CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Artvin'de halka hitap etti.
Kılıçdaroğlu'nun konuşması şöyle:
"-Cerattepe'yi, mücadelesini Türkiye unutmadı. Bu güzel doğa da inşallah yeni belediye başkanımız sizlere hizmet verecek. Şavşat'tan Ardanuç'a giderken saldırıya uğramıştık bir askerimiz şehit oldu. Şehitler 82 milyonun kucakladığı değerlerdir. Birlikte olmamızın güvenliği sağlayan polis kardeşlerimiz var. halkın polisi oldukları sürece başımızın üstünde yerleri var. Sorunları var 3600 ek gösterge. Ek gösterge verilmesinin takipçisi olacağım.
-Bir evde işsiz varsa huzur yoktur. Uşak'ta bir anne bbeni yanına çağırdı 'benim kızım Türkçe öğretmeni, niye işe almıyorsun? Yıllarca okuttum' dedi. Ben de 'Haklısın, oyunun rengini değiştirmen lazım. Bunu yaparsan Türkiye'nin önünü açarsın' dedim.
-Gencecik fidan gibi çocuklarımız işsiz. Artvin'de iş bulamayıp büyük kentlere gidip iş bulurum, diyen gençlerimiz var. Burada iş olsa çalışmayacaklar mı? 17 yıldır Türkiye'yi tek başlarına yönetiyorlar. AK Parti'ye oy veren kardeşlerime sesleniyorum, 17 yıl omuzlarında taşınıyor. Seçimi kazandılar, 2002'de geldi, Ankara Keçiören'e geldi lojmanlarda oturdu. 'Lojmanlara gerek yok, milletin vekili halkın arasında olmalı, dedi. 17 yılda 2 trilyon dolar vergi topladılar. 70 milyar dolar özelleştirme yaptılar, ne varsa sattılar. 500 milyar dolar da devleti borçlandırdılar. Bütün bu paralar nereye gitti?
-Vergi öderiz ki sosyal destekler yapılsın, Türkiye üretsin... Bunlar olunca işsizlik olmaz. Yeni fabrika kurarsanız, çiftçi üretirse işsizlik olmaz. Cumhuriyet tarihinde ilk kez 8 milyona yaklaşan işsizimiz var. Sandığa giderken artık yeter, demeniz lazım. Tek başına yöneteceğiz, dediler. İstediğimizi bakan, vali yapacağız dediler. Bütün vatandaşlarımız şunu soracak, '17 yılın sonunda beni neden soğan kuyruğuna muhtaç ettin?' Adına da varlık kuyruğu dediler. Almanya'ya acıyorum, fakir ülke. Varlık kuyruğu bile yok. Milletin aklıyla alay ediyorlar. Onun adı varlık kuyruğu olsaydı en başta sen olurdun, ben bilmez miyim?
-Milliyetçilik altı okumuzdan birisidir. Milliyetçilik vatanseverlik, üretmektir, güçlü bir ekonomiye sahip olmak için özveride bulunmak demektir. Milliyetçilik 'yaşasın Mustafa Kemal ve arkadaşları, Anafartalar' demektir. Milliyetçilik kendi toprağından SÜleyman Şah Türbesini kaçırmak, onun arkasında durmak değildir.
Tank palet fabrikası... Dünyada aynı alanda üretim yapan 5 büyük fabrikadan birisi. Bugün yapsanız fabrikanın değeri 20 milyar dolar. İşletme hakkının yarısı 25 yıllığına Katar ordusuna verildi. Ülkücü kardeşlerime seslenmek istiyorum, bana dünyada kendi silah fabrikasını yabancı bir orduya peşkeş çeken bir devlet gösterin. Yok böyle bir örnek. Tank palet fabrikasını peşkeş çekenlere, onların arkasında durup sözcülüğünü yapanlara milliyetçi denilir mi? Milliyetçilik vatanının, bayrağını sevmek demektir. O fabrikada bizim subaylarımız çalışıyorlar. O fabrikada çalışan işçilerin tamamı dilekçe verdi, tayin istedi. 'Biz devlet sırlarının verildiği bir fabrikada çalışmak, bu suça ortak olmak istemiyoruz' dediler. O işçilerin alnından öpmeyecek miyiz? Fabrika, işçiler bizim. Katar ordusu tank yapacak, bize satacak. Bunu söyledim, Erdoğan 'Kılıçdaroğlu doğruları söylemiyor' dedi. Bu kardeşiniz her yerde doğruyu söylemeye devam edecek.
-'50 milyon dolar bulamadığımız için fabrikayı Katar ordusuna verdik' dedi. Buradan Erdoğan'a sesleniyorum, Katar ordusuyla anlaşmayı iptal et , 1 hafta içinde 50 milyon dolar bulamazsam siyaseti bırakacağım. En küçük uçağı satsa 150 milyon dolar. Katar emirinden bedava uçak aldım, dedi. O silah fabrikasını bedava uçak uğruna verdin. Ben bunları söyleyince 'Bay Kemal konuşuyor' diyor. Bay Kemal olmak için oğluna bedelli askerlik yaptırmayacaksın, haram yemeyeceksin, israf yapmayacaksın, harcadığın her kuruşun hesabını vereceksin.
-Geçen seçimlerde Artvin'i kaybetmiştik. Çok üzülmüştüm. Artvin aydınların, çalışkanların, haksızlığa direnenlerin, yeri geldiğinde hesap soranların kenti, aslan yatağıdır. İnşallah bir sevinci hep beraber yaşayacağız. (Başkan adayı) Belediye başkanlığını kazandığında asgari ücret 2200 TL olacak. Hiçbir işçinin işine son verilmeyecek.
-Seçim yapıyoruz, sanki savaşa gidiyoruz. Her türlü iftirayı yapıyorlar. PKK saldırısına uğrayan benim suçlanan yine benim, anlamak mümkün değil. Sana saldırmadı, düne kadar kucak kucağaydınız.
-Tehdit ediyorlar, etsinler. Yıldıracaklarını, susturacaklarını sanıyorlar. Ne yılarız ne korkarız. Biz Kuvayı Milliyeciyiz. Kİmsenin önünde boyun eğmedik."
Kaynak : Vişne Haber Ajansı-www.istanbulgercegi.com