Birgün gazetesinden Özlem Özdemir CHP PM üyesi, Yazar-Sendikacı Yaşar Seyman ile 8 Mart kadınlar günü öncesi röportaj yaptı...
Hâlâ öyle miyiz?Öyleyiz. Kimsenin gücü bunu yıkmaya yetmez! Hep mücadele ediyoruz. Yaşadığımız sürece sorumluluğumuz var. İlhan Selçuk, Yaşar Kemal, Hıfzı Velvet Cumhuriyet'i niye savundu? Biz de savunmaya devam edeceğiz. Mücadele ederek bir kadının her şeyi başaracağına inanıyorum. Onun için kadınlar mücadele etmeli diyorum. Sizin varlığınız bir umut benim için bu ülkede. Haklısınız, televizyonu açıyorsunuz bir kadın daha öldürülmüş, bunu yapanlar sevgiden yaptıklarını söylüyorlar. Sevgi öldürür mü, sevgi yaşatır! Hacı Bektaş-i Veli, kadınlarınızı okutun diyor. Neşet Ertaş; iki nimetim var biri anam biri yarim, ikisine de hürmetim var, diyor. Karacaoğlan, Aşık Veysel, bunlar Anadolu'nun bozkırında aydınlanmayı başlatan insanlar. Bütün bu güzellikler bu topraklarda yetişmedi mi? Bu kültür hiçbir karanlık yeşertemez, yeşerttirmeyeceğiz. Gezi Direnişi umut olmadı mı? 7 Haziran umut değil miydi? Bu topraklarda umut çiçeği açacak, ben buna inanıyorum. Siz de inanın. Karanlığa asla izin vermeyeceğiz. Aydınlık yüzlü bir iktidar gelecek. Türkiye'yi algılayan, Ali İsmail Korkmaz'ın düşlediği dünyayı kuracak bir insan gelecek. Bu ülkede karanlık olmayacak. Bu gerçekleşti zaten. Gezi Direnişi dünyaya örnek oldu ama ne muhalefeti ne iktidarı Gezi Direnişi'nde o gençlerin, o kadınların, yaşam pahasına verdikleri mücadelenin ne demek olduğunu anlayamadılar. Gezi'nin mesajını siyasiler almadı, alsa CHP iktidar olurdu. Daha ne diyeyim? Beni çok yaralayan şeylerden biri de, Alevileri adeta incitircesine yapılan Yavuz Sultan Selim Köprüsü. Yavuz Sultan Selim Köprüsü de olmayacak, o da başkan olmayacak! Kadınlar şiddetten ölmeyecek, biz kadınlar direneceğiz. Bunlar politik cinayetler. Biz X ve Y kuşağı hiçbir şey bilmiyor diyorduk ama onlar ne bilip bilmediklerini bize Gezi ile gösterdiler. Berkin için milyonlar yürüdü, nasıl karamsar olursunuz bu ülkede? Hak verilmez alınır, benim şiarım bu. Ben bir Cumhuriyet kadını olarak umutsuz olamam, karanlığa izin veremem. Böyle bir sorumluluğumuz var bizim. 15 yıl sonra CHP Parti Meclisi'ne listeyi delerek gelmek de bu mücadelenin parçası. Kadınlar benim için yaşamın rengi, kadınsız bir toplum zaten düşünemiyorum. Son 13 yıldır kadını toplumsal üretimiyle değil, doğasal üretimiyle sunmak istiyorlar. Cennet anaların ayakları altındadır diyorlar. Öyleyse niye analar beyaz bayrakla yaşıyor, niye çocuğunu buzdolabında tutuyor? Bu ülkede ne polis ne asker ne de çocuk, kimse ölmesin. Anneler artık ağıt yakmasın. Başbakan oldu ananı al da git dedi, cumhurbaşkanı oldu analar ağlamayı sürdürüyor, her yerde bombalar patlıyor, başkan olsa nefes alamayız. O nedenle başkan olmasın, nefes almak istiyorum. Onun için başkan olmayacak. Attığı hiçbir adım da uzun vadeli olmayacak.En büyük baskıyı kadınlar görüyor. Erkeklerin bizimle derdi ne sizce?Bir kere erkekler kendi arasında da iktidarını başkasını sunmuyor. İktidar derdi var. Biz kadınlar erkekleri büyütürken kalplerini muşambaya mı sarıyoruz? Kalpleri saklı. Kendi kariyerleri, rahatları bozulmasın istiyorlar. Erkekler bir işinde başarısız olsun, hayat bütün alanlarda duruyor. Kadın böyle bir durumda ne yapıyor? Kadın küllerinden doğuyor, kendini yeniden yaratıyor, mücadele ediyor...
Türkiye dünyaya örnekti ve dünyaya örnek kadınlar çıkmalıydı oysa...Niye çıkmadı?
Çünkü kurumların başındakiler Atatürk'ü anlamadı. Ama sizi anlıyorum. Bunu geliştirmeli, ötelere taşımalıyız... Lütfen bu söyleyeceğimi yazın: Ben sizin söyleşilerinizi beğeniyorum çünkü konuştuğunuz insanlarla öyküler yazıyorsunuz; küçük romanların, filmlerin, oyunların ipuçlarını veren öyküler... İpuçları çok önemlidir, oradan yürünür. Konuştuklarınız size dokunmasa, okuyan çivilenir mi? O kadar beğeniyorum ki, pazar günleri ilk okuduğum sizsiniz. Her yerde de söylüyorum, böyle kalemler var.... Bunu niye özellikle söyledim, çünkü bu da bir mücadele! Niye popüler isimlerle röportaj yapmak varken, bizimle röportaj yapıyorsunuz? O yüzden umutsuz olmayın. Biz nefes almak istiyoruz, bizim gibi milyonlar var, o bizim nefesimizi kesemeyecek. Cesetler üzerinde sörf yapanların sonu gelecek, politika kanla yazılır mı?
Özlem Özdemir - Birgün Fotoğraflar: Pınar Erte