KESK 1 günlük grevle uyaracak

Türkiye genelinde 5 Haziran günü tüm kamu kurum ve kuruluşlarında uyarı amaçlı bir günlük iş bırakma eylemine hazırlanan (KESK) hazırlıklar son aşamaya geldi...

KESK'in, "iş ve ücret" güvencesine ilişkin 27-31 Mayıs günleri arasında referandum, 5 Haziran'da ise ülke genelinde uyarı amaçlı bir günlük iş bırakma eylemi kararını değerlendiren KESK Adana Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü ve SES Adana Şube Başkanı Muzaffer Yüksel, "5 gün sürecek olan referandum sonrası 4 Haziran'da her sektör referandum sonucunu bağlı olduğu Bakanlığa sunacak. Bakanlık şartlarımızı kabul ederse 5 Haziran'daki grevden vazgeçeceğiz" dedi.

Türkiye genelinde "iş ve ücret" güvencelerinin ortadan kaldırılmasına karşı, 27-31 Mayıs günleri arasında referandum, 5 Haziran günü ise tüm kamu kurum ve kuruluşlarında uyarı amaçlı bir günlük iş bırakma eylemine hazırlanan Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu'nda (KESK) hazırlıklar son aşamaya geldi. Bu güne kadar gerçekleştirilen en kapsamlı iş bırakma eylemi ile ilgili çalışmalar tüm hızı ile devam ederken, işten arda kalan zamanlarını örgütlemeye ayıran emekçiler ise eylem ve taleplerinde kararlı. İş bırakma eylemi ile ilgili en çok ses getirmesi beklenen kentlerden biri olan Adana'da, eylem ve etkinlik ile ilgili 20 bine yakın el ilanı, afiş ve bildiri hazırlanıp ilgili tüm kurum, kuruluş ve yurttaşlara ulaştırıldı. Konfederasyon olarak dün olduğu gibi bugün de emekçilerin hakkını ne pahasına olursa olsun savunacaklarını vurgulayan KESK Adana Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü ve SES Adana Şube Başkanı Muzaffer Yüksel, örgütlü yapılarını greve iten nedenlere dair değerlendirmelerde bulundu.

'657'de, 698 değişiklik yapıldı!'

AKP'nin bu güne kadar 657 Sayılı "Devlet Memurları Kanunu"nda toplamda 698 değişiklik yaptığını hatırlatan Yüksel, eylem kararı almalarının asıl nedeninin de hükümetin kimi değişiklik talebinin "torba yasası" şeklinde meclise sunulması olduğunu vurguladı. Talep edilen değişikliklerden birinin "devlet memurlarına rotasyon getirmek", ikincisinin "İş güvencesinden vazgeçirmek" ve üçüncüsünün ise bugüne kadar verilen kınama ve disiplin cezalarının bundan sonra "maaştan kesim cezası" olarak sıralayan Yüksel, hükümetin sendikalardan gelen tepkiler üzerine henüz bunları hayata geçirmediğini ifade etti.

'Adana özel sektörden gelen bir CEO'ya ait'

Hükümetin son yasal değişiklikler ile tayinler sırasında özel sektörden CEO'ları getirtip devlet hastanelerinin başhekimi yaptığına dikkat çeken Yüksel, bu şekilde iş ile alakalı-alakasız üniversite mezunu herkesin branşı dışında herhangi bir devlet kurumuna atanabildiğini ifade etti. Sağlığın bu şekilde Kamu Hastaneleri Birliği ile birlikte CEO'lara teslim edildiğini dile getiren Yüksel, "Adana ili bir CEO'ya ait. Bu istediği zaman, istediği memuru, istediği yerde çalıştırabiliyor. İşin kötüsü mesleğinin dışında da çalıştırabiliyor. Biz buna 'angarya ve esnek' iş yaptırma diyoruz. Bir sağlık memurunu gidip veri hazırlamada çalıştırabiliyor. İşte buna engel olabilmek için Kamu Hastaneleri Birliklerinin iptal edilmesini istiyoruz" dedi.

'Memur-Sen ve Kamu-Sen'e çağrı yaptık cevap yok!'

Tüm haklarının bu ve benzeri şekilde hükümet tarafından "Torba Yasaları"na sıkıştırılmasından kaynaklı greve gitme kararı aldıklarını vurgulayan Yüksel, daha önce 12 Haziran olarak planladıkları grevi, TBMM'nin tatili nedeniyle 5 Haziran'a kaydırmak zorunda kaldıklarını ifade etti. AKP'nin her fırsatta, kendilerine yakın basın kuruluşları aracılığı ile "Memura müjde! Yeni kadrolar alınıyor" şeklinde haberler servis ettirdiğine işaret eden Yüksel, "Servis edilen haberler ile sözleşmelileri kadro gibi gösteriliyor. Oysa ki tamamı sözleşmeli. Ve bunu da Meclis'e gönderdiler. Grevi bu yüzden öne aldık. 'Bunu yalnız KESK mi yapıyor?' diye bazı soru işaretleri var milletin kafasında. Bu çağrı Memur-Sen ve Kamu-Sen'e de yapıldı. Fakat henüz bir cevap yok" diye konuştu.

'Yatak artık ücretli, otelcilik müdürlükleri kuruldu!'

Eylem ve etkinlikleri boyunca yurttaşların da kendilerine destek olmasını isteyen Yüksel, "Vatandaşımız, 5 Haziran'da hastanelere gelmesin. Buradaki sebep ne? Bir insan reçete alıp muayene olduğunda katkı payı, katılım payı, sigorta primi ve primi olmayanlar bunların hepsi ücrete tabidir. Diyorlar ki 'reçetesiz ilaç olmaz.' O zamanda 1 TL'lik ilaç için siz 15 TL ücret ödemek zorundasınız. Bunun 8 TL'si muayene, 3 TL'si reçete ve geri kalan randevu parasıdır. Yine o gün hastane için zaman ayıracaksın; hastane ya da hekimliğe giderek grevi engelleyeceksin" dedi. Yurttaşların özel hastaneleri tercih ederken, yüzde 200'e çıkarılan katılım paralarına da dikkat çeken Yüksel, "Bu da ne demektir? Ameliyatı 3 bin TL'ye olsan, bu kamudaki fiyatı bu nedenle sosyal güvenlik parayı ödeyecek. Ancak 6 bin TL'yi bulursa bu parayı insanlar kendi ceplerinden ödemek zorunda. Yatak artık ücretli oldu. Artık hastanede yatan hasta yattığına göre para ödeyecek. Hastanelerde buna karşılık otelcilik müdürlükleri kuruldu. Onun için vatandaşın ücretsiz, nitelikli, kaliteli bir hizmet alabilmesi için biz bunları istiyoruz. Yine hizmet alımı diye bir şey var şirketlere verilen. Birçok hastanedeki çalışanlar bu şirketlere bağlıdır. Enfeksiyona kapılma nedenleri bunlardır. Sen orada nitelikli adamları ve hemşireleri çalıştırmazsan bu olur. Bir de asıl kadroya işçi ve memur almıyorlar. Taşeron olarak çalıştırıyorlar" ifadelerini kullandı.

'Talep kabul edilirse grevden vazgeçeriz'

Var olan sorun ve sıkıntıları yapacakları referandum ile hem çalışanlarına hem de halka soracaklarını söyleyen Yüksel, "Eğer uygulamalar benimsenmiyorsa 'Hayır' oyunu kullanacaklar. Benimsiyorlarsa ve hükümetin dediği her şeye 'evet diyorum kardeşim' diyorsa o zaman 'Evet' oyunu kullanacak. Bu bizim 5 Haziran'a hazırlanırken ki, etkinliklerimiz olacak. Bir bunun yanında imza kampanyamız var. Bunu halkımıza ve çalışanlarımıza sunacağız. Bundaki amacımız 31 Mayıs'a kadar bu kampanyayı bitirip, 27 ila 31 Mayıs arasındaki referandumda her sektör kendisi 4 Haziran'da kendisine bağlı Bakanlıklara sunacak. Mesela biz Sağlık Bakanlığı'na sunacağız bunu. Sağlık Bakanlığı da 'Biz bu şartlarınızı kabul ediyoruz' derse, o zaman biz de 5 Haziran'daki grevden vazgeçeceğiz. 4'üne kadar çalışıp bunları sunacağız. Şartlarınızı kabul ettik deseler o zaman çekileceğiz" diye kaydetti.