Kemal Kılıçdaroğlu: Bu tartışmanın önü kesilmeli!
CHP'nin önceki Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bunları söylüyor. CHP’de partiye kayıtlı üyelerle yapılacak temayül yoklaması sonucu aday belirlenmeyecek. Sonuçta, kararı verecek olan TBMM CHP grubudur.
CHP’nin 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisindeki gelişmeleri yakından izliyor, ziyaretine giden parti yöneticileriyle, milletvekilleriyle yaptığı sohbetlerde deneyimlerini, görüşlerini aktarıyor. Çok sesliliğe alışık olan CHP’de farklı görüşlerin ortaya konulmasından da
sanıldığının aksine rahatsızlık duyulmuyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na dönük yargı kıskacında, Ankara Büyükşehir Belediyle Başkanı Mansur Yavaş da yanında yer alıyor. Bu durum partide birlik-bütünlük havası veriyor. AKP yöneticilerinin CHP’yi üç-dört parça gibi gösterme gayretlerine karşı CHP’lilerin daha dikkatli olmaları her fırsatta birlik-bütünlük içinde olduklarını da ortaya koymaları önem taşıyor.
Kılıçdaroğlu, CHP’deki gelişmeleri Saygı Öztürk’e değerlendirdi.
EN ASLİ GÖREVİMİZ OLMALI
CHP’nin 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da, gündeme getirilen cumhurbaşkanlığı süreciyle ilgili olarak SÖZCÜ’ye, “Eylem amaca hizmet etmelidir. Ülkemizde yargı sistemi iktidarın muhalefet bloğunu sindirmek, susturmak ve korkutmak için kullandığı bir aparat
haline gelmiştir. Başta ekonomik sorunlar olmak üzere hayatın her alanı, iktidar değişmeden düzelmesi imkânsız ve kangrene dönmüş durumdadır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin mevcut durumda en asli görevi muhalefet bloğunu örgütlemek ve ülke muhalefetine kuracağı ittifaklar ile liderlik etmektir. Ne erken seçim ne de demokrasi gökten zembille inmeyecektir. Yapılacak doğru ve kararlı muhalefetle, baskıcı iktidar erken seçime mecbur bırakılmalıdır” diyor.
Durum böyleyken CHP’nin bu aşamada neler yapması gerektiğini Kılıçdaroğlu şöyle sıraladı:
1-Cumhurbaşkanlığı adaylığının sanki tek gündemimiz ve sorunumuzmuş gibi gündemde tutulması, muhalefet bloğunun ve partimizin motivasyonu düşürürken, iktidarı rahatlatmaktadır. Önceliğimizin erken seçim talebi olması gerekirken, enerjimizi farklı alanlara harcamamalıyız. Bunu bir “erken doğum” olarak tanımlayabiliriz. Erken doğumların riskini ise hepimiz biliyoruz.
PİMİ ÇEKİLMİŞ EL BOMBASI
2-Bugünden cumhurbaşkanlığı seçimleri için parti içinde bir yarışı başlatmak, tarafları kutuplaştırır ve sonuçta bu Erdoğan’ın işine gelir. Daha açık söylemek gerekirse, böyle bir süreç, ‘pimi çekilmiş el bombasının partinin içine konması demektir.’
3-Türkiye bir yarı açık cezaevine dönmüşken, işsizler, emekliler, çiftçiler, esnaf yani toplumun her kesimi kan ağlarken partinin enerjisi içe dönük bir tartışmaya, kutuplaşmaya evrilmemelidir. Bu kutuplaşma sadece adaylar düzeyinde değil, il - ilçe örgütleri düzeyinde de oluşur. Bu siyasetin doğasında vardır. Bu gerçeği görmezden gelemezsiniz.
4-Bugünden bir cumhurbaşkanlığı tartışması başlatırsak, seçmenin gündemi ile partinin gündemi ayrışacaktır. Bu en çok partiye zarar verir. Yani “koyun can derdinde kasap da et derdinde” algısı toplumun belleğine yerleşir.
NEYİ VAAT EDECEKLER?
5-Haydi diyelim bu sürece devam edilecek. Birden fazla cumhurbaşkanı adayı parti üyelerine “beni seçin” ya da “bana oy verin” derken neyi vaat edecek? Ne söyleyecekler? Daha partinin görüşü bile netleşmemişken, ya da yokken!.. Sosyal medyadaki kirliliği, trol ordularının
görevlerini düşünürsek parti içi bir karalama süreci en çok Erdoğan’ın işine yaramayacak mıdır?
6-Böyle bir sürecin başlaması, partinin birliğine ve bütünlüğüne zarar vermeyecek midir? Parti içinde ayrışmayı tetiklemeyecek midir?
İPOTEK ALTINA ALINMAYACAK MI?
7-Cumhurbaşkanı adayının nasıl belirleneceği konusunda bir yasa var. Meclis’teki CHP grubunun iradesi bir anlamda ipotek altına alınmayacak mıdır?
8-Hiç unutulmaması gereken bir gerçek var. Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmak için yüzde 50+1 oya ihtiyacımız var. CHP’nin oy oranı belli. Aday belirlenirken bu gerçeği hiçbir zaman gözardı edemezsiniz. Cumhurbaşkanlığı seçim süreci, sadece kendimizin çalıp, kendimizin oynayacağı bir süreç değildir. Bu gerçeği hiçbir CHP’li yöneticinin unutmaması gerekir.
9-CHP yönetiminin bugün için yapması gereken ilk iş, “kim cumhurbaşkanı olacak?” tartışmalarına derhal son vermektir. Parti yetkilileri, “zamanı geldiğinde partinin yetkili organları adayımızı belirleyecektir” açıklaması tüm bu gereksiz tartışmaların önünü kesecektir.
Kılıçdaroğlu bunları söylüyor. CHP’de partiye kayıtlı üyelerle yapılacak temayül yoklaması sonucu aday belirlenmeyecek. Sonuçta, kararı verecek olan TBMM CHP grubudur. Ancak şu aşamada her gün Cumhurbaşkanlığı’nın konuşulması açıkçası vatandaşı da milletvekillerini de rahatsız ediyor.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları