CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun konuşması şöyle:
"Kimse umutsuzluğa kapılmasın, önümüzdeki süreç parlak bir süreçtir. Sandığı koyarlar herkes boyunun ölçüsünü alır.
800 haftadır bir grup anne evlatlarını arıyor. Nerede kayboldu evlatları? Güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındılar, tutuklandılar, bir süre sonra hiç kimse haber alamadı. Anneler çocuklarına ne olduğunu araştırın diyorlar. 800. haftada bir karanfil bırakmak istediler. Evlatlarımızın katledildiğini biliyoruz bari mezarını söyleyin diyorlar. Bir karanfil bırakmayı çok gördüler. O annelerin sesini duymayanlara ben insan demem.
Dönemin başbakanı Erdoğan anneleri davet etti, dinledi. Hani faili meçhuller olmayacaktı? Üzerine gitmek gerekiyor. Bir insanın hayatı bu kadar ucuz olamaz. Berfo Ana'nın bir sözü var. Evladım gelir diye kapıyı, bacayı açık bıraktım, ay geçti, yıl geçti çocuğum gelmedi. Oğlum ölmüşse cenazesini versinler dedi. Oğlunun yerini öğrenemeden hayatını kaybetti.
Bu olayı siyasi gözle analiz etmek kadar yanlış bir şey yok. Devlet her vatandaşına eşit yaklaşır diyorsak Cumartesi Anneleri'nin sesini dinlemek zorundayız.
Diyarbakır'da da anneler var, diyorlar. O anneler de mübarek annelerdir. O annelerin evlatlarının gitmesini kim sağladı? Anneler arasında ayrım yapmıyoruz. Devleti yönetenlerin annelerin sesini dinlememsi kadar acı bir şey yok. Anneler gitsinler Galatasaray Meydanı'nda tursunlar. Bir ayıbı dünya görmesin diye yapıyorlar. Dünya görüyor zaten. Bir karanfil bıraktırılmadığını, annelerin coplandığını herkes görüyor.
-Osman Kavala bugün 1001 gündür içeride. 3 kez tahliye edildi, beraat kararı verildi. Aynı dosylaradan yeni bir suç uyduruldu yeniden tutuklandı. Yargı değil olay bir intikama dönüşmüştür.
Selahattin Bey gibi. Her seferinde beraat edip aynı suçtan tutuklanıyorlar. Suçlu değiller ki.
Barış Pehlivan, Murat Ağırel, Hülye Kılınç, Müyesser Yıldız hapiste. Kalemini satmayan hiçbir gazeteci zorun karşısında diz çökmez. Haksız yere içeride yatan her arkadaşa selamlarımızı gönderiyoruz.
-37. kurultayımızı yaptık. Endişeler vardı ama bugüne kadar yaptığımız en düzenli kurultaydı. Emeği geçen arkadaşlarıma yürekten teşekkür ederim.
Bu kurultayda 2. yüzyıla çağrı beyannamesini dillendirdik. Cumhuriyetin 200. yılına giderken neler yapmalıyız? Önerilerimiz toplumun yüzde 90'ı tarafından doğru öneriler olmalıydı, bunu düşündük.
İşsizliği, yoksulluğu yenmek zorundayız. Liyakatsizliği ortadan kaldırmak zorundayız. Bunları dostlarımızla gerçekleştireceğiz. Dostlarımız deyince havuz medyasında titreme meydana geldi. Bizim ortaya koyduğumuz 13 maddeye evet diyen herkes bizim dostumuzdur. İsşizlerle, çiftçilerle, emeklilerle, konteynerde çöp toplayan yurttaşlarla, taşeron işçilerle, şoförlerle bir araya geleceğiz. Yani halkımızla bir araya geleecğiz. Demokratik yollardan bir dikta yönetimini sonlandıracağız.
-Yeni bir anayasa yapacağız. Bütün anayasalar vesayet altında yapılmıştır. Bütün kesimler ortak bir anayasa yapamadılar. En son değişiklik OHAL'de yapıldı. Anayasanın özünde demokratik parlemanter sistem oalcak. Cumhurbaşkanı tarafsız olacak.
TBMM'de geceyarısı kanunları olmayacak. Kanun mu görüşülecek, bütün taraflar gelecek tartışılacak. Bugünkü parlamento, yargı sarayın vesayeti altında.
-40 yıldır Kürt sorunu tartışılıyor. Bir sorun neden çözülmez? Sorunu çözmeyen siyasi ortoritedir. 40 yıldır on binlerce kişi hayatını kaybetti siyasi otorite çözmedi. Egemen güçler bu sorunu manivela olarak kullanıyorlar. Sorumlusu bu sorunu manivela olarak kullanıp çözmeyenlerdir. Bu sorunu CHP Genel Başkanı olarak demokratik standartlar içerisinde, Türkiye'nin bağımsızlığı çerçevesinde çözeceğime söz veriyorum.
-Kadın-erkek fırsat eşitliği mutlak sağlanacak. Her gün kadına yönelik şiddet, cinayet haberleri geliyor.
Tüm terör örgütleriyle ve yeraltı terör örgütleriyle mücadele etmek bizim görevimiz olacaktır.
Neden siyasetçiler yeralt dünyasının insanlarıyla hapiste gidip görüşüyorlar?
-İşi ehline vemek lazım. Bunu yapmazsan yolsuzluğa , haksızlığa çanak tutuyorsun demektir. Liyakat sahibi kişi oturduğu makamı vatandaşa işkence etme, duymazdan gelmemek için kullanamaz.
-İstanbul işgal edildiğinde İngiliz Muhipler Cemiyeti kuruluyor, saray her türlü desteği veriyor, Mustafa Kemal için idam fermanı çıkarılıyor. Neden düşmanla mücadele ediyorsun, diyorlar. Sevr Anlaması'nı imzaladılar. Rıfat Börekçi de dönemin Diyanet İşleri Başkanı idi, milli mücadeleyi destekledi. Şeyhülislamın aksine fetva verdi.
Tarihinizi bilmeden koltuğa oturusanız siz liyakatli, erdemli kişi değilsiniz ve o koltuğa layık değilsinizdir. Atatürk'ün TBMM'yi açış konuşması vardır. 13 Ağustos 1923'te. Her gün Ayasofya'ya haç asıp gözdağı vermeleriyle hassas duygularımız incindi, diyor. Haberi var mı bu beylerin. Onlar da Mustafa Kemal'in idamına karar veriyorlar. (Ali Erbaş'a) O kişi bilmeli Atatürk ve arkadaşları olmasaydı bugün camilerin hiçbirinde 5 vakit ezan okunmazdı. Oturduğunuz koltuğun tarihini bileceksiniz.
Tarihi, gerçekleri bilmeyen profesör unvanı alıp koltuklara oturan kişilerin Türkiye'ye ihanet ettiklerini bilmeliyiz.
Bir din insanına asla yakışmayacak lanet sözcüğü kullanılır mı, birlik, sevgi varken. Erdoğan için kullanmışsa söylesin. Ölenlerin arkasından dua okunur, dedi. Okusaydın, ağzını kapatan mı vardı? Koltuğun paye vereceğini sanıyorlar. O koltuğu kirletiyorsunuz. Tehdit, lanetleme doğru değildir.
Liyakat olduğunda bu tür adamlar devlet kademelerinde ye almazlar.
-Seçim yasasını değiştireceğiz. Hiçbir vatandaş kendi vekilini seçmiyor. Bunu 12 Eylül darbecileri yaptı.
-Seçim barajını indireceğiz.
-Kadın kotası için önerge verdik.
-Bir siyasi iktidar seçim kanunlarıyla oynayarak kendimi nasıl iktidarda tutarım arayışına girmişse demokrasiye zarar verdi.
-Siyasi Ahlak Yasası çıkaracağız. Meclis'te ihale takipçisi, rüşvet alıp köşeyi dönen, hırsız milletvekili olmayacak.
-Asgari ücretin vergi dışı tutulması hedeflerimizden biridi.
Denetimden korkmayan bir iktidar yaratacağız. Siyaset 21. yy Türkiyesine yakışır olacak.
-Güçlü bir stratejik planlama teşkilatı kuracağız.
-Eğitim sistemini tepeden tırnağa yapılandıracağız. 4+4+4 sistemi geldiğinde tek itiraz eden parti bizdik. Milyonlarca ailenin çocuk iktidar tarafından denek olarak kullanıldı. Eğitim fikri hür, irfanı hür nesiller yetiştirmek için yapılır.
-Ücretli izin veriyorlar günlük 39 TL. Sosyal güvenlik primleri yatmayacak. 1 milyon 700 bin kişinin çocuğu hastalandığında para vermeden tedavi olamayacak. üçlü bir sosyal devlet kurmak görevimizdir.
-Belediye gelirlerini rtıracağız, merkez yerel kavgasına son vereceğiz. Kayyum uygulaması denen ucube işe son vereceğiz.
-Orta Doğu'yu barış havzasına dönüştüreceğiz.
2. yüzyıla çağrı beyannamemizin hedefi topluma huzuru getirmektir. "
Kaynak : www.istanbulgercegi.com