekçilerine nutuk atmaktaydılar.

Türkiye Yüzyılı hayalleri kuranlar ile memuru enflasyona ezdirmeyeceğiz diyenler ile masaya yapışıp kalanların samimiyetsizliği ortadır.

Memur-Sen‘in 2024 yılı için talep ettiği yüzde 70’lik zam yüzde 25'te kalmış, 2025 yılı için ise yüzde 40’lık talebi yüzde 11’de kalmıştır. 2,5 milyon memur emeklisi için ise hiçbir kazanım sağlanamamıştır. Ayrıca ana görevi Türk lirasını korumak ve enflasyon ile mücadele etmek için kurulmuş olan Merkez Bankası, 2023 yılı sonu için tahmin ettiği enflasyon oranı yüzde 58, 2024 yılı sonu için tahmin ettiği enflasyon oranı yüzde 33, 2025 yılı sonu için tahmin ettiği enflasyon oranını yüzde 15 olarak açıkladığı halde, hükümetin emekçiye verdiği maaş artışı 2024’de yüzde 25, yani Merkez Bankası tahmininden 8 puan daha düşük, 2025’de ise yüzde 11 yani Merkez Bankasını tahmininden 4 puan daha düşük olarak gerçekleşecektir.

Siyasi ve sendikal varlığını hükümete borçlu olan Memur-Sen Genel Başkanı, yetkili sendika olmakla övünmesine karşılık her zaman olduğu gibi tekliflerinin arkasında duramamış ve iktidarın sefalet oranlarına karşı hiçbir şey yapamamıştır. Anlaşma sağlanamaması üzerine devreye giren Hakem Kurulu 5 toplantı yaptı ama yine hükümetin sunduğu teklif oy çokluğuyla kabul edilmiş oldu.

Hakem Kurulu’nun verdiği kararla gerçekler göz önüne serilmiştir.

Siyasi iktidar kamu emekçilerine ne teklif ederse yandaş konfederasyon kabul etmekte Hakem Kurulu onaylamaktadır.

Hakem Kurulu, yüzdelik dilimleri onaylayarak kamu emekçilerinin alın terini ve haklarını yok saymıştır.  Hakem Kurulu bağımsız olmadığını kanıtlayarak bizleri şaşırtmadı ve emek düşmanlığı ortaklığını kanıtladı.

Biz görüşmelerin Hakem Kuruluna gideceğini ve buradan çıkan kararın değişmeyeceğini belirtmiştik. Çünkü davulda, tokmak da iktidardadır. İktidar, kamu emekçilerinin insan onuruna yaraşır adil ücret hakkını göz göre göre gasp etmiştir.

Kamu emekçilerinin ekonomik, sosyal, özlük haklarına ve iş güvencelerine yönelik sorunların hemen hemen hiç gündeme gelmediği gibi bütün tartışmalar birkaç puanlık ‘maaş zammı’ etrafında yürütülmüştür.

Kamu emekçilerini enflasyona ezdirmedik diyenlere ve masada oturanlara sözümüz var:

Kamu görevlilerinin toplu pazarlığı baştan aşağı anti-demokratik şekilde yürütülmektedir. İşin ilginç yanı hükümet de yandaş konfederasyon da gerçek bir toplu sözleşme yapmış gibi günlerdir kamu emekçilerini oyalamıştır.

Kamu emekçilerinin ve emeklilerin gerçek anlamdaki bir toplu pazarlık ve sözleşme yapabilmelerinin yolu grevin merkezinde olduğu bir mücadele sürecinden geçmektedir. Grev yoluna başvurma yetkisinin olmadığı bir sözleşme gerçekçi değildir.

Grev kararı olmayan toplu sözleşme masasını ve Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun anti demokratik yapısını kabul etmiyoruz.

Sözde Toplu Sözleşme görüşmeleri; ekonomik krize, enflasyona, büyüme rakamlarına ve gerçekçi ülke koşullarına göre belirlenmemiştir.

Kamu emekçisinin ve emeklisinin, işçinin, çiftçinin, esnafın, dar gelirlinin mutfağında yangın var!

Hükümet, 2024-2025 yılları için dayattığı oranlarla memuru ve memur emeklisini açlık ve yoksullukla baş başa bırakmıştır.

Teklifiniz yoksulluk zammınız ise sefalettir.

Bu karanlık tablo ve sefalet koşullarında yaşamamak için kamu emekçilerini ve emeklilerinin hak mücadelesini sonuna kadar sürdüreceğiz.

Tüm kamu emekçilerine sesleniyoruz sizlere kimse altın tepside bir hayat sunmadı ve sunmayacak!

Emeğimiz ve geleceğimiz için omuz omuza mücadele etmek amacıyla masada oturan tüm konfederasyonların üyelerini istifa etmeye ve saflarımıza çağırıyoruz. “

Kaynak : wwww.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları