Mimarlar Odası silueti bozan 3 gökdelene 1 yıl önce dikkat çekmişti. Uyarılara kulak tıkandı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Kadir Topbaş’ın Kazlıçeşme’de yapılan 3 gökdelenin, silueti olumsuz yönde etkileyeceğinin önceden ön görülemediğine ilişkin açıklamasına karşın Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi, projeye geçen yıl 2 ayrı “ÇED Çekince Raporu” vererek yetkilileri uyarmıştı.
Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Sami Yılmaztürk, odanın hazırladığı iki raporla uyarı görevini yerine getirse de dikkate alınmadığını ve projeye inşaat ruhsatının verildiğini belirtti.
İstanbul’un tarihi surları dışında ve etkilenme bölgesinin sınırlarında yer alan Kazlıçeşme’de yükselen rezidans inşaatı, kentin siluetine bLçak gibi saplandı. Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi, “Sicil Durum Belgesi” almak için sunulan projeyi 1 yıl önce çekince ile karşıladı.
4 Şubat 2010 tarihli ilk raporda İstanbul’un Dünya Mirası Listesi’ndeki tartışmalı durumu ile ilgili UNESCO tarafından hazırlanan raporlara atıfta bulunularak “Dünya mirası alanının görsel bütünlüğünün korunması” gerektiğine dikkat çekildi.
Geri dönüşü olmayan kayıplar Buna karşın tarihi yarımadanın ve İstanbul’un siluetinin en etkili ve zemin koşullarının problemli olduğu bölgesinde 137.80, 123.80 ve 108.10 metre yüksekliğinde üç gökdelenin inşasına kalkışmanın İstanbul’un tarihi, kültürel ve doğal değerlerini kalıcı olarak tahrip ederek dünya kültür mirası listesi içindeki yerini de tartışmalı hale getireceği vurgulandı.
Raporda, geri dönülmesi imkânsız kayıplara neden olmamak adına ruhsat işlemlerinin durdurulması istendi. Oda, 2 ayrı parselde 2 ayrı proje gözüktüğü için 27 Ağustos 2010 tarihinde de diğer gökdelen için rapor hazırladı. İkinci raporda da tarihi yarımadanın emsalsiz siluetinin yok edildiğinin altı tekrar çizildi.
CHP'li İstanbul Büyükşehir İl Meclis üyesi Dr. Hakkı Sağlam sorguluyor;
Ayrıca bu konu ile ilgili CHP'li İstanbul Büyükşehir İl Meclis üyesi Dr. Hakkı Sağlam 16.09.2011'de mecliste yaptığı konuşmasında İstanbul'un yaşadığı kaçak yapılaşmalar konusunu sorguluyor.
Dr. Hakkı Sağlamın konuşmasını yayınlıyoruz.
" Sayın başkan değerli üyeler;
Bilindiği üzere; yaklaşık 2 yıl önce 9 Eylül 2009 tarihinde yaşanan sel felaketi sonrasında Ayamama deresindeki kaçak yapılaşma gündeme gelmiş; bu kadar büyük can ve mal kaybının en önemli sebebinin Ayamama deresi üzerinde kaçak yapılaşma olduğu açığa çıkmıştır.
Başakşehir’e uzanan 30 m lik Basın Ekspres yolu bu dere yatağı dikkate alınmadan 2006 yılında Sayın TOPBAŞ tarafından derenin ıslahı düşünülmeden tamamlanmıştır.
Aynı aksta yapılan okul alanı daha evvel botanik bahçesi ve kısmen mezarlık alanı iken plan tadili yapılmış ve mezarlık alanı imara açılmış dere hiç önemsenmemiş ve dikkate alınmamıştır.
Ayamama deresine SIFIR aynı yerde 3410 nolu parsel yeşil alan iken plan tadili yapılarak bodrum katlar emsale dahil değildir plan notu ve emsal 2 yapılarak 43.600 m2 arsa da 120 bin m2 inşaat yapımına izin verilmiştir. Bunları yaparken Sayın TOPBAŞ’ın vicdanı hiç sızlamıyor mu? Her şeyi düşünen, demokrasi havarisi olan sayın TOPBAŞ bu dere ıslahı ne olacak diye neden hiç düşünmedi.
Şimdi o dere üzerinde Ruhsata ilişkin tabelası olmadan yeni başlanan bir inşaat var. 22.06.2005 TT F21C22A4B Pafta, 4 ada, 4703 sayılı parsel 11.667 m2 e:1,75 ön tarafı Basın ekspres yoluna, diğer tarafı yani arkası ise dereye SIFIR dır.
İstanbul’un Silüeti’ni bozan Zeytinburnu’nda 3 kuleyi görmeyen sayın TOPBAŞ Ayamama dersindeki kaçak inşaatı mi görecek. Elbette hayır.
Sultanahmet’te tarihi kalıntılar üzerine otel yapılıyor Dünyanın öbür ucundan görüp insanlık adına uyarıyorlar ama sayın TOPBAŞ görmüyor. Üstelik Atina’dan bahane getiriyor.
Boğaziçi’nde koca koca yapılar yapılıyor. Rusya ya giden yabancı bandıralı geminin mürettebatı görüp uyarıyor ama sayın TOPBAŞ görmüyor.
İstanbul’un her tarafına kaçak hafriyat dökümü yapılıyor. Dereler kapanıyor. Önerge veriyoruz. Soruyoruz. Her kes görüyor ama tek görmeyen sayın TOPBAŞ’tır.
Demek ki Sayın TOPBAŞ İstanbul’daki kaçak yapıları görebilecek kadar İstanbul’da kalmaya ve İstanbul’u yönetmeye zaman bulamıyor."